MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuşuyor. "Esed’in cani ateş güçleri topçu atışıyla saldırmıştır. Kanlı Suriye rejimi bir yandan masum sivilleri bir yandan da Türk askerini hedef almıştır" diyen Bahçeli, "Artık sabrımız kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de Katil Esed defolup gidene kadar yüreğimiz soğumayacaktır." ifadelerini kullandı. Bahçeli, "Türk milleti başka seçenek görülmezse Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir." dedi.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Elazığ’da 6,8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Türkiye ortak kardeşlik bağlarıyla depremzedelere sahip çıkmıştır.
Van Bahçesaray yoluna çığ düşmüştür. Toplam 41 kardeşimiz şehit olmuştur.
Deprem oldu çığ düştü derken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bir yolcu uçağı kaza kırma uğramış maalesef 3 kişi hayatını kaybetmiştir.
Türk milleti tarih boyunca felaketlere teslim olmamıştır.
Felaketler karşısında sağduyulu duruş sabır yegane dayanağımız olmalıdır.
Allah’ın izniyle kötü günler geçecektir. Korku ve kötümserlik yaymaya çalışan aymazlara karşı azami uyanıklık göstermek gerekmektedir.
1999 depremi ile Elazığ’ı karşılaştıran siyasi fırsatçılık yapan küçük ve güdük bir azınlık dikkatimizden kaçmamıştır.
Türk devleti ne 1999’da çöktü ne de 2020’!de zaafa uğradı. Devletin çöktüğünü söyleyen sefiller, çöken devlet değil çürük binalardır.
Karanlık provokatörler gizlendikleri delikten başlarını uzatmışlardır.
Devlet aynı duruş aynıdır. Dün ile bugün arasında ayrımcılık yapanlar da kalleştir ya da kifayetsiz muhterislerdir.
1999 Marmara depremi ile 2020 Elazığ depremini tartıya çıkarmak ayıp değil midir ahlaksızlık değil midir.
Depremin büyüğü küçüğü ölçülebilir ama acının büyüğü küçüğü olmaz.
Siyasi sorumluluğunu paylaştığımız 57. hükümet döneminde 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Marmara depreminde 16 milyon insan etkilenmiştir.
17 bin 480 insanımız hayatını kaybetmiştir. 600 bin insanımız evsiz kalmıştır.
Devlet çökseydi kısa sürede prefabrik konutlar nasıl yapılacaktı.
17 Ağustos depreminde devletin en az üç gün kafayı kaldıramadığını iddia eden köşe yazarı bu iddianı ispatlamazsan alçaksın müfterisin.
MHP’nin olduğu yerde Türk devleti çökmez çökemez.
Varsayalım devlet çöktü inançla el ele verir Oğuz neslini sürdürürüz. Bu devleti bu milleti bir kez daha yükseklere taşırız.
Biz varsak çöküş yoktur.
Hiç kimse karanlığa saklanıp taş atmasın. Türk devleti her konuda muktedirdir.
Misakı Milli’nin sevdalıyız zalimlerin dimdik karşısındayız.
"KATİL ESED DEFOLUP GİDENE KADAR YÜREĞİMİZ SOĞUMAYACAKTIR"
İdlib’de kahredici gelişmelere şahitlik edilmiştir.
Zalimler şiddete doymamıştır. Acılarımız henüz tazeyken yeni şehit haberleri gelmiştir.
Esed’in cani ateş güçleri topçu atışıyla saldırmıştır. Kanlı Suriye rejimi bir yandan masum sivilleri bir yandan da Türk askerini hedef almıştır. Artık sabrımız kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de Katil Esed defolup gidene kadar yüreğimiz soğumayacaktır.
Türk milletinin sabrını sınamaya çalışanlar tarihin her döneminde ağır bedeller ödemişlerdir.
Esad suçludur ve husumetin kaynağıdır.
Rusya iyi niyetli değildir. Hükümetin Rusya ile ilişkileri tekrar gözden geçirmesi temennimizdir. Yansın Suriye, kahrolsun Esed. Ocağımızı söndürenlerin hayat pınarları kurusun. Esed devrilmelidir.