TÜRKİYE ekonomisi, büyük ölçüde iç talep artışına bağlı olarak yeniden büyümeye başlarken, kamu sektörü dışındaki sektörlerin borçları da yeniden büyüme sürecine girdi.
Yeniden artış tendine girdi
Ankara Ticaret Odası’nın Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerinden yaptığı değerlendirmeye göre, Türkiye’deki aileler ve şirketlerin bankalara, devlete ve yurt dışına olan finansal borçları da 660 milyar lirayı aştı. Özel tüketim harcamalarının reel olarak yüzde 9,9 oranında büyümesiyle birlikte tüketicilerin bankalara olan borçları da yeniden artış trendine girdi. Haziran 2010 itibariyle tüketicilerin bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansman şirketlerine olan borçları 108,9 milyar lirayı buldu. BDDK’nın verilerine göre 2009 sonu itibariyle 11 milyon 893 bin tüketicinin kredi borcu bulunuyor.
45 milyon kredi kartı var
Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine göre Mayıs 2010 itibariyle Türkiye’de toplam 45 milyon 365 bin kredi kartı bulunuyor. Birçok kişinin birden fazla kredi kartına sahip olması nedeniyle BDDK kredi kartı sahibi olanların sayısını 26 milyon 328 bin kişi olarak tahmin ediyor. Kredi kartı sahiplerinin bankalara olan borçlarının bakiyesi ise Haziran 2010 itibariyle 39 milyar lira olarak gözüküyor.
Çözüme kavuşturulması gerekiyor
Aygün “Türkiye için yıllarca borçluluk oranları diğer ülkelere göre düşük denilerek, borçlanma teşvik edildi. Bu gün diğer ülkelerde yaşanan krizler, geçmişte bize hedef olarak gösterilen o ülkelerdeki borçlanma oranlarının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya çıkardı. Türkiye’nin refahını borçlanıp tüketerek değil, tasarruf edip üreterek artırabiliriz. Esnaf, sanatkar, çiftçi, işveren ve diğer vergi mükelleflerinin devlete olan sigorta primi ve vergi borçlarının kısa sürede çözüme kavuşturulması gerekiyor” dedi.
Krizler borcu olanı vuruyor
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, borçluluk oranları düşük ülkelerin, şirketlerin ve bireylerin dünya ekonomisinin artık sık sık yaşamaya başladığı finansal krizlerden diğer ülkelere göre daha az etkilendiklerini ifade etti. Borcu yüksek olan ülkelerin son krizde iflas noktasına kadar geldiğine dikkat çeken Aygün, borcun artık eskilerin dediği gibi yiğidin kamçısı olmadığını, krizlere davetiye çıkardığını belirtti. Aygün şunları söyledi: “Türkiye aileler ve şirketler kesiminin diğer ülkelere göre daha düşük olan borçluluk düzeyi yüzünden bu dönemi bir finansal sıkıntı çekmeden geride bıraktı. Diğer ülkelerin yaşadığı finansal krizlerden ders çıkararak, Türkiye’deki borçlanma hızını kontrol etmek gerektiğini düşünüyorum” dedi.