TÜRKLERİN ÖVÜNLECEK BİR TARİHİ VAR”
Aydemir, Halil İnalcık’ın Türk tarihine dair yaptığı tespitlerin önemine dikkat çekerek, “Halil İnalcık, tarihin yalnızca geçmişi anlamak için değil, aynı zamanda kimliğimizi ve kültürümüzü anlamak için de önemli olduğunu her fırsatta vurgulamıştır. ‘Tarih bir milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden bir millet, kimliğini de kaybeder’ sözüyle, tarihin toplumsal hafıza ve kimlik üzerindeki etkisini çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Bizler de onun izinde, tarihimizi öğrenmeli ve geleceğe aktarmalıyız” dedi.
OSMANLI TARİHİNE KATKILARI UNUTULMAZ
İbrahim Aydemir, İnalcık’ın Osmanlı İmparatorluğu’na dair yaptığı tespitlerin önemini de şu sözlerle dile getirdi: “Halil İnalcık, Osmanlı Devleti’nin sadece fetihlerle genişleyen bir imparatorluk olmadığını, aynı zamanda güçlü bir merkezi idare ve bürokrasi ile yönetilen bir devlet olduğunu ortaya koymuştur. ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş dönemi, yalnızca askeri zaferlerle değil, aynı zamanda ekonomik ve ticari kalkınmayla da ilgilidir’ diyerek, Osmanlı ekonomisinin ve ticaret yollarının önemine dikkat çekmiştir. Bu tespitler, Osmanlı tarihini daha geniş bir perspektiften anlamamıza yardımcı olmuştur.”
“HALİL İNALCIK, TARİHİ OLAYLARIN ÇOK BOYUTLULUĞUNU VURGULAMIŞTIR”
Aydemir, Halil İnalcık’ın tarihi olaylara dair analizlerinin derinliğine vurgu yaparak, “İnalcık, ‘Tarihi olaylar, tek bir nedene bağlanamaz. Çeşitli etkenlerin birleşimiyle ortaya çıkar’ tespitiyle, tarihsel olayların karmaşıklığını ve çok boyutlu analizlerin önemini belirtmiştir. Bu yaklaşımı, tarihçiliğin bilimsel ve objektif bir şekilde yapılmasının gerekliliğini ortaya koyar” ifadelerini kullandı.
MİLLİ EĞİTİM VE SOSYAL ADALET ÜZERİNE DERİN GÖRÜŞLER
İnalcık’ın Osmanlı hukuk ve eğitim sistemi üzerine yaptığı çalışmaların da çok kıymetli olduğunu belirten Aydemir, “Halil İnalcık, ‘Osmanlı hukuk sistemi, İslam hukukunu yerel geleneklerle sentezleyerek uygulamıştır’ diyerek, Osmanlı hukuk sisteminin dinî ve yerel unsurları nasıl birleştirdiğini açıkça göstermiştir. Aynı zamanda, Osmanlı modernleşmesinin Batı’nın etkisiyle değil, Osmanlı’nın kendi iç dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda başladığını vurgulayan İnalcık, bizlere önemli bir perspektif sunmuştur” dedi.
SONSUZ MİNNET VE SAYGIYLA
Aydemir, Halil İnalcık’ın mirasının gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Halil İnalcık, Türk tarihinin övünç kaynağıdır. Onun eserleri ve tespitleri, sadece akademik çevrelerde değil, milletimizin her kesiminde büyük takdir toplamaktadır. Kendisini rahmetle anıyor, tarihimize ve kültürümüze olan katkılarından dolayı sonsuz minnet ve saygılarımızı sunuyoruz.”
Bugün, tarihçiliğin ulu çınarı Halil İnalcık’ı anarken, onun bizlere bıraktığı mirası yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz.