Piyasalarda Bugün 2020’nin barındırdığı diğer tüm negatif sürprizler bir yana muhtemelen finans piyasaları açısından en yoğun takvim ve kestirmesi en güç hafta işlemlerinin kapısında bulunuyoruz. Her ne kadar ABD’nin gibi görünse de etkileri açısından dünyanın seçiminden, Fed toplantısına, ABD istihdam rakamlarından FX piyasalarındaki hareketliliğe kadar birçok başlığa yatırımcılar tarafından cevap aranacak.
Geride kalan hafta işlemlerini kısaca şöyle özetlemek mümkün: ABD seçimlerine 1 hafta kala majör endeksler ciddi değer kayıpları sergilerken, Amerikan doları sınırlı düzeyde talep gördü, tahvil faizlerindeki yükseliş 10y vadede Haziran’dan bu yana en yüksek seviyenin takip edilmesine zemin hazırladı. Teknoloji grubunda bilanço sezonunda açıklanan rakamlar ve beklentiler fiyatlanırken, S&P 500 endeksinde %5.6 haftalık kayıp ile ABD tarihinde Başkanlık seçiminden 5 gün önceki en zayıf performans tarihsel olarak kaydedildi. Gün sonunda ABD endekslerindeki toplam performans Mart ayından bu yana en ciddi gerilemeye işaret etti.
Yeni haftanın gündemi ise gerek takvim gerekse beklentiler açısından bir hayli yoğun. ABD’de yarın gerçekleştirilecek olan seçimler öncesinde 93 milyondan fazla kişinin oy kullandığını hatırlatmak gerekiyor. Söz konusu gelişme içerisinde posta yolu ile kullanılan hali hazırda 59 milyondan fazla olurken, %63.4 ile 2016 rakamı olan %50’nin ciddi anlamda üzerinde bulunmakta. Öte yandan açıklanan son seçim anketleri ise her ne kadar ulusal çapta ortalamada Demokrat Parti adayı Biden açısından şans tanımaya işaret etse de salıncak eyalet olarak tanımlanan kritik noktalarda marj 1-2 puan düzeylerine dek gerilemiş durumda. NY Times/ Siena College çalışması Pensilvanya, Arizona ve Wisconsin gibi kritik noktalarda Biden’ı önde göstermeye devam ederken, 2016’da Başkan Trump’ın tüm bu noktalarda zafer ilan ettiğini belirtmek gerekiyor. Keza ABC/ Washington Post anketi de bir diğer kritik nokta olan ve seçim gecesi kader belirleme özelliğine sahip olarak değerlendirilen Florida’da Biden lehine +2 puan öngörmesine rağmen marjın ne denli daraldığının teyidi konumunda.
Kuşkusuz haftanın en önemli gelişmesi ABD seçimleri olacak. Başkanlık tercihi yanında Senato dağılımı da yakından izlenecek. Diğer yandan ise Fransa ve Almanya’nın adından İngiltere’nin de AB içerisinde kapanma kararı alan ülkeler konumuna geçtiği farklı bir akış söz konusu. Bugün devam etmesi beklenen Brexit görüşmelerindeki olumlu gelişmeler GBP çaprazına yansımakta zorlanırken, petrol kontratları %-3 ile 5 ayın düşüğünde seyrediyor ve global yavaşlamayı teyit ediyor. Çin’de resmi PMI -0.1 puan ile 51.4 olurken, özel sektör ölçümlemesi ise 53.6 ile toparlanmanın devamına işaret ediyor. Türk lirası cinsi varlıklarda ise TCMB’nin sıkılaşma eğilimi artan ivmede sürüyor. Cuma günü AOFM %13.40 olurken, BİST nezdinde kotasyon girilmeyeceği ve GLP’ye yönlendirme yapılacağı açıklaması etkili oldu. Fakat kendisine has akışın yanında genel risk iştahındaki bozulma ve temkinli yaklaşım lira cinsi varlıkları da baskılıyor. 3 Kasım’da TÜİK tarafından açıklanacak olan enflasyon rakamları öncesinde yakından izlenen İstanbul enflasyonu ise İTO’ya göre aylık %2.45 artış ile yıllıkta %12.4 oldu.
Piyasalar
ABD seçimlerinden önceki hafta işlemlerinde genel olarak risk iştahındaki bozulmanın etkileri takip edildi. Geride kalan 2 aylık zaman diliminde yatırımcılar nezdinde yakından izlenen başlık olan ABD mali teşvik paketi görüşmelerinde 3 Kasım öncesinde uzlaşı ve onaylanma aşamaları başarısız olurken, devam eden bilanço sezonundaki açıklamalar ve gelecek dönem yönlendirmeleri de risk iştahındaki bozulmaya ivme kazandırdı. Özetle, riskli varlıklarda pozisyon alma isteğinde aranan düşüş için farklı birçok neden tek bir kap içerisinde toplandı ve genel algının bozulmasına katkı sağladı.
Türk lirası Amerikan doları karşısında Cuma günü işlemlerinde %-0.65 performans sergilerken, BİST 100 endeksi kapanışı %-1.30 ile 1112 puan seviyesinden gerçekleşti. 10y vadeli tahvilde faizin son düzeyi %14.45 olurken, 5y CDS kapanışı ise %1.2 yükselişle 560bp oldu.
EMEA bölgesi endekslerinde genel risk iştahındaki bozulmanın etkileri takip edilirken, işlem hacimlerinde kayda değer bir yükseliş söz konusu olmadı. Euro Stoxx 50 %-0.06, FTSE 100 %- 0.08, DAX %-0.36 ve Rusya (RTS, USD) grubu ise %-1.15 ile kapanış gerçekleştirdi.
Amerika kıtası işlemlerinde haftanın son işlem günündeki risk algısı bozulmasının ivmelendiği ve daha geniş boyutta gerçekleştiği görüldü. Majör ABD endekslerindeki kayıplar işlem hacmi destekli olurken (Dow Jones son 5 iş gününe kıyasla %+24), teknoloji grubu Apple ve Twitter önderliğinde haber akışı destekli %-2.45 ile dikkat çekti. S&P 500 endeksi ise %-1.21 ile 3269 puan seviyesinden kapanış yaptı ve yıl içerisindeki zirvesinden yaklaşık %9 uzaklaşmış oldu. Kıtada yer alan gelişmekte olan ülke varlıkları ise ağırlıklı satıcılı ve fakat karışık seyretti. Bovespa %-2.72, Merval ise %0.84 performans sergiledi.
Asya’da Kasım ayına ait ilk işlemler Çin PMI verilerindeki güçlü seyrin devamı ile birlikte pozitif yönlü açılışlara işaret ediyor. TSİ 08.05/ NKY 225 %1.39, Hang Seng %0.88, CSI 300 %0.36 ve KOSPI %1.13 ile fiyatlanmakta. PBOC tarafından fixing kur ayarlaması 6.7050 ile yuanda değer kazancına işaret etmekte.
Fiyatlamalar
BİST 100 işlemlerinde teknik açıdan haftalık grafikte destek seviyesi olarak 1082, direnç olarak ise 1144 bölgesini yakından izliyoruz. Lira performansı ve CDS BİST 100 fiyatlamasını etkileme potansiyeline sahip. USDTRY paritesi işlemlerinde Türk lirasına likiditesine yönelik alınan önlemlerin etkilerini ve AOFM’nin seyrini takip edeceğiz. 8.30-8.25 seviyeleri aşağı yönde izlenebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında global Amerikan doları yaklaşımı ana etken konumunda kalmaya devam ederken bölgeye dair haber akışı da fiyatlamalara yön verir durumda. ABD başkanlık seçimine dair risklerin gelecek 1 haftalık zaman diliminde fiyatlanmaya başlayacak olması nedeniyle 1.15-1.17 bölgesinde dalgalanma ve yön arayışı beklentisindeyiz. Kısa vadeli EUR yükselişi açısından 1.1820 seviyesi üzerinde kalınmasını yakından izliyoruz. USD eğiliminin netleşmesini beklemek kısa vade açısından daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Hazine Borçlanma Stratejisi, Kasım 2020-Ocak 2021 - Kasım ve Aralık borçlanma rakamları aşağı revize edildi; Ocak ayı yüklü takvime sahip
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gelecek 3 aylık dönemde gerçekleştirilecek olan borçlanma stratejisi kamuoyu ile paylaşıldı. Buna göre, 77.7 milyar TL iç borç servisinin olduğu dönemde planlanan borçlanma düzeyi ise 62 milyar TL seviyesinde gerçekleşecek. İç borç çevirme rasyosunu %80 olarak hesaplıyoruz.
Bakanlık, daha önce açıkladığı yol haritasının aksine Kasım ve Aralık aylarına ait borçlanmalarda toplamda 7 milyar TL aşağı yönde revizyona gitti. En ciddi azalış 5 milyar TL ile Kasım ayına yönelik olurken, söz konusu dönemde piyasadan yapılması planlanan borçlanma düzeyi 11.9 milyar TL’den 8.3 milyar TL seviyesine güncellendi. Benzer şekilde Aralık ayı için de piyasa rakamı 11.2 milyar TL’den 8 milyar TL’ye aşağı yönde revize edilirken, kamu borçlanma rakamı ise 0.8 milyar TL’den 1.5 milyar TL’ye yükseltildi.
Hazine, Kasım ve Aralık aylarında sırasıyla 10 ve 12 milyar TL, Ocak ayında ise 40 milyar TL borçlanma gerçekleştirmeyi planlıyor. Ocak ayı için planlanan piyasa operasyonu düzeyi 35.2 milyar TL ile Mayıs 2020’den bu yana en yüksekte gerçekleşecek (planlanan dahilinde).
Her 3 dönem için de planlanan kira sertifikası ihracı bulunmamakta.
24 Kasım günü daha önceden planlandığı ve açıklandığı şekilde 10y vadeli benchmark için ilk ihraç gerçekleştirilecek. (Yakından izliyor ve önemsiyoruz)
Hazine Finansman Programı, 2021 - Türk Hazinesi 2021 yılında 618.6 milyar TL borçlanma gerçekleştirilecek
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 2021 yılına ait finansman programı ve detayları açıklandı. Buna göre, Türk Hazinesi gelecek yıl planlanan programa sadık kalınması durumunda toplamda 618.6 milyar TL borçlanma gerçekleştirilecek. Pandemi etkisiyle arttırılan harcamalar kaynaklı 2020 yılı için öngörülen rakam ise 467.8 milyar TL seviyesinde bulunmakta. Böylece, gelecek yılın programında toplam borçlanma rakamı artışı %32.23 seviyesinde gerçekleşmiş olacak.
2021 yılında öngörülen toplam borç servisi rakamı 547.2 milyar TL seviyesinde bulunmakta. Söz konusu rakamın 385 milyar TL’lik kısmı anapara, 162.2 milyar TL’lik dilimi ise faizden oluşmakta. İç borç servisi için öngörülen rakam 449 milyar TL, dış borç içinse 98.2 milyar TL oldu. İç borç rakamının alt kırılımında piyasa için 398 milyar TL, kamu içinse 51 milyar TL detayı yer aldı. Borçlanma dışı rakamlardan ise - 71.4 milyar TL gelmesi beklenmekte.
Hazine, gelecek yıl toplamda 10.1 milyar USD dış finansman sağlamayı öngörüyor. 10 milyar USD içeren kısım uluslararası piyasalardan bekleniyor. Hatırlatmak gerekirse, 2020’de 9 milyar USD düzeyi öngörülmüş, 6.5 milyar USD borçlanmaya gidilmişti. (Ocak-Ekim 2020 itibarıyla)
İç borçlanma için öngörülen rakam 2021’de 541 milyar TL seviyesinde bulunurken, 2020 için tahmin edilen rakam ise 424.2 milyar TL olarak karşımıza çıkmakta. Buradan hareketle, 2021 yılına dair iç borç çevirme rasyosunu %120.48 seviyesinde hesaplamaktayız. Öte yandan revize edilen rakam ile birlikte 2020 için bahse konu seviye %146.7 olarak belirmekte.
Toplamda 618.6 milyar TL borçlanma yapılmasının öngörüldüğü 2021’de iç borç için 541 milyar TL, dış borç içinse 77.6 milyar TL düzeyleri hesaplanmakta. İç borç için artış rakamı ise 2020’ye kıyasla %27.53 artışa işaret etmekte. Ork
Kaynak:Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı