Koronavirüs pandemisi sonrası dünyada ve ülkemizde başlatılması planlanan normalleşme süreci toplumlara yeni alışkanlıklar kazandırıyor. Sosyal mesafe ve hijyen kuralları normalleşme sürecinde de önemini korurken karantinanın sonra ermesiyle toplu taşıma araçlarının kullanımının azaldığı gözlemleniyor. Uzmanlar bu süreçte araç sahiplerinin toplu taşıma yerine otomobillerini tercih edeceklerini belirtirken, döviz kuru nedeniyle artan akaryakıt fiyatları tüketiciyi düşündürüyor. Dünyanın en büyük alternatif yakıt sistemleri üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “LPG ekonomik ve çevreci olmasıyla öne çıkan bir yakıt türü. Ayrıca LPG’li araçlar, benzinli otomobillere kıyasla yüzde 40 tasarruf sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs pandemisi, alışkanlıklarımızı değiştirmeye başladı. Normalleşme sürecinin gündeme gelmesiyle kapalı alanlarda sosyal mesafenin nasıl sağlanabileceği tartışılmaya başlandı. Normalleşme sürecini başlatan ülkelerde toplu taşıma araçları boş kalırken, ülkemizde de trafik oranları koronavirüs öncesi seviyelere gelmeye başladı.
Uzmanlar, araç sahiplerinin toplu taşıma araçları yerine kendi araçlarını tercih edeceklerini belirtirken, döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar nedeniyle yükselen akaryakıt fiyatları tüketiciyi düşündürüyor.
Dünyanın en büyük alternatif yakıt sistemleri üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü LPG’nin hem ekonomik hem de çevreci olduğunu vurgulayarak, “LPG diğer fosil yakıtlara göre daha az katı parçacık (PM) ve karbon salınımı gerçekleştiriyor. LPG’li araçlar, benzinli otomobillere kıyasla yüzde 40 tasarruf sağlıyor. Yani bir araç 100 TL’lik benzinle ortalama 250 kilometre yol yaparken, aynı araç 60 TL’lik LPG ile aynı yolu alabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘KATI PARÇACIKLAR KORONAVİRÜSÜN ETKİSİNİ ARTIRIYOR’
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs pandemisiyle, hava kirliliği yeniden gündeme geldi. Hava kirliliğine neden olan katı parçacıklar ile koronavirüs arasındaki bağlantıyı araştıran bilim insanları, virüsün katı parçacıklara tutunarak havada asılı kalabildiğini ortaya çıkardı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilay Yılmaz Demiryontar, “Koronavirüs pandemisiyle ilgili yapılan çalışmalarda hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan ve kirliliğe maruz kalan insanların COVID 19’dan daha fazla etkilendiği ve ölüm riskinin yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca bugüne kadar yapılmış birçok çalışmada virüslerin katı parçacıklara tutunarak enfekte etme gücünde ve yayılım hızında önemli bir artış olduğu ortaya konmuştur” diye konuştu.
‘ŞEHİRLERDE KATI PARÇACIK KİRLİLİĞİNİN SEBEBİ DİZEL YAKIT’
Hava kirliliğiyle mücadele eden dünyanın en büyük alternatif yakıt üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Katı parçacıkların en temel kaynağı kömür ve kömürün olmadığı yerlerdeyse dizel yakıttır. LPG’nin ürettiği katı parçacık miktarı kömürden 35 kat, dizelden 10 kat ve benzinden yüzde 30 daha azdır. Bu nedenle Avrupa Birliği üyesi ülkeler yeşil bölge dedikleri dizel araçların yasaklandığı bölgeler oluşturdu. Almanya’nın Köln kentinde başlayan yasaklar geçtiğimiz yıl İtalya ve İspanya’ya taşındı. Ülkemizdeyse 3 ay içerisinde başlaması beklenen zorunlu emisyon testiyle katı parçacıkların atmosfere salınımı kontrol altında tutulmaya çalışılacak” ifadelerini kullandı.
‘EN EKONOMİK SEÇENEK OLMAYI SÜRDÜRÜYOR’
LPG’nin çevreci olduğu kadar ekonomik olduğunun da altını çizen Kadir Örücü, “Akaryakıt giderinin aile ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu günümüzde gerek ilk satın alma maliyeti, gerekse periyodik bakım masrafları çok yüksek olan dizel otomobil kullanmak artık akılcı bir tercih değil. Otomobiliniz ister 15 bin km, isterse 45 bin km ya da daha fazla yol yapsın, her halükârda LPG’li araç, dizel araca kıyasla çok daha ekonomik. Hesap ortada. Bu noktadan sonra ekonomi arayanlar için en akıllı çözüm LPG kullanmaktır. Araç sürücüleri LPG dönüşümünü tamamlar, tamamlamaz aynı yolu yüzde 40 daha ucuza gidebiliyor” dedi
Hibya Haber Ajansı