Erdoğan, Hatay'daki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, İdlib ve diğer bölgedeki mazlumların ahı bir gün mutlaka o devlet terörü estirenleri yerinden edeceğini bu zamanın çok uzak olmadığına inandığını söyledi. Bu doğrultuda ABD'nin olumlu açıklamaları ve girişimleri olduğunu belirten Erdoğan, "Biz de Suriye halkının can güvenliğini hedefleyen her türlü çabaya destek vereceğimizi ifade etmiştik. Bu gece ABD'ye ait savaş gemilerinden İdlib'e yönelik saldırıların gerçekleştirildiği hava üssüne bir operasyon düzenlendi. Akdeniz'deki Amerikan savaş gemilerinden atılan tomahawk füzeleriyle Suriye'nin bu hava üssü vuruldu. Esed rejiminin kimyasal ve konvansiyonel silahlarla işlediği savaş suçlarına karşı atılmış somut bir adım olarak bunu olumlu bulduğumuzu burada Hatay'dan ifade etmek istiyorum. Yeterli mi? Ben bunu da yeterli görmüyorum. Çünkü bundan sonraki süreçte ne olacağını hep birlikte takip etmeliyiz."
Artık başka hiçbir hesap gütmeksizin sadece ve sadece mazlum Suriye halkını korumaya yönelik olarak ciddi ve netice almaya yönelik adımlar atılmasının zamanının geldiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bize göre son gelişmeler, Türkiye'nin Suriye'de terörden arındırılmış güvenli bölgeler oluşturma çabasının ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Kuzey Suriye'de Türkiye'nin sınırında güvenli bölge ilan edelim. Bu 4 bin kilometrekare olabilir 5 bin kilometrekare olabilir. Buralarda konutlar inşa edelim ve burada Suriyeli vatandaşlarımızı iskan edelim. Türkiye'den oraya dönebilecek Suriyeli kardeşlerimiz olabilir kendi topraklarında yaşama imkanı verelim. Uluslararası toplum doğru söylüyorsunuz dediler ama ne yazık ki bu konuda adım atmadılar. Uluslararası toplumun göstereceği ortak kararlılıkla rejimi ve bölgede insanlı suçu isteyen tüm terör örgütlerini durdurma imkanına sahip bulunduğunu özellikle düşünüyoruz. ABD'nin İdlib saldırısına karşı ortaya koyduğu aktif tutumun bu yönde gelişmelerin bir başlangıç olmasını diliyorum.
Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu gece saat 04.00'ten itibaren hep bunu izledim, takip ettim. Gerek arkadaşlarımla, tüm bu konuyla ilgili arkadaşlarımızla süreci izledim. Bununla birlikte bize düşen görevin, elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanarak mazlumların yanında olmak olduğunu biliyoruz. Suriyede çatışmalar dursun katliamlar son bulsun diye çabalıyoruz. Suriyenin geleceğine binlerce km öteden gelip burada kendi politik hesaplarının kavgasını verenler değil Suriye halkı kara versin diyoruz. İdlib'teki katliamdan kaçarak ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan 3 milyon Suriyeliye gönlümüzü de kapımızı da soframızı da biz açtık işte. DEAŞ'in ülkemizi hedef almasının sebebi bizim Suriye'deki kardeşlerimize sahip çıkmamız değil mi? İdeolojik saplantıları sebebiyle bu çocuk katillerinin yanında yer alan hatta askerliğine soyunanların bize saldırmasının sebebi bu değil mi? Reyhanlı saldırısı, Cerablus Rahi, El Bab operasyonunu niye gerçekleştirme zorunda kaldık? Türkiye tüm bu fedakarlıkları yaparken sırf kendi konforları bozulmasın diye parmaklarını sallayarak bizi tehdit edenlere yazıklar olsun."