Haftalık yayımlanan ve doğrudan Almanya Federal Parlamentosunun yayımladığı bir gazete olan Das Parlament gazetesinin 27 Şubat 2017 sayılı baskısı, ’Yeni Türkiye’ özel konusu altında yayımlandı. 20 sayfalık gazetenin tamamına yakınını ise Türkiye’deki referandum oluşturdu. Alman siyasiler, yazarlar, akademisyenler tarafından açıkça Nisan ayında gerçekleşecek olan referandum ile ilgili ’hayır’ propagandası yapıldı.
Gazetede yer alan o yazı
Gazetede ayrıca Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü olmadığı, azınlıkların haklarına riayet edilmediği, seküler düşüncedeki kesimlere karşı baskı yapıldığı, dini temelli düşüncenin empoze edilmeye çalışıldığı öne sürülerek, FETÖ, 15 Temmuz darbe girişimi, anayasa değişikliği, Nisan 2017’ de gerçekleşecek referandum, tutuklu gazeteciler, tutuklu HDP milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek adam rejimi konularında geniş makaleler yer aldı.
Das Parlament gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Jörg Billias ise gazetede yer alan yazısında, "Almanya’da 24 Eylül’de düzenlenecek olan genel seçimlerden önce sadece ’söz düelloları’ yaşanırken, Türk seçmenlerine yönelik propaganda arttı. Bir hafta önce Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım Almanya’da yaşayan vatandaşlarını tartışmalı başkanlık sistemi hakkında ikna etmek için Oberhausen’de konuşma yaptı. Türkiye’de anayasa değişikliği gerçekleşirse parlamento zayıflayacak ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan daha fazla güç elde edecek" ifadelerine yer verdi.
Gazetede ifadelerine yer verilen bir başka isim olan Türk kökenli Yeşiller Partisi Milletvekili ve Alman Parlamento Grubu Başkanı Özcan Mutlu ise, "Türkiye’ye başkanlık sistemi gelirse bu, ülkede parlamenter demokrasinin yok edilmesi ve otokrasinin beyan edilmesi anlamına gelir. Erdoğan birdenbire yürütme, yasama ve yargı erki üzerindeki tüm gücü ele geçirecek. Eğer referandum adil yapılırsa Türk halkı Erdoğan’ın planlarına ’hayır’ diyecektir. Ancak referandumun adil geçeceğinden şüpheliyim. Türkiye’de medyaların neredeyse hepsi hükümetin çizgisini savunuyor. Muhalefete haberlerde neredeyse hiç söz verilmiyor" dedi.