Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan’da dün hareketli bir gün geçirdi.
İlk olarak Sudan'ın Kızıldeniz kıyısındaki Sevakin Adası'na giden Erdoğan, beraberindekilerle Hanefi Camisi'nde namaz kıldı. İki ülkenin iş adamları arasında gümrük binasında iş birliği anlaşması imzalandı. İmza töreninin sonunda Erdoğan'a, 250 yıllık Osmanlı parası hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a daha sonra Hartum Üniversitesi tarafından Dostlar Meclisi'nde düzenlenen törenle fahri doktora takdim edildi.
Burada konuşma yapan Erdoğan, "Sayın El-Beşir’e rica ettim. Sevakin Adası’nda TİKA'nın yapmış olduğu Hanefi ve Şafii camilerinin restorasyonu var. 'Bu adayı bize tahsis etseniz de tamamıyla şöyle bir restore etsek, bu adayı tekrar tarihî şanına layık bir hâle getirsek' dedim. Kendisi ‘tamam’ dedi. Sevakin Adası'nı bu hâlde görmek bizleri üzdü. Yer ile yeksan etmişler. Kim? Batı. Böyle bir tahsis olduğunda biz bu adayı yeniden aynı resimlerdeki gibi ihya ederiz" dedi.
Modern sömürgeciler ve günümüzün emperyalistleri için tek değerin elmas, altın ve petrol olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlar için mesele demokrasi, hukuk, adalet değildir. Onlar için mesele insan, tabiat, çevre değildir. Onlar için tek mesele para, çıkar, menfaattir. Menfaatleri için bir avuç petrol için çiğnemeyecekleri hiçbir değer, hiçbir ilke yoktur. Şüphesiz bunun anlamını en iyi Afrika kıtası bilir" diye konuştu.
ŞANTAJ TEHDİT SÖKMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan yönetiminin provokatif Kudüs kararı karşısında tüm Müslümanların ve insanlığın sergilediği uhuvvetin bu anlamda kırılma noktası olduğunu da ifade ederek şunları kaydetti: "İstanbul’da bütün ülkeler yek vücut olarak Amerikan'ın kararını tanımadıklarını, Kudüs'ü Filistin'in işgal altındaki başkenti olarak kabul ettiklerini ilan ettiler. Güvenlik Konseyinde 14 ülke hazırladığımız tasarıya 'evet' demesine rağmen sadece Amerika'nın vetosu sebebiyle maalesef karar çıkmadı. Genel kurul sürecinde ise 128 ülke yapılan şantaj ve tehditlere rağmen karar tasarısı lehine oy kullandı. Fakat Amerika yanında sadece 8 ülke buldu. Onlar da nüfusu 15 bin, 20 bin, 25 bin, 30 bin olan ülkecikler. Böylece Amerika'nın Kudüs'ün İsrail'i başkenti olarak tanıma kararının hukuksuzluğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş oldu. Amerika'nın kararını açıklamasından sonraki 15 gün içinde elde edilen bu sonuç şüphesiz, hepimizin ortak zaferidir. Bu tablo bir ve beraber hareket edince neleri başarabileceğimizin en güzel ifadesidir. Geçtiğimiz asırda olduğu gibi İslam dünyası bir kez daha bölünmek, parçalanmak, kolay yutulur lokmalara ayrılmak isteniyor. Amaçlarını gerçekleştirmek için tıpkı DEAŞ'ta, PKK, PYD'de olduğu gibi terör örgütlerini taşeron olarak kullanıyorlar.”
Erdoğan, daha sonra Türkiye-Sudan İş Forumu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Türkiye Gazetesi