Antalya'da Memur-Sen tarafından Mimar Sinan Kongre Merkezinde düzenlenen 'Memur-Sen'e Davet Referandumda Evet' programına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yıllardır Türkiye'de çok badireler atlattıklarını, başta 28 Şubat'tan bugüne kadar yaşananları anlatsa zamanın yetmeyeceğini ama her zorlukta başta 28 Şubat olmak üzere Gezi olayları, 17-25 Aralık hain darbe girişiminde, yine 15 Temmuz hain darbe girişiminde Memur-Sen'in vatan için dimdik ayakta durduğunu söyledi. Türkiye'nin kimsesizlerin, mazlumların sesi olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, bugün Türkiye'nin üzerinde 2 milyar ümmetin sorumluluğu bulunduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, "Altını çiziyorum artık güçlü Türkiye sayesinde dünyadaki 2 milyar ümmet yalnız değildir, onların yanında güçlü Türkiye ve Türk milleti vardır elhamdülillah" dedi.
Makedonya'da Türklerin yaşadığı köylerde Türk çocuklarının okullara gidemediğini gördüklerini ama şimdi onların okullarının da, yollarının da olduğunu, tüm ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Ecdadımızın zamanında inşa edipte sonra kimsesiz kalan eserler vardı garip kalmış. Şimdi o eserlerin hepsini ata isimleriyle ihya ediyoruz, Türkiye'nin sorumluluğu sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Dünyanın her yerinde büyükelçilik, AFAD, Kızılay, Kültür merkezlerimiz, Diyanet İşleri Başkanlığımız ile var olmamız lazım. Uluslararası örgütlerde de güçlü olmamız lazım. Türkiye karar masasında varsa oradan adil kararlar çıkar, olmadığı yerde çifte standart vardır. 15 yıldır Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde çifte standartlara, ikiyüzlülüğe her zaman karşı çıktık. Bundan sonra da karşı durmaya devam edeceğiz."
Suriye'deki savaşı biz durdurmazsak kimse durdurmaz, herkesin başka hesapları var"
Suriye'de yaşananlara değinen Bakan Çavuşoğlu, "Yanı başımızda Suriye'de Halep'te 45 bin insan sıkışıp kaldığı zaman dünyada bizden başka kılını kıpırdatan oldu mu? Müslüman ülkeler dahil bu insanları nasıl kurtarabiliriz diye soran oldu mu? Ama işte 2 milyar ümmetten kendini sorumlu tutan Türkiye insanların kurtulması için ne gerekiyorsa onu yaptı, hamdolsun başardık. Şimdi Suriye'de barış için, ateşkesin kalıcı olması için, siyasi çözüm için bizden daha çok çaba sarfeden var mı? Yok. Bu savaşı biz durduramazsak kimse durdurmaz, herkesin başka hesapları var. Türkiye çok daha güçlü olmalı. Biz bunun için çalışıyoruz, bunun için sistem değişikliğine gidiyoruz. Daha istikrarlı, daha büyük olması, geleceğe emin adımlarla yürümesi için. 100. yıla projelerle gitmek lazım, Türkiye 2071'e büyük hedeflerle yürümesi lazım" dedi.
Türkiye'de istikrar varsa bunun sebebinin AK Parti'nin 15 yıldır tek başına iktidar olması ve milletin verdiği destek olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "7 Haziran'da tek başına iktidar olamadığı zaman o kadar üzülmediniz mi? Yüzde 42 almamıza rağmen koalisyon ihtimalinde neler yaşadık neler. Geçmişimizden ders alıp geleceğimize öyle yön vermemiz lazım. Bu hamasetle olmaz, bu kutlu yolculukta geçmişteki hatalardan ders alıp tekrarlamamak lazım" dedi.
"İki sistemle gitmek mümkün değil"
"Türkiye içerideki ve dışarıdaki hainlerin müdahalelerine rağmen ayaktaysa, yolunda emin adımlarla yürüyorsa Erdoğan gibi bir lider olduğu içindir" diyen Çavuşoğlu, "Peki Erdoğan sonrası ya AK Parti tek başına iktidara gelmedi, olabilir, demokrasi bu. O yüzden sistemi güçlendirmemiz lazım, geleceğimizi sigortalamamız lazım. Her ülkenin bir sistemi var, bazılarında parlamenter, başkanlık, yarı başkanlık sistemi var ama bizim sistemimiz ne? Tarif edebilen var mı? Bir taraftan parlamenter sistem, bir taraftan cumhurbaşkanlığı sistemi var. Ama cumhurbaşkanının da, başbakanın da, parlamentonun da yetkileri var. 2001 krizini unuttuk mu, 1994 yılı 5 Nisan kara çarşambayı unuttuk mu? Türkiye yüzde 50 fakirleşti. Ahmet Necdet Sezer niye attı anayasa kitapçığını, Ecevit dedi ki 'Senin yetkin yok', o da dedi ki 'Var al anayasa kitapçığını oku.' Var hakikaten var, Kenan Evren tüm yetkileri anayasada cumhurbaşkanına vermiş, kendisi cumhurbaşkanı olmak istiyordu çünkü. Yarın bir cumhurbaşkanı diyebilir ki her hafta Bakanlar Kuruluna ben başkanlık yapacağım, başbakan da diyebilir ki beni halk seçti, ben yapacağım, bu benim yetkim ve cumhurbaşkanın da yetkisi. Anayasa diyor ki cumhurbaşkanı istediği zaman Bakanlar Kuruluna başkanlık yapar" diye konuştu.
Bugünkü noktada Türkiye'nin iki sistemle gitmesinin mümkün olmadığını, iki tercihten birini yapmak zorunda olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, ya tam parlamenter sistem ya da şu anki başkanlık sisteminin uygulanmasının şart olduğunun altını çizdi.
"Avrupa terörist çizgide"
Avrupa'daki hayır kampanyalarına da değinen Bakan Çavuşoğlu, bugün Avrupa ülkelerinin Türkiye'de bir referandumda seçimde taraf tuttuğunu, bunun tesadüf olmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, "Şunu unutmayın bu referandumda Türkiye aleyhinde olan yurt dışında kim varsa, 15 Temmuz'un arkasında da bunlar var, Gezi olaylarının arkasında da bunlar var, FETÖ'nün arkasında da bunlar var, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün arkasında da bunlar var. Neden taraf tutuyorlar? Müslümanları çok mu seviyorlar, tam tersi bunlar İslam karşıtı olduğu için, Müslümanlardan nefret ettiği için, Türkiye'yi kıskandığı için, İslam karşıtlığı ve Türk karşıtlığı, Recep Tayyip Erdoğan adında birleştiği için Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyorlar. Aynı şekilde bizim bakanımızın, genel başkan yardımcılarımızın toplantılarını iptal ettiler. İnsanlığa, diplomatik kurallara tamamen saygısızlık yaparak, neden bize karşı çıkıp PKK'lılara kucak açıyorlar. İsviçre sosyalist parti. Bir siyasi partiyle PKK ortak eylem yapıyor ve İsviçre Parlamentosunun duvarına Erdoğan'ı öldürün diyor. Artık sadece faşist değil, terör çizgisine gelen Avrupa'da siyasi partiler var. Terörist bunlar. Bunları söyleyince efendim bize fazla yükleniyorsunuz, ayıp oluyor. Sen benim cumhurbaşkanıma diktatör diyorsun, ben sana faşist deyince zıplayıp duruyorsun. Sen ne hakla söylüyorsun bunu. Ve onların desteklediği PKK, FETÖ, tüm hainler Türkiye'nin geleceğini düşündükleri için mi hayır kampanyası yapıyorlar, daha güçlü olması için mi yoksa tam tersi mi? O yüzden tereddütte olan vatandaşlarımıza bu anayasa değişikliğini çok iyi anlatalım" dedi.
“18 maddeyi okuyan vatandaş oranı yüzde 20”
Gittikleri yerlerde vatandaşlarla konuşup sorduğunu ve ortalama yüzde 20 civarında vatandaşın 18 maddeyi okuduğunu gördüğünü söyleyen Çavuşoğlu, "Okumadığı için kara propagandadan etkilenebilir. Burada Memur-Sen'e çok iş düşüyor, her bir vatandaşa ulaşıp her bir maddenin okunmasını sağlayalım. 'Hayır' diyecekse de okuyarak, bilerek 'hayır' desin ama nefsine yenilerek PKK ile aynı safta olmasın, FETÖ ile aynı safta olmasınlar" şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, referandumla ilgili yapılan anketleri de yakından takip ettiğini belirterek, "Elhamdülillah anketlerimize bakıyoruz sürekli, 60'a doğru gidiyoruz, 63 olacak inşallah" dedi.
Toplantıya Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, Antalya milletvekilleri ve Memur-Sen üyeleri katıldı