İçişleri Bakanlığı geçen yıl, Nüfus Hizmetleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 7039 sayılı Kanun’da değişikliğe giderek, yaşı itibariyle ölü olması muhtemel ve kayıtlarında uzun süredir hareket görünmeyen kişilerin “ölmüş” olacağını kabul ederek kayıtlarının kapatılmasına ilişkin yasal düzenlemeyi Meclis gündemine getirmişti. Yasada, “kayıtların kapatılıp, sonra araştırma yapılması” öngörülüyordu. Yasa değişikliğinin Meclis Alt Komisyonunda görüşüldüğü sırada muhalefet, ölü kişilerin kayıtlarının önce “kapatılıp” sonra “araştırılması”na itiraz edip, bu itirazını dile getirirken de, “Kişilerin seçimlerde oy kullanmasının iktidar tarafından engellenmesi için yapılan bir işlem” olduğu gerekçesini ortaya koydu. Bunun üzerine düzenlemede değişikliğe gidilerek, ölü olabilecek kişilerin kayıtları önce “araştırılsın” sonra “kapatılsın” yönündeki önerge kabul edildi.
2 MİLYON 273 BİN KİŞİ
Muhalefet partilerinin itirazı üzerine yapılan bu değişiklikle, ölüm araştırması nedeniyle kapatılan kayıtlar tekrar açık hale geldi. Bu kayıtlardan bazıları, hakkında bilgi sorulabilecek bir yakını bulunmadığı, sağ görünen yakını varsa da bu yakınlarının kayıtlı olmadığı, yakını bulunsa bile mevcut akrabalarının 200-250 yıl önce yaşamış akrabalarının isimlerini, nerede ve ne zaman öldüklerini bilmedikleri nedenleriyle tahkikat yapılamaz hale geldi. Bu nedenle Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü, önceden ölüm araştırması nedeniyle kapatılan 2 milyon 273 bin 946 kişinin kaydını, yasanın bu şekilde çıkması nedeniyle zorunlu olarak tekrar açık hale getirdi. Bunlardan bir milyon 534 bin 618 kişinin, hakkında bilgi sorulabilecek bir yakınının hayatta kalmadığı, sağ görünen yakını varsa da bu yakınlarının adresinin kayıtlı olmadığı, yakını bulunsa bile bu günde yaşayan akraba tanıkların 200-250 yıl önce yaşamış akrabalarının isimlerini, nerede ve ne zaman öldüklerini bilmedikleri gibi nedenlerle tahkikat yapılmasının fiilen imkansız olduğu anlaşıldı.
‘HIZLANDIRIN’ TALİMATI
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nce, kalan 700 bin civarındaki kaydın sahibi kişinin ölüm araştırmasının yapılması için kaymakamlıklara ve valiliklere yazı yazılarak, tartışmalar nedeniyle tahkikatların hızlandırılması uyarısında bulunuldu. Yaklaşan yerel ve genel seçimler öncesi tartışmalara dikkat çekilerek, bu kişilerin bir an önce tahkikatlarının yapılmasıyla, kayıtların da belgeler ulaştıkça kapatılacağı belirtildi.
‘SEÇİMDE HİLE’ İDDİASI
Ancak E-devlet üzerinden kullanıma açılan Alt-Üst Soy Bilgisi sorgulama sistemiyle birlikte CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, komisyonda kendi partisinin itirazıyla açılan kayıtlara, bu sefer “seçimlerde ölülere oy kullandırdılar” diyerek, eleştiri getirmenin ötesinde seçimlere “boykot”u gündeme getirdi. Sistemde, bazı ailelerdeki yaşamını yitiren kişilerin hala yaşıyor gözüktüğünü öne süren Pekşen, attığı tivitlerle iddiasını ileriye götürerek, “200 sene yaşayan büyüklerimiz var, gerçek şu ki seçim hileleri bu kayıtlar üzerinden yapıldı. Böyle bir seçime katılmak yapılan her türlü sahtekarlık hile ve entrikaya meşru kılıf uydurmak demektir..! Bütün dünya biliyor ki Türkiye’nin Anayasası çalıntıdır. Bunu göze alan bir iktidarın seçim sonuçlarını her türlü hile ve sahtecilikle belirlemeyeceğine kim inanır? Böyle bir seçimi tüm siyasi partilerin boykot etmesi kaçınılmazdır..!” dedi.
DİKTATÖR KEMAL KONUŞANA KAPIYI GÖSTERDİ
TEK ADAM TEK SES İSTEDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 19. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “Davaya inanamayıp da; ‘ben ne olacağım, konuşacak mıyım, milletvekilliği garanti mi?’ diye söyleyenlerin dava insanı olmaya hakları da hukukları da yoktur. CHP’de olanların bireysel çıkar peşinde koşanların, bu partide yeri yoktur. ‘Ben yoksam parti de yok’ diyen arkadaşlarımız var, açıkça söylüyorum, böyle söyleyenler, kapı burada çıkıp gidebilirler. Parti kimsenin babasının malı değildir. Parti Türk milletinindir. Sıradan bir parti değildir. ‘Ben ne olacağım’ diyenler partiye ihanet ediyorlar. Kim seçimler öncesi mahallelere sandık koymazsa partide tutmayacağım. Üye gelip delegeyi seçecek. “
AYNI ŞEYİ SÜREKLİ TEKRAR EDECEĞİZ
“‘Ben milletvekili seçildim istediğim kanala çıkarım istediğim gibi konuşurum.’ konuşamazsın arkadaş bugüne kadar ses çıkarmadım. Bundan sonra izin almadan çıkıyorsa kusura bakmasın bu partide yeri yoktur. Bizim disiplinli bir örgüte ihtiyacımız var. Tek ses çıkaracak. Tekrarın gücüne inanan bir örgüt istiyorum. ‘Genel başkan konuştu, bütün dünya konuştu benim yeni şeyler söylemem lazım.’ Niye kardeşim tekrarın gücü vardır. Aynı şeyi sürekli tekrar edeceğiz. Özgüveni yüksek örgüt ve parti militanı üyeler istiyorum” dedi. Çok çalışmakla övünen Kılıçdaroğlu, “Genel başkan olmak kolay değil ki aile hayatımız bitti bizim. Günün 24 saati çalışıyorum. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nde, CHP genel başkanının gösterdiği çabanın onda birini dahi diğer genel başkanlar göstermemiştir” dedi.
ÖLÜM KAYDI NASIL YAPILIR?
Ölüm olaylarının aile kütüklerine tescil edilebilmesi için, kişinin ölümünün, buna ilişkin geçerli bir belgeye dayalı olarak nüfus müdürlüklerine bildirmesi gerekiyor. İdarenin, kanıta dayanmayan bir ölümü res’en kesin olarak tescili, kamu düzenine ve kişilerin güvenliğine uygun bir işlem olarak görmüyor. Ancak Merkezi Nüfus İdare Sistemi (MERNİS) yaşı itibariyle ölü olması muhtemel kişileri tarayarak bu kişilerin kayıtlarında son iki yıl içerisinde hiçbir olay hareketine rastlamaz ise bunların sağ olup olmadıklarını araştırılması için bilgileri bir havuzda toplayarak izlemeye alıyor ve yapılan araştırmalar sonrasında ölüm tescil ediliyor.