Şok diyetler hakkında bilgi veren Dyt. Aysun İpek, “Günümüzde 4 kişiden birinde görülen karaciğer yağlanması toplumda dikkat çekici sağlık sorunlarından bir tanesi. Normalin yüzde 5-10 oranında yağ miktarı fazla olan karaciğeri yağlı karaciğer olarak tanımlayabiliriz. Yağlanmanın 2 tipinden söz edilebilir. Bunlardan bir tanesi alkolün fazla miktarda tüketimine bağlı gelişen karaciğer hasarı sonucu oluşan, diğeri de obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon tablosu ile birlikte görülen alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması (non-alkolik karaciğer yağlanmasıdır. Çok belirti vermemekle birlikte karaciğer enzim yüksekliğinin tespit edilmesi ve ultrasonografi yardımıyla tanı konulabilmektedir” dedi.
KARACİĞER NEDEN YAĞLANIR?
Karaciğerin neden yağlandığına değinen İpek, “Başta sedanter yaşam tarzı olmak üzere, dengesiz beslenme, özellikle akşam öğünlerinin abartılı tüketilmesi ve uyku öncesi tercih edilen atıştırmalıklar, ilaç kullanımı, yoğun stres, aşırı alkol tüketimi ve şok diyet başlığı altında yapılan uzun süreli uygulamalar karaciğer yağlanmasının nedenleri arasında sayılabilir” diye konuştu.
ŞOK DİYETLER KARACİĞERİ YAĞLANDIRIYOR
İpek şu bilgileri verdi: “Dengeli kilo kaybı sağlıklı kilo kaybının ilk gerekliliklerinden biridir. Karaciğer yağlanmasının önüne kilonuzun yüzde 5-10 oranını kaybederek geçebilirsiniz yalnız kısa sürede aşırı kilo kaybı karaciğer, böbrek ve kalbe zarar vererek yağlanma riskini artırabilmektedir. Haftada 1-1,5 kg kilo kaybı ideal kilo kaybı olarak nitelendirilebilir. Önemli olan beslenmede uygun besin ögesi örüntüsünü programlamak ve bunun devamlılığını sağlamaktır. Yaza hazırlık amacıyla hızla verilmesi planlanan kiloların ticari ürünlerle veya kısa sürede aşırı kilo kaybını vadeden programlarla sağlanmaya çalışması sağlıkla ilişkilendirilemez. Miktarını kontrol altına almadığınız su bile organ harabiyetine sebep olurken beslenmenizde kısa yol çözümlerinden uzak durun. Vücudun ihtiyacı olan enerjiyi, besin ögelerini karşılamadığınız takdirde bedenin çalışma sistemini bozulacağını ve organ fonksiyonlarının olumsuz etkileneceğini biliyoruz. Bu neden başta su tüketimi olmak üzere yediklerimizi kontrol altına almak karaciğer yağlanmasının önüne geçmek için önemli bir adım olarak kabul edilir.”
”SU İÇMEYİ İHMAL ETMEYİN"
Protein ağırlıklı diyetlerin karaciğeri yoracağından ve su içilmesi gerektiğine işaret eden Diyetisyen İpek, “Karaciğerinize iyi bakmanın ilk yolu suyu iyi tüketmekten geçer. Bu nedenle günde kg başına 30 ml suyu tüketmeyi ihmal etmeyin. Bazı profesyoneller tarafından sağlıklı olduğu iddia edilen yüksek proteinli beslenme zayıflamaya destek sağlayabilir. Uzun dönemde bu tür bir beslenme şekli karaciğerin yükünü artırarak yorulmasına yağlanma tablosunun oluşmasına sebep olabilir. Aynı zamanda protein alımı ile vücuda aşırı yağlı besinlerin de girmesi yağlanma düzeyini artırmaktadır. Süt ve süt ürünlerinin az yağlı veya yağsız olan alternatiflerinden faydalanabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
”SALATA TABAKLARINIZI BÜYÜTÜN"
İpek, “Her öğünde mutlaka bol sebzeye ve maksimum 1 tane olacak şekilde kabuklu meyveye yer vererek ve haftada 1-2 kurubaklagili sofralarınıza yerleştirerek posa alımınızı artırın. Aşırı meyve tüketimi karaciğer yağlanmasın düzeyini artırabilir. Porsiyon kontrolüne önem verin. Enginar besin içeriği oldukça zengin bir sebze çeşididir. Safra akışını kolaylaştırarak karaciğerin temizlenmesinde oldukça etkili olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda yüksek posa ve antioksidan düzeyi de yağlanma karşıtı etki göstermekte. Zeytinyağlı olarak, haşlayıp salatalarınıza ekleyerek öğünlerinizi zenginleştirebilir, enginarın inanılmaz etkisinden faydalanabiliriz” şeklinde konuştu.
”HAREKET EDİN"
Hareket edilmesi tavsiyesinde bulunan İpek, “Karaciğer yağlanmasının görüldüğü bireylerin orta özelliklerinden biri hareketsiz olmaları. Haftalık düzenli egzersiz planı bu yağlanmanın önemli ölçüde önüne geçmektedir. Dans etmek, yürümek, bisiklet sürmek hatta günlük aktivitelerinizi artırmak amaçlı merdiven kullanmak ve yaya olmak gibi egzersizin ve hareketin her türlüsünü oldukça yararlı olacaktır” açıklamasını yaptı.
”AKŞAM ÖĞÜNÜ KARACİĞER YAĞLANMASININ TEK SUÇLUSU OLABİLİR"
Aysun İpek şöyle devam etti: “Aile ile bir araya gelindiğinde tüketimi kontrol edilemeyen akşam yemekleri ve sonrası öğün tercihleriniz yağlanmanızın en önemli sebebi olabilir. Hareketinizin oldukça azaldığı bu saatlerde yediklerinizi de bir o kadar azaltmanız gerekir. Yalnızca akşam yemeklerinizdeki kısıtlama bile karaciğer yağlanmanızın önüne geçmede size önemli ölçüde destek sağlayacaktır.”
”KARACİĞERE EN ÇOK ZARAR VEREN ALKOL"
Alkolün zararına dikkat çeken Diyetisyen İpek açıklamasını şöyle tamamladı: “Karaciğere en çok zarar veren ve yağlanmasına sebep olan alkoldür. Alkol tüketimi ile vücutta biriken toksinler hücrelere zarar vererek yağlanmanın ilerlemesine ve siroz oluşmasına sebep olabilir. Karaciğer vücudu arındıran detoks organı işlevini yapamaz ve tüm organ fonksiyonları olumsuz etki altında kalır. Alkol tüketiminin sınırlandırılması ve mutlaka beraberinde egzersiz programının oluşturulması gerekir.”