AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Kadın Kolları Eğitim Programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. AK Parti Kadın Kolları'nın seçim çalışmalarına başladığını söyleyen ve “Türkiye'de kadınları görmezden gelen, devre dışı bırakan, potansiyelini ve gücünü heba eden bir siyasetin başarı şansı yoktur” açıklamasında bulunan Erdoğan, kadınları dışlayanların, onlara vitrin malzemesi olarak bakanların siyasi akıbetinin hüsran olduğunu kaydetti. Siyasette de sahicilik ve samimiyetin esas aldığını kaydeden Erdoğan, bu anlayışla siyasi mücadelelerine yön verdiklerini ifade etti. Erdoğan, “Türkiye'de gerçek anlamda kadını özgürleştiren hareket AK Parti'dir. Bunu da çağdaşlığı üniversite kapılarında ikna odaları kurmak zanneden lümpen batıcılara rağmen yapmıştır. AK Parti bu tarihi değişimi kadın hakları konusundaki her düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götüren ana muhalefete, ‘411 el kaosa kalktı' manşetleri atan medyaya rağmen başarmıştır. Türk siyasi hayatında kadınları AK Parti kadar ön plana çıkartan, kadını politikalarının merkezine yerleştiren başka siyasi hareket yoktur” diye konuştu.
AK Parti'nin bir tanesi büyükşehir olmak üzere 8 kadın belediye başkanı bulunduğunu söyleyen Erdoğan, bu rakamın daha da yükseltileceğini söyledi. Erdoğan, “Nasıl biz kadınlarımızın hak ettiği konuma gelmesi için mücadele ettiysek, onlar da bu davayı zirveye taşımak için mücadele ettiler. 17 yıldır Türkiye'de AK Parti'nin hizmet sancağı dalgalanıyorsa bundan en büyük pay sahibi hanımlardır” şeklinde konuştu.
“Bay Kemal şunu iyi bil, biz muhaciri de çok sevdik, ensarı da çok sevdik”
“Biz kutuplaştırıcı değil, Türkiye'nin tüm renklerini, farklılıklarını kucaklayan bir partiyiz” ifadelerini kullanan Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'nin partisi, milletinin tamamının partisi olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bugüne kadar ayrımcılığın, hizipçiliğin, ırkçılığın, meşrep siyasetinin bu kapıdan içeriye girmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bizim nazarımızda helal rızık için Silvan'ın dağlarında kuzu otlatan çoban ile Karadeniz'in azgın dalgaları ile mücadele eden balıkçılarımızın hiçbir farkı yoktur. Özelikle ana muhalefet partisinin ve avenelerinin milletimizi bölmesine, insanlarımızı birbirine düşürmesine fırsat tanımayacağız. Kazanmaya umudu olmayan ana muhalefet sandığa gölge düşürmek için her türlü yolu deneyecektir. Daha şimdiden bölücü terör örgütünün siyasi uzantıları ile ittifak kurmak için kirli hazırlıklara girişmeleri boşuna değildir. Bir taraftan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına çiçek atıyorlar, diğer taraftan da Suriyeli muhacirlere zalim Esed'in dili ile saldırıyorlar. Her seçim döneminde olduğu gibi bu seferde muhacir ile ensar arasına fitne tohumları ekmeye çalışıyorlar. Bay Kemal şunu iyi bil, biz muhaciri de çok sevdik, ensarı da çok sevdik. Sen bizim sevdiğimiz muhacirleri geldikleri yere gönderme aşkı içinde olabilirsin, çünkü sen muhacir nedir onu bilmezsin. O bombalardan kaçan, evlerinden, topraklarından edilen, oralardan kovulanların derdini bilmezsin. Başına böyle bir bela geldiği zaman acaba senin akıbetin ne olacak onu da düşünemezsin. Biz her ikisini de düşünüyoruz, muhaciri de ensarı da. Bu millet her zaman ensar olmuştur. Şimdi de aynı anlayışın içindeyiz ve bizlere o sınırlardan kaçıp gelen kardeşlerimize kapıları açtık, 3,5 milyon Suriyeli bizim misafirimizdir, yanlışları, hataları olabilir, sıkıntılarımız olabilir, hepsi ayrı mesele, Irak'tan gelenler 500 bin kişi, bunların içinde Sünni'si, Şia'sı, farklı meşrepte olanları var, biz onlara da kapılarımızı açtık. Hiçbir zaman bir ayrım yapmadık. Toplamda 4 milyon. AB vermesi gereken parayı vermiş vermemiş önemli değil, bizim için önemli olan biz ne yaptık. 33 milyar dolar biz harcama yaptık. AB yapması gereken sözü yerine getirmedi. Şuana kadar verdikleri, 1,7 milyar Euro. Oradan gelse de gelmese de biz ev sahipliğimize, ensar olmaya devam ediyoruz. Rabbim bunun neticesini bize farklı bir şekilde verecektir. Irkçı kelimelerle, tam da CHP'ye yaraşır şoven ifadelerle savaştan kaçan mazlumları hedef alarak 3-5 oy kazanacaklarını düşünüyorlar. 7 yıldır büyük bir sabır ve alicenaplıkla Suriyeli mazlumlara ev sahipliği yapan bu milleti galeyana getirmek için söylemedik yalan bırakmıyorlar. Tüm kışkırtmalarına rağmen Türk milletinin basiretini ve ferasetini aşamadılar. Buna rağmen her seçim döneminde aynı şeyleri yapıp farklı sonuç ummaktan bir türlü kendilerini kurtaramıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Mart 2019 seçimlerinde de sonuç aynı olacak, inşallah yine aynı hezimeti yaşayacaklar” ifadelerini kullandı.
“CHP'yi de bizim özellikle bundan kurtarmamız lazım”
Mart 2019 seçimlerinin sıradan bir seçim olmadığını söyleyen Erdoğan, “Bu mahalli idareler seçimi belki de ana muhalefetin sonu olacaktır. Çünkü bu ana muhalefetin başındaki zat sadece millete değil, aynı zamanda CHP'nin başına da bela. CHP'yi de bizim özellikle bundan kurtarmamız lazım. Bu SSK'yı batırdı, ondan sonra da geldi CHP'yi batırmanın gayreti içinde. Bazen dostlar ‘bununla uğraşmaya gerek yok, varsın orada kalsın, bu sizin hayrınızadır' diyorlar. Bunu diyenler de var. Fakat milletimize de bazı gerçekleri anlatmamız lazım. Adam İngiltere'ye gidiyor, oradaki Türk gençlerini konuşuyor, Türkiye'yi şikayet ediyor, ‘Türkiye'de özgürlük, demokrasi yok' diyor. Özgürlük, demokrasi yok ta bugüne kadar bunca seçime girdin, her seçimi kaybettin, kaybettiğin halde hala seçime giriyorsun, bundan daha büyük demokrasi olur mu? Bir genç te sormuş, '11 seçimi kaybettiniz, bundan hiç ders almadınız mı?' demiş. Yok. Onda bu nokta da ders alacak, neyse gerisini söylemiyorum” dedi.