Tekstil firmalarının ürettiği, yıkanarak 20 kez kullanılabileceğini iddia ettiği kumaş ve siyah lateks maskelerin kesinlikle koruyucu olmadığını belirten uzmanlar, Sağlık Bakanlığı tarafından marka ve barkod onaylı cerrahi maskelerin kullanılmasını tavsiye ediyor. Uzmanlar, maskelerin baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi rahatsızlıklara yol açma ihtimalinin de oldukça düşük olduğunu ifade ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Songül Özer, Covid-19’a karşı hangi maskelerin kullanılabileceği, hangilerinin koruyucu özelliğinin olmadığı ve ideal kullanım süreleri ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Maksimum kullanım süresi 4 saat olmalı
Dr. Songül Özer, “Maskenin uzun süre takılmasının kişide her hangi bir hastalığa veya belirtiye yol açtığını söyleyemeyiz” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Uzmanlar olarak bizler de çok fazla sayıda ve uzun süre maske kullandık. Pandeminin başladığı zamandan bu yana aylardır herkese cerrahi maske öneriyoruz ancak biz uzmanlar N-95 ve N-99 tipi kullanıyoruz ve o maskelerin içine hava girmesi çok zor, kullanan kişiler solunum yetersizliği hissettiği için de uzun süre kullanılamıyor. Cerrahi maskelerin standart kullanım sürelerini açıklamıştık. Altta yatan bir hastalığı yoksa sağlıklı bir insan, 4 saat boyunca maske ile rahatlıkla nefes alabilir. Zaten gözenekleri olduğu için kenarları kapalı bile olsa burun ve ağıza hava girişi sıfır değil. Cerrahi maskeler dışarıdan içeriye girişi engellemez, içeriden yani takan kişiden dışarı çıkmasını engeller. Cerrahi maskenin 4 saatten fazla süre ile takılmasını önermiyoruz. Ancak önermememizin nedeni kişiye zarar vermesi değil, maskenin koruyucu özelliğinin bitmesidir. O gözenekler tıkanabilir, hele ki kişi de mikroorganizma varsa daha çabuk tıkanır ve asıl görevini yapamaz duruma gelir. Artık bulaştırıcılığı engelleyememeye başlar. Bu nedenle değiştirilmesini öneriyoruz.”
Herkes maske takmalı
Normal şartlarda aslında hasta olan kişinin cerrahi maske takması gerektiğini belirten Özer, “Ancak biz bu pandemide kimin hasta olduğunu bilemediğimiz için herkes takmalı diyoruz.Her ne kadar vaka olarak kabul edilmese de asemptomatik yani belirtisiz taşıyıcıların bulaştırıcı olduğunu bildiğimiz için onlara ‘Belirti göstermeyebilirsin ama sende Covid pozitif olabilir, o yüzden maske tak’ diyoruz. Bir yanlış anlaşılma var. Hem hasta olanlar takmalı, dışarıya çıkışı engelliyor diyoruz ama öte yandan ‘Ben hasta değilim neden takmalıyım’ diye düşünenler de var. O kişilere de asemptomatik olabileceklerini söylüyoruz” diye konuştu.
Bulantı ve kusmaya yol açma ihtimali zayıf
Maskelerin bulantı ve kusmaya neden olabileceğine ihtimal vermediğini söyleyen Özer, “Böyle bir vaka olduğu söylendi ama bulantı ve kusma olduysa da o maskeden dolayı olmamıştır. İçerisinde ne kadar zehirli madde olursa olsun bulantı, kusma ve baş ağrısı gibi sorunlara yol açması çok zayıf ihtimallerdir” ifadelerini kullandı.
Maske bir aksesuar değil, tıbbi bir üründür
“Piyasada elek gibi çok ince olan maskeler var” uyarısında bulunan Dr. Songül Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maske ışığa doğru tutulduğunda arkası çok net bir şekilde görülebiliyorsa koruyuculuğu olmadığını anlayabiliriz. Bazı maskeler gerçekten kalın, insanlar onların 3 katlı olduğuna inanabiliyor. Üfleme testi de yapılabilir. Üflendiğinde nefesin dışarıya çıkmaması gerekiyor ya da en azından çok az çıkıyor olmalı. Ocak ayından bu yana kumaş maskelere karşı olduğumuzu hep dile getiriyoruz. Bu maskeler için yıkanabilir, kurulanabilir ve ütülenebilir deniyor ama kesinlikle biz bunlara karşıyız. Bütün tekstil firmaları farklı desenli, kıyafetlerle uyumlu bir aksesuar gibi maskeler üretiyor. Üzerlerinde 20 yıkamalık oldukları yazıyor ama kimin neye göre test ettiğini bilmiyoruz. Bir deney sonucu var mı bununla ilgili? Sadece sözel bir şekilde söyleniyor ve insanlar bu ifadelere inanıyor. Kumaş maskelere olduğu gibi siyah lateks maskeleri de kesinlikle önermiyoruz. Maske tıbbi bir üründür, güzelliği veya çirkinliği bir kenara bırakılmalı.”
Hibya Haber Ajansı