Rapora göre, Ankara İstanbul’un ardından havası en kirli ikinci kent oldu. Başkent’te PM2,5 (ince partikül) ölçümü yapılan tüm istasyonlarda sınır değerin aşılırken şehrin havası en kirli bölgeleri Çankaya, Demetevler ve Sıhhiye şeklinde sıralandı. Raporu açıklayan ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu kirlilik seviyelerinin geçtiğimiz yıllara göre artış gösterdiğine dikkat çekti. Bozoğlu, Ankara özelindeki değerlendirmesinde şunları söyledi:
KEÇİÖREN’İN HAVASI 170 GÜN KİRLİ
“Partikül maddenin temel kaynağı taşıtlar, kentsel dönüşüm, kent merkezlerinde oluşan toz ve sanayi olduğunu söylemek gerekiyor. Partikül maddeyi azaltmak amacıyla kentsel dönüşüm süreçlerinin daha kontrollü yürütülmesi, taşıt emisyonlarının azaltılması adına ulaşım politikalarının güncellenmesi, sağlıklı, temiz, konforlu, ucuz ve hızlı toplu taşımanın mutlaka kentlerimize sağlanması gerekiyor. Ankara’da PM10 değerlendirmesi yaptığımızda veri alım oranlarının minimum yüzde 90 olmasını bekliyoruz ancak veri alım oranlarının tam olarak sağlanmadığını görüyoruz. Yeterli sayıda ölçüm yapılamamasına rağmen Keçiören, Sincan, Çankaya ve Kayaş bölgelerinde hava kirliliğinin arttığını görüyoruz. Keçiören bölgesinde yüzde 90 oranında veri olmasına rağmen 170 gün boyunca Keçiörenliler havası kirli bir ortamda yaşamak durumunda kaldılar. Çankaya’da da trafikten kaynaklı yoğun bir kirlilik problemi yaşandığını söyleyebiliriz.
KÖMÜR YARDIMI YAPILMASIN
Bazı bölgelerimize doğalgaz ulaşmış durumda fakat ücret yetersizliği ve maddi koşullar nedeniyle vatandaşların genelde kömür kullanmaya yöneldiklerini görebiliyoruz. Vatandaşlara kömür yardımı yapmak yerine doğalgaz ve elektrik gibi yardımlar yapmalarını tercih etmelerini istiyoruz. Çünkü kömür yandığı zaman yaşam alanlarını doğrudan etkilemektedir. 31 Mart’ta seçimlerinde projelerini açıklayan muhtar, belediye meclis üyesi ve belediye başkan adaylarının hava kirliliğine çözüm üretecek politikaları ve somut çözüm önerilerini ön plana çıkarmaları önemli bir adım olacaktır.”