Dün Türk bayraklı bir tur teknesi ile Bodrum’a gelen bir turist aynı tekne ile çıkış yapamayınca Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz’e isyan etti.Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın tedbir amaçlı aldığı Türk bayraklı gemilerin Yunan adalarını çıkış yasağının ardından Bodrum’da bulunan tur tekneleri ve yatlar Bodrum limanından çıkış izni alamadı. Tekne kaptanları ne olduğunu anlamaya çalışırken, denizde yaşanan tekne yoğunluğu ise dikkatlerden kaçmadı.
SON BİR TEKNE KALDI
Paris anlaşması gereği beyaz bayrağı bulunan Türkiye’nin gri bayrağa düşürülmesi için Yunan yetkililer tarafından Türk bayraklı teknelere ceza yazmayı sıklaştırdı. Anlaşmaya göre beyaz, gri ve siyah bayrak ile kodlandırılan teknelerde en üst seviyede olan beyaz bayrağı Türkiye de hak etmişti. Uzun yıllardır Yunan adalarına beyaz bayrak amblemi ile giren Türk bayraklı yatlar, tekneler ve gemilere limanlarda daha fazla kolaylık sağlanıyordu. Geçmiş dönemlerde gri bayrağı olan Türkiye, yasalarında ve gemicilik tüzüklerinde düzenlemeler yaparak beyaz bayrak almıştı. Denetlemelere göre verilen bayraklara kota konulmuş. Türk bayraklı yatlara, teknelere ve gemilere sıklıkla ceza keserek, kendi limanlarında bağlı tutan Yunan yetkililer Türkiye’nin kotasını doldurarak gri bayrağa düşürmeye çalıştı. Son bir Türk bayraklı tekneye, yata veya gemiye ceza kesilmesi halinde gri bayrağa düşecek olan Türkiye için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan önlem olarak Türk bayraklı, gemi, tekne ve yatların yurt dışı çıkışını yasakladı.
FERİBOT SEFERLERİ 12 EKİM'DE DURACAK
Türk bayraklı yatların, gemilerin ve Tur teknelerinin yurt dışı çıkışı dün geceden itibaren başlarken, Yunanistan’a feribot seferleri yapan firmalara ise 12 Ekim’den itibaren yurt dışı yasağı konulacak. En geç 1 Ocak’a kadar yasağın sürebileceği öğrenilirken, yılbaşından sonra anlaşmanın yeniden yapılacağı anlaşıldı. Feribot Seferi yapan işletme sahipleri ise bu duruma başka bir çözüm bulunmasını istedi. Yunan adalarına Feribot ile sefer düzenleyen Asım Başaran ise bu duruma bir çözüm bulunmasını isteyerek, “Öğrendiğimiz kadarıyla iki ülke arasında yaşanan krizin, orada tutuklanan Türk teknelerinin sayısının artması dolayısıyla Türk gemilerinin uluslararası alanda itibarının zedelenmesine karşılık Denizcilik ve Haberleşme Ulaştırma Bakanlığı'nın önlem adı altında aldığı bir karar olarak görüyoruz. Fakat biz bu anlamda bu kararın bir an önce çözülmesini bekliyoruz. Çünkü bu kararın içerisinde sonuçları itibariyle, Ayvalık'tan Kaş’a kadar her Yunan Adası karşısında olan ilçelerimizde sefer yapan Türk bayraklı, Türk vergi daireleri ne kayıtlı bir sürü firma var Ve bir sürü firmanın çalışanları var. Bunların kiraları var, maaşları var, sigortaları var, aylık giderleri var ve gemilerinin işletme maliyetleri var. Bu kararın, bu İşletmeleri durdurma kararının bu işletmelere yapacağı bu yansıtacağı bu sonuçlar ciddi bir vehameti kapsıyor. Doğal olarak umarım Devletimiz bu kararı alırken bu işletmelerin maruz kalacakları durumlarda tedbir olarak bir takım vatandaşını koruyacak önlemleri almayı düşünüyordur” ifadelerini kullandı.
KAPTANLAR ŞAŞKINBir gecede alınan karar ile yurt dışına çıkışları yasaklanan tur tekne sahipleri ve kaptanları ise neye uğradıklarını şaşırdı. Bir çok kaptan limandan çıkış yapamadıklarını söyleyerek, “Ne olduğunu anlamadık. Haberlerden duyduk, liman başkanlığı teknelerimize çıkış izni vermiyor. Devletimizin bildiği bir şey vardır. İnşallah biran önce bu sorunu çözerler” ifadelerini kullandı.
TURİST ÇILDIRDI
Dün Türk bayraklı bir tur teknesi ile Bodrum’a gelen bir turist aynı tekne ile çıkış yapamayınca Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz’e isyan etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlarken Demiröz’ün yanına gelen turist dün özel bir Türk bayraklı tekne ile Bodrum’a geldiğini ama bugün aynı teknenin çıkış alamadığını söyleyerek tepkisini dile getirdi. Demiröz ile kendisinin bir şey yapamayacağını söyleyerek durumu anlatmaya çalıştı.
Demiröz daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, “Hükümetimizin aldığı bu karardaki en büyük etken, ülkemizin moU kriterlerine göre içinde bulunduğu 'beyaz bayrak' statüsünden 'gri bayrak' statüsüne düşecek pozisyona gelmesinden dolayı alınmıştır. Burada liman başkanının da ifade ettiği, yıllık kutuda 12 adet teknenin tutuluyor olması sizi bir bayrak aşağıya düşürüyor yani beyaz bayraktan gri bayrağı bunun da en aşağısı siyah bayraktır. Biz bir zamanlar siyah bıraktık, siyah bayrak tanıdık uzun uğraşlar ve çalışmalar sonucunda gri sonra da beyaz bayrağa geçmiştik. Bu ne demektir yani dünya deniz ticareti kriterlerinde bu bayraklar bir statüdür. Yani beyaz bayrağa sahip bir ülkenin gemileri Dünya Ticaret piyasasında daha revaçta daha geçerli daha iş bulabilir daha düzgün kabul ediliyorlar. Şu ana kadar 11 teknemiz tutulmuş bunun 5 tanesi Yunan adalarında gerçekleşmiş. Eğer bir tekne daha bir gemimiz daha tutuklanırsa bizim gri bayrağa düşme tehlikemiz ortaya çıktığını ifade ediyorlar bundan dolayı bir önlem alınmaya çalışılıyor. Burada tabii bu tutulmalarının gerekçesini iyi irdelememiz lazım, burada bize ait birtakım sorumlulukları veya kusurlar var mıdır? Yoksa bu tamamen Yunanlıların keyfi bir uygulaması mıdır? Tutuklanan tekneleri incelediğimizde ve özellikle bunların büyük oranda Yunan adalarında ve Yunan sularında olduğunu görünce de tutuklama sebeplerine de baktığımızda biraz keyfi uygulamaların yapıldığı izlenimi ediliyor. Halbuki aynı denize ortak iki devletiz aynı denizde ticaretimizi yapıyoruz, karşılıklı ticaret yapıyoruz, karşılıklı anlayış içerisinde ortada bir sorun varsa bunları çözülmesi lazım” dedi.