Gençlerbirliği Kulübünün duayen başkanı İlhan Cavcav’ın vefatının üzerinden bir yıl geçti. Başkent kulübünde 37 yıl başkanlık yapan ve geçen sene 22 Ocak’ta, 81 yaşında hayata veda eden İlhan Cavcav, örnek gösterilecek yöneticiliği, sıra dışı transferleri, fair play yönüyle her zaman Türk futbolunun renkli simalarından oldu.
Priştine’den göç eden bir ailenin çocuğu olarak, 4 Ekim 1935’te AnkaraHamamönü’nde dünyaya gelen Cavcav, eğitimine, Ankara 10. Yıl İlkokulunda başladı. Öğrencilik yıllarında, babasının işlettiği değirmende çalışan Cavcav, ilkokuldan sonra Gençlerbirliği’nin kurulduğu Ankara Atatürk Lisesinde eğitimini sürdürdü. Ailesine yardım etmek için ortaokuldan sonra eğitimine son veren Cavcav, 14 yaşında aile şirketinin veznesinde, sonrasında da şirket muhasebesinde çalıştı.
FUTBOL KARİYERİ KISA SÜRDÜ
Ailesinde Tayyar Cavcav ve Cevat Muratal gibi profesyonel futbolcular bulunan Cavcav’ın futbol kariyeri, Mamak Maskespor’da görev yapan “Cici” Necdet tarafından keşfedilmesiyle başladı.
PTT’de oynarken, 19 yaşında kendisine profesyonelliğe geçiş sözleşmesi teklif eden Bahçeli Gençlikspor’a giden İlhan Cavcav, yeni takımıyla ilk maçını PTT’ye karşı oynaması beklenirken, eski takımı karşısında duygusal davranabileceği gerekçesiyle görev verilmediği için futbolu bıraktı.
İŞ HAYATINA ATILDI
Futbolu bıraktığı 1950’li yıllardan 1970’lere kadar iş dünyasında yoğun bir çalışma hayatı olan Cavcav, 1960 yılında aile şirketinden ayrılarak tek başına ticaret hayatına atıldı. Cavcav, Konya asfaltı üzerindeki arsayı 1967’de satın alarak ölene dek başında olduğu un fabrikasını kurdu.
Başkanlığı Hacettepe’de başladı
Ankara’nın büyük sanayicileri arasına giren Cavcav, başkanlık kariyerine Hacettepe’de başladı. 1975’te eski mahallesinin takımı Hacettepe’nin başına geçen Cavcav, takımın düşüşünü engelleyemeyince istifa etti. 1977 yılında Yahya Demirel’in başkanlık yaptığı Gençlerbirliği’nin yönetimine giren Cavcav, kırmızı-siyahlılarda 1978 yılında başkanlığa getirildi ancak dönemin yöneticileriyle anlaşmazlığa düşünce kısa bir süre için göreve ara verdi.
TFF’YE PROJE KABUL ETTİRDİ
Gençlerbirliği’ne 1981 yılında yeniden başkan olan Cavcav, 3. Lig’e düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan ekip için kolları sıvadı. Futbol Federasyonunda dönemin yöneticilerine, 2. ve 3. liglerin birleştirilmesi projesini kabul ettiren Cavcav, takımının 2. Lig’de devam etmesini sağladı.
Birinci Lig’e, bir sezon sonra yükselen Gençlerbirliği, 1988 yılından beri en üst kademe ligin, süreklilik açısından en başarılı 5. takımı oldu. Kırmızı-siyahlılar, bu sürede 2 kez Türkiye Kupası kazandı. Cavcav, başkanlığı süresince kulübe, donanımlı, modern tesisler kazandırdı.
Ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları yetiştirip, diğer kulüplere yüksek bonservis bedelleriyle satma politikasıyla adından söz ettiren duayen başkan, kulübü borçsuz bir hale getirerek, yönetim anlayışıyla da örnek oldu.
TRANSFERLERİ SES GETİRDİ
Yeni yetenekler keşfetmek için amatör maçları seyreden Cavcav’ın, yöneticiliği süresince yaptığı transferler ses getirdi. Kulüpte yetişen Tarık Daşgün’ü Fenerbahçe’ye o dönemin parası ile 100 milyon lira gibi astronomik bir rakama veren Cavcav, bir dönem Türk kulüplerinin Afrika kıtasına açılmasına da ön ayak oldu.
Afrika kıtasındaki ülkelere giderek birçok maç izleyen Cavcav’ın transfer ettiği Moshoeu, Kushe ve Kona’nın başarılı performansları birçok Afrika kökenli oyuncunun Türkiye’ye gelmesini sağladı.
Çok ucuza mal ettiği Nijitap Geremi’yi Real Madrid’e 5 milyon dolara gönderen Cavcav, Tarık Daşgün ile Geremi’nin bonservislerinin satışından elde edilen paraları kulüp tesislerinin yapımına harcadı.
Dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın, 1989 yılında takımın 1. Lig’e dönmesi nedeniyle verdiği 1 milyon liralık çek ve 20 dönümlük arsa bağışıyla kulübün Beştepe’deki tesisinin yapımına başlandı.
HASTA YATAĞINDA TRANSFER
Cavcav, sağlık sorunlarına rağmen kulübü için çalışmaktan geri durmadı. Cavcav, Gençlerbirliği’nin Atletico Paranaense Kulübünden transfer ettiği Bady’nin 2,5 yıllık sözleşmesini tedavi gördüğü hastanede imzalattı.
Çok sayıda teknik direktörle çalıştı
İlhan Cavcav, başkanlığı döneminde sürekli teknik direktör değiştirmesiyle de çok konuşuldu. Gençlerbirliği, Cavcav’ın 37 yıllık görev süresinde, 42 farklı teknik direktörle çalıştı. Cavcav, başkanlık koltuğuna oturduğu 37 yılda 56 kez teknik adam değişikliğine gitti.
Cavcav, 37 yıllık süreçte en çok Mesut Bakkal’a şans verdi. Bakkal, başkent ekibinde 5 kez görev aldı.
Cavcav, Gençlerbirliği Kulübünün yanı sıra Kulüpler Birliği Vakfı’na da başkanlık yaptı. Duayen yönetici, 2000-2002, 2004-2005 ve 2013-2014 yıllarında tecrübelerini, Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığında kullandı. 18 Şubat 2017’de gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda İlhan Cavcav’ın oğlu Murat Cavcav, Gençlerbirliği’nin yeni başkanı seçildi.
İLHAN CAVCAV SEZONU
Futbol Federasyonu, Süper Lig’de 2017-2018 sezonuna Türk futbolunun duayeni İlhan Cavcav’ın ismini verdi. Cavcav; Süleyman Seba, Hasan Doğan ve Turgay Şeren’in ardından Süper Lig’e adı verilen 4. isim oldu. Gençlerbirliği, Cavcav’ın adının verildiği sezonun 18. haftasını 17 puan ve averajla 15. sırada geçti.
DUYGUSAL ANLAR YAŞANDI
İlhan Cavcav, vefatının birinci yılında kabri başında anıldı. Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki anma törenine, Cavcav’ın eşi Nazan Cavcav, oğulları Murat ve Önder Cavcav, Gençlerbirliği Yönetim Kurulu üyeleri, teknik direktör Ümit Özat, takım kaptanları Uğur Çiftçi ve Ahmet Oğuz, kulüp personeli ile taraftarlar katıldı.
Okunan duaların ardından açıklamada bulunan Kulüp Başkanı Murat Cavcav, zamanın çok çabuk geçtiğini belirterek, “Babamızı bir yıl önce kaybettik ama sanki dün gibi” dedi.
Gençlerbirliği’nin ikinci devreye Karabükspor galibiyetiyle başladığını hatırlatan Cavcav, “Gençlerbirliği gerçek gücünü gösterdi. İnşallah, bu yükselişimiz devam edecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi, kuşkusu olmasın. Babam huzur içinde yatsın, mekanı cennet olsun. Bizlere güvensin, hiç merak etmesin. Büyük oğlu, evladı olarak onu en iyi şekilde temsil etmek boynumun borcu” diye konuştu. Anma töreninde, Cavcav ailesi ve teknik direktör Ümit Özat duygusal anlar yaşadı. Cavcav’ın kabri başında dua eden Özat, mezar taşını öptü.