Kilosu yaklaşık 50 bin TL olan fiyatıyla servet niteliği taşıyan gül yağından bir kilo elde etmek için 1 milyon 400 bin adet gül tomurcuğunun işlenmesi gerekiyor.
Sabahın erken saatlerinde gül bahçelerinde toplanan güller, çuvallara konularak alım merkezlerine götürülüyor. Tartımdan geçtikten sonra 400 kilogram gül çiçeği 1.5 ton su dolu kazana dökülerek kazanın kapağı kapatılıyor ve buhar verilerek kaynatılmaya başlanıyor. Kaynama sırasında gül çiçeğinde bulunan yağ kesecikleri patlıyor. Buharlaşarak suyla birlikte tüp içinden geçerek soğuk ortamda karşılaşıyor. Yoğunlaşma sonucu gül yağı ayrışmış bir şekilde cam fanusta toplanıyor. Ardından musluklardan şişelere alınarak yağ odasına götürülüyor. Burada filtreleme işleminden geçirilerek gül yağı elde ediliyor.
Gül yağı kozmetik sektörünün en pahalı ham maddelerinden
Gül yağı fabrikasına gelen güllerin girişte tartımdan geçtikten sonra araçlardan indirilerek gül çiçeklerinin kazanlara taşındığını belirten Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, “Yapılan tartımlardan sonra her bir kazanını kapasitesine göre ortalama 1.5 ton su ve 400 kilogram gül çiçeği kazanlara katılarak distilasyon yöntemiyle gül yağı elde edilmektedir. Gül yağı parfüm ve kozmetik sanayinin en pahalı ve en önemli ham maddelerinden biridir. Bu fabrikada 11 adet kazan bulunmaktadır. 2 adet de ikinci distilasyon için kullandığımız kazanlar faaliyet gösteriyor. Günde 80 tonun üzerinde gül işleme kapasitesine sahibiz. Sezon içinde değişik fabrikalarda üretimi yapılan gül yağları merkezimizde bir araya getirilerek tek tipte ve kalitede gül yağı elde ediliyor. Bu gül yağı bizim ticari olarak piyasaya sunduğumuz Gülbirlik kalitesindeki gül yağı. Gül yağı yanında gül konkret de üretiyoruz. Gül konkretinin diğer ismi katı gül yağı. Sıcak haldeyken akışkan olan konkret, soğutulduktan sonra krem kıvamında donar, güzel kokusuyla parfüm ve kozmetik sektöründe kullanılmaktadır” dedi.
Tamamı ihraç ediliyor
Gül yağının kilogram fiyatı 12 bin euro iken, gül konkretinin kilo fiyatının bin 350 avro olduğunu aktaran Çelik, “Tabi randımanları fark ediyor. Yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden 1 kilo gül yağı elde edilirken, 350 kilogram gül çiçeğinden 1 kilo gül konkreti elde ediliyor. Yaklaşık 1 milyon 400 bin gül tomurcuğunun işlenmesinden bir kilo gül yağı elde ediliyor. Gerçekten çok zahmetli, alın teri, emek isteyen bir iş. İğneyle kuyu kazmak gibi. Bu sene 8 bin ton rekolte bekliyoruz. Bu gülün işlenmesiyle bin 500-bin 750 kilo gül yağı elde edileceği beklentisindeyiz. Konkret olarak da yaklaşık 20 ton civarında üretim bekliyoruz. Bunların tamamı ihracata gidiyor. Üretimin tamamı ihracata gidiyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD, Kanada, Japonya, Hindistan, Körfez ülkeleri gibi dünyanın dört bir yanına ihraç söz konusu. Bu yönüyle de bölge ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor. Hasat döneminin hava koşullarının iyi gitmesinden dolayı temmuz ayına sarkacağını düşünüyoruz. Bu da hem üretici hem bizler için rahat bir sezonun geçmesi, kalitenin ve verimin mükemmel olması anlamına geliyor” şeklinde konuştu.