Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz NTV'de canlı yayına katıldı. Bakan Yılmaz merakla beklenen yeni liseye geçiş sistemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Buna göre ortaokul öğrencileri okullarında açık uçlu klasik sınavlara girecek, sorular öğretmenler MEB tarafından hazırlanan soru bankasında seçilecek ve en az iki öğretmen tarafından değerlendirilecek.
Buna göre ortaöğretim başarı puanı oluşacak. Burada yüzde 5-10'luk dilimde yer alan öğrenciler Ankara Fen Lisesi gibi en iyi okullar için sınava çağrılacak. Bu dilimin altında kalanlar ise adrese dayalı bir sistemle yerleştirilecek. Ayrıca sanatsal, sportif, kültürel projeler de dikkate alınacak. Bakanlık bu sistemi Bakanlar Kurulu'na sunmaya hazırlanıyor.
Bakan Yılmaz’ın sözlerinden satır başları şöyle:
Herkes eğitim sistemi değişiyor diyor. Eğitim sistemi sınavdan ibaret değildir. Eğitim sistemi değişmiyor. Sistemin bir parçası olan ölçme değerlendirme değişiyor. Biz evlatlarımıza stressiz olarak kaliteli bir eğitim vermek ve bunu fırsat eşitliğine göre vermek istiyoruz.
“YAZILI OLACAK, KLASİK OLACAK, AÇIK UÇLU OLACAK”
11 bin 57 adet okulumuz var. Biz arkadaşlarla çalışma yaptık. Ne yapalım? Öğretmenin ve okulun değerini arttıralım. Okulda diyelim ki 3 dersten sınav yapılıyor. Bu sınavların objektifliğini sağlamak gerekiyor. O zaman soru bankası olsun. Biz bunun da çalışmalarına başlamıştık. Ama soru bankası demek test değildir. Çünkü test olunca hem çocuklar kursa yönlendiriliyor hem de sosyal etkinliklerden uzak kalıyor. Soru bankası hazırlayalım siz oradan seçin. Dolayısıyla bir öneri çocuğun cevap kağıdı alınır, isim kısmı kapalı olarak iki öğretmene gönderilir. Sınav kağıdı okunur. Yazılı olacak, klasik olacak, açık uçlu olacak. Çocuk kendini ifade edebilmeli.
“SONUÇLARA GÖRE MEZUNİYET ORTALAMASINA GÖRE YERLEŞTİRMELER YAPILACAK”
Yazılı sorusunu en mükemmel şekilde yapan çocuk, en çok puanı alan diğerlerinden daha başarılıdır değil mi? Bu sonuca göre Ankara Fen Lisesi diyebilir ki ben 95 ve üzeri olanı alacağım. Bu soruların üzerinde çalışılabilir. Bu sınavlar merkezi yapılacak, okullardaki yazılıların yerine geçecek. Öğrenciler sınava okullarında girecek, tüm ülkede uygulanacak. Bu sonuçlara göre mezuniyet ortalamasına göre yerleştirmeler yapılacak. Bu bir sistemdir.
Bizim hükümet programımızda da var. En iyi okul eve en yakın okuldur. Bunun için bütün okullarımızı kaliteli hale getirirsek bu adrese dayalı kayıt sistemini de hayata geçirebiliriz. Bizim yaptığımız sınav sonucuna göre bir kısım öğrenciyi evine yakın okula gönderebiliriz.
Fen liseleri için ayrı kriter getirebiliriz. En başarılı yüzde 5-10’luk dilimde yer alan öğrencilerin girebileceği bir sistem de olabilir.
Bu sistemlerin hiç birinde test yok. Test dediğiniz şey öğrenmeyi ölçmez. Eskiden öğretmenlerin kanaat notu vardır. Hepsine bakıp bir başarı notu çıkabilir.
"3 ÖNERİ ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR"
Arkadaşlarımız bu 3 öneri üzerinde çalışıyor. Bittiğinde kamuoyuna duyuracağız.
Türkiye’nin petrolü yok, doğalgazı yok. Ama dünyada 13. sıradayız. Bu başarının sebebi elmas gibi olan beşeri sermayemiz.
Pisa resmin tamamını göstermez. Bir değerdir. Kimse diyor mu Vietnam Amerika’nın önündedir. Pisa’dan geldiler Elbistan lisesine gidip oradaki öğrencilerimizi teste soktular. Dolayısıyla bizim öğrencilerimiz Finlandiya’daki öğrencilerden de iyidir.