Adalet Bakanı Bozdağ, Almanya’nın Gaggenau kentinde katılacağı ve konuşma yapacağı toplantının iptal edilmesine ilişkin Yozgat’ta açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin Adalet Bakanı’nın Almanya’da konuşturulmamasının, Alman demokrasisine ve insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Bozdağ, “Bu müdahaleyi Alman istihbaratı mı yaptı yoksa federal hükümet mi yaptı onu müdahaleyi yapanlar daha iyi bilir. Hayatın olağan akışına baktığımızda bir müdahale olması çok açık. Bu müdahale sonucu belediye bu toplantıyı iptal etmiştir. Bize göre toplantının iptali belediyeyi aşan bir irade neticesinde olmuştur. Ve aynı iptalin Sayın Nihat Zeybekçi’nin toplantıyı yapacağı yerde olması, bu iradenin ortak bir irade olduğunu her yerde geçerli bir irade olduğunu da açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bunu belediyenin aldığı bir karar olarak görmüyorum. Bunu belediyeye aldırılan bir karar olarak görüyorum değerlendiriyorum. Sayın Merkel biz ifade hürriyetine saygılıyız diyor. Bu kararda dış işleri bakanı bir etkimiz yok diyor. Ama ikisi de kararı eleştirmiyor. Kararı alan belediye yanlış yapmıştır demiyor. Türkiye adalet bakan bakanının konuşturulmaması alman demokrasisine Almanya’da hakim olan insan haklarına aykırıdır belediye büyük bir yanlış yapmıştır diye bir açıklamaları yok. Böyle bir değerlendirmeleri ikisinin de olmadı. Belediyeyi eleştiren kınayan bu yanlış olmuştur diyen Alman anayasasına, Alman demokrasisine Almanya’da hakim olan özgürlükler düzenine bir leke düşmüştür şeklinde hiçbirinin bir açıklaması yok” dedi.
Almanya'ya sert tepki
Bakan Bozdağ, “Ben buradan soruyorum Türkiye Adalet Bakanının konuşturulmaması Sayın Merkel Almanya’daki insan haklarına uygulamasına uygun mudur değil midir. Alman anayasasına uygun mudur değil midir. Almanya’nın taraf olduğu insan hakları sözleşmesine uygun mudur değli midir. Belediye doğrumu yapmıştır yanlış mı. Çok açık bir biçimde Alman hükümeti bu belediyenin tavrını kınamamıştır, eleştirmemiştir, yanlış bulduğunu ifade etmemişlerdir” şeklinde konuştu.
Almanya’ya çağrıda bulunan Bozdağ, “Ben buradan Almanya’ya çağrıda bulunuyorum. Eğer Türkiye’de toplantı yapmak isteyen bir Alman siyasetçi varsa buyursun gelsin dilediği gibi toplantı yapsınlar. Almanya’da da seçimler var. Türkiye’de de oy kullanacak Alman vatandaşları var. Türkiye’nin neresinde istiyorlar gelsinler burada diledikleri şekilde toplantı yapsınlar bizim kapılarımız sonuna kadar açıktır. Bunu çok net bir şekilde ifade ettik aynı şekilde onlar bunları söyleyemiyorlar. Söyleyeceklerini de sanmıyorum çünkü ırkçılık ayrımcılık yabancı düşmanlığı islamafobya gibi Avrupa Birliğinin üzerinde yükseldiği değerlerin düşmanı olan hastalıklar demokrasinin düşmanı olan hastalıklar Almanya’da hızla yayılmaktadır. Bu hastalığa kapılanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Eğer bugün Türk Adalet Bakanlığına yapılan haksızlık karşısında susan Alman siyasetçiler yöneticiler ülkelerinde sürekli artan aşırıcılık karşısında tavır geliştirmezlerse bu anlayış, Almanya’nın her bir tarafını tuttuğu zaman Sayın Merkel bile konuşacak yer bulmakta zorlanabilir. Aşırılıklara karşı demokrasiyi, insan haklarını, hukuku korumak hepimizin görevidir. Bize yapılan uygulama; faşist ve demokratik değerlerin çiğnendiği bir uygulamadır" ifadelerine yer verdi.