Aydemir: “Fırat’ın Doğusundaki Tehdit Göz Ardı Edilemez”

Aydemir, bölgedeki terör örgütlerinin desteklenmesi ve istikrarsızlık projelerinin uygulanmaya çalışılmasının, Türkiye ve bölge için büyük riskler barındırdığına dikkat çekti.

“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMALI”

Aydemir, Fırat’ın doğusunun terörden temizlenmemesi durumunda hem Suriye’nin parçalanacağını hem de bu parçalanmanın Irak ve Türkiye üzerinde ciddi etkiler yaratacağını söyledi. “Eğer Fırat’ın doğusundaki yapı korunur ve burası bir garnizon alanına dönüşürse, bölgenin istikrarı tamamen ortadan kalkacak. Türkiye, güney sınırlarında yeni bir tehdit üssüyle karşı karşıya kalacak” ifadelerini kullandı.

Aydemir, Türkiye’nin müdahalelerinin bu süreçte kritik olduğunu ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının bölgesel barış için temel bir gereklilik olduğunu vurguladı.

“PKK/YPG VE İSRAİL’İN AMAÇLARI ÖRTÜŞÜYOR”

İbrahim Aydemir, YPG/PKK terör örgütlerinin İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini ve bu yapıların korunmasının bölgeyi daha da kaosa sürükleyeceğini belirtti. “Fırat’ın doğusunda PKK/YPG’nin varlığı, İsrail’in Suriye üzerindeki hesaplarının bir parçasıdır. İsrail, bu terör örgütlerini kullanarak Suriye’yi bölmek ve Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak istiyor. Bu yüzden YPG’yi vurmak, aynı zamanda İsrail’in bu coğrafyadaki planlarını boşa çıkarmaktır” dedi.

Aydemir, İsrail’in Şam yönetimine yönelik olası bir saldırısının da bu senaryonun parçası olabileceğini ve bu durumun hem Türkiye’yi hem de bölgeyi hedef alacağını ifade etti.

“GÜÇ DIŞINDA ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”

Terör örgütlerinin silah bırakmayacağını ve barış söylemlerinin yalnızca bir oyalama taktiği olduğunu dile getiren Aydemir, “Bölgede terör unsurlarının kronikleşmesi için uluslararası güçler devrede. Türkiye, bu tuzaklara düşmemeli ve kendi stratejik çıkarları doğrultusunda kararlı bir şekilde hareket etmelidir. Güç dışında hiçbir seçenekle bu yapılar ortadan kaldırılamaz” açıklamasında bulundu.

“TARİHİ FIRSATLAR HEBA EDİLEMEZ”

Son olarak Aydemir, Türkiye’nin bölgesel gücünü korumak ve artırmak için tarihsel bir fırsatla karşı karşıya olduğunu belirtti. “Türkiye, Osmanlı sonrası en güçlü dönemini yaşıyor. Bu fırsat, terör örgütlerinin ve onların arkasındaki güçlerin manevralarıyla ziyan edilmemeli. Coğrafyamızın bilgeliği ve tarihsel birikimimiz, bu oyunları bertaraf edecek iradeye sahiptir” dedi.