İbrahim Aydemir, Türkiye'de gıda perakendeciliği alanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek sektörün denetim ve güvenilirlik açısından yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti. Aydemir, pandemi sürecinde gıda güvenliği konusunda yapılan başarılı sınavın ardından sektörün kendini yenilemesi gerektiğini, ancak son dönemde birçok işletmede satışların düştüğü ve tüketicinin evde yemek yemek yerine dışarıda tüketim yapmaya yönelmeye başladığını söyledi.
Denetim ve güvenilirlik ön plana çıkmalı
Aydemir, dünya pazarında faaliyet gösteren gıda sektörünün ülkemizde de benzer şekilde zarar gördüğünü belirterek, bu kuruluşların denetim, kontrol ve arkasında durulan mekanizmalarla hareket edemediğini kaydetti. Özellikle güvenilirlik konusunun öne çıkmadığını vurgulayan Aydemir, pandemi döneminde verilen güvenilirlik sınavının takdire şayan olduğunu ancak sonrasında sektörün kendi içinde gözden geçirilmesi noktasına geldiğini aktardı.
Aydemir şu değerlendirmelerde bulundu: "Gelişmeler nedeniyle birçok işletmede satışlar azaldı, tüketici evi dışında yemek yeme tercihinde bulunmaya başladı. Sektörün en büyük organizasyonu olan Gıda Perakendecileri Derneği'nin Orta Gelişim Kongresi'ne güven damgası vurması önem taşıyor."
Kayıt altına alma öncelikli hedef
Türkiye'de perakende alanında kayıt altına almayı gerçekleştirmek için "güven" unsurunun öne çıktığını vurgulayan Aydemir, böylece tüketilen ürünlerin içeriği hakkında bilginin doğru şekilde alınabildiğini belirtti. Aydemir, Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu'nun Türkiye'nin önünde gelen bütün perakende markalarının üyesi olduğu organizasyondan yola çıkarak yaptığı açıklamalara işaret etti.
Organize yapı ekonomiye katkı sağlıyor
Aydemir'e göre, "Türkiye'de gıda perakendesinin taşıdığı ekonomik ve toplumsal sorumluluğa dikkat çekilmesi isteniyor. Organize perakende olarak bugün pazar, hızlı servis alanı, kahve noktaları ve çözüm ortamlarıyla birlikte 465 bin üzerinde istihdam sağlayan ve 47 bin satış alanına ulaşmış dev bir yapıdan bahsediyoruz."
Aydemir, Türkiye gıda perakendesi içinde organize perakendeciler olarak 1,5 trilyon TL'yi aşan ciro büyüklüğüyle ekonominin en canlı alanlarından birinin oluşturulduğunu söyledi. Gıda güvenilirliği, sadece halk sağlığı açısından değil aynı zamanda ekonomik istikrar ve uluslararası rekabet açısından da stratejik bir konu olduğunu ifade eden Aydemir, üzülerek söylemek gerekirse Türkiye'de gıda sektörünün önemli bir kısmının hâlâ kayıt dışı kanallarda bulunduğunu belirtti.
Aydemir sözlerini şöyle tamamladı: "Bu durum hem haksız rekabete yol açıyor hem de gıda güvenliğinde şeffaflığı engelliyor. Tarladan sofraya tüm süreçlerin izlenebilir, denetlenebilir ve şeffaf olması ulusal güvenlik kadar önemlidir." Özpamukçu'nun çözümün merkezinde tarım ve hayvancılığın güçlendirilmesinin bulunduğunu vurgulayarak sözlerini tamamladığını aktaran Aydemir, bu yaklaşımın isabetli olduğunu kaydetti.