Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta mülki amirler için yaptğı görev tarifiyl irebir örtüşen isme en son örnek Kadıköy Kaymakamı Tuncay Sonel oldu.
Halkla iç içe olmanın dışında halkın her türlü derdine deva bulmaya çalışan Sonel en son yaptığı icraatle büyük takdir topladı.
Cumhurbaşkanımızın emrindeyiz!
Belirlediği yetim ve öksüz çocuklara mektup yazarak “Annen veya Baban hayatta olsaydı, onlardan ne isterdin?” diye soran ve gelen cevaplardaki talepleri anında yerine getiren Sonel, “Bu bizim üzerimize düşen mübarek bir vazifedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın her fırsatta dile getirdiği ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ hükmünce görev yapmak zorundayız. Bunu bir emir telakki ederek gereğini yapıyoruz.” Değerlendirmesinde bulundu.
Makamlar insana hizmet aracıdır…
Şehit ailerine ev alan, 1000'e yakın üniversite öğrencisini, manevi değeri yüksek olan Çanakkale ve Mevlana şehri Konya gezilerine gönderen, engelliler için minibüs ve akülü araçlar, kız çocuklarının okula kazandırılmasında büyük rol oynayan, makam kapısını bugüne kadar hiç kapatmayan Kadıköy Kaymakamı Sonel, “Yetim başı okşamayla cenneti müjdeleyen bir anlayışa ram olmayı asli vazife olarak biliyoruz. Bulunduğumuz her görev yarinde bu tür yaklaşımları sergilemek bizim için olmazsa olmaz bir kaide durumundadır. Zaten, makam ve mevkiler insana hatta yaratılmış her türden mahlukata hizmet için birer vasıtadır, araçtır” kaydını düştü.
Mühim olan ardınızda hoş bir sada bırakmaktır…
"Geceleri yastığa başınızı koyduğunuzda rahat uyuyabiliyorsanız, ya da ayrıldığınız ilçede kurulan dostluklar yıllar sonra devam ediyorsa, ya da onların hem kaymakamı hem kardeşi hem de babası sıfatlarını onlardan alıyorsanız, asıl mutluluk budur" diyen Sonel daha sonra şunları söyledi. “Severek ve isteyerek gönülden iş yapmak, gönül kazanmak, kısacası kimsesizlerin kimi olmak çok önemli. Eğer çalıştığınız yörenin dört bir tarafından haberdarsanız, mesele büyük ölçüde aşılmış oluyor ve ekibinizle birlikte hizmet etmenin haz ve mutluluğunu yaşıyorsunuz. Görev yaptığım her ilçede halkın, 'Güzel bir insan daha geçti buradan' demesi beni çok mutlu ediyor. Ardınızda hoş bir sada bırakmak gerek. Aslında ben bir idarecinin olması gibi davranıyorum. Problemlerin karşısında yılmadım, hakkın ve halkın yanında oldum. Risk almaktan ise hiç korkmadım. Doğru bildiğimi yapıp sonuca odaklandım. Özellikle kız çocuklarımızı okumaları için hep teşvik ettim. Onların hamisi ve yol göstereni oldum. Kendimi hep gariplerin, fakirlerin sığındığı güvenli bir liman olarak gördüm. Yetim ve öksüz çocukların benden isteklerini yerine getirdiğimde o gözlerinde ışığı dünyalara değişmem."