Kadın haklarının tarihsel sürecine değinen Aydemir, kadınlara yönelik farkındalığın yalnızca bir günle sınırlandırılamayacağını, aslında her günün kadınlar günü olması gerektiğini vurguladı.
İSLAM VE TÜRK MEDENİYETİNDE KADININ YERİ
Kadının toplumdaki yerini belirleyen en büyük referanslardan birinin İslam medeniyeti olduğunu ifade eden Aydemir, “Peygamberimiz, kadına değer vermeyi, ona hak ettiği konumu sağlamayı en büyük öğretilerden biri olarak ortaya koymuştur. Kadının toplumdaki yerini sadece bir gün hatırlamak değil, her gün ona hak ettiği değeri vermek gereklidir” dedi.
Türk devlet anlayışında da kadının her zaman ön planda olduğunu belirten Aydemir, “Türk kültüründe ‘Hatun’ kavramı, devletin asli unsurlarından biridir. Han’ın yanında Hatun vardır ve eşit konumdadır. Türk devlet geleneğinde kadın, yönetimde, toplumda ve aile yapısında önemli bir role sahiptir” ifadelerini kullandı.
KADIN HAKLARI BİR GÜNLE SINIRLANDIRILAMAZ
1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün önemli olduğunu ancak kadın haklarını sadece bir gün konuşmanın yeterli olmadığını belirten Aydemir, “Biz, İslam medeniyetimizle birlikte kadına değer vermeyi hayatın her anına yaydık. Türk milleti olarak da asırlardır kadını ön planda tutan bir toplum olduk. Kadının hak ettiği değeri kazanması için sadece belirli günlerde değil, her zaman bu bilinçle hareket etmeliyiz” dedi.
Kadının ailede, ekonomide, siyasette ve toplumun her alanında güçlü bir şekilde var olması gerektiğini vurgulayan Aydemir, Başkent Kadın Hareketi’ne bu anlamlı günde düzenledikleri program için teşekkür etti.