Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna yeniden aday gösterilmesi ve oluşturduğu yeni kabine, dünya genelinde endişelere yol açarken, Aydemir de bu gelişmelerin dünya barışı için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
Savaş Söylemlerini Artıran Yeni Kabine
Aydemir, Trump’ın başkanlık yarışına “savaşları sona erdirme” vaadiyle çıktığını, ancak kabinesinde yer alması beklenen isimlerin bu söylemle çeliştiğini ifade etti. ABD’nin yeni dışişleri bakanı olarak adı geçen Marco Rubio gibi isimlerin, Filistin direnişine karşı sert söylemlerle dikkat çektiğini belirten Aydemir, bu kişilerin İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını desteklediklerini hatırlattı. Rubio’nun Filistinli direnişçileri “vahşi hayvanlar” olarak nitelemesi, Aydemir’in değerlendirmesine göre bölgede barışın sağlanmasını daha da zorlaştırıyor.
Kıyamet Senaryolarına Zemin Hazırlayan Politikalar
Aydemir, Trump’ın ekibinde yer alması muhtemel isimlerin dinî ideolojilere dayalı sert tutumlar sergilediğine işaret etti. Savunma Bakanı olarak düşünülen Pete Hegseth’in “Tanrı istiyor” gibi sloganları ve göğsündeki “Kudüs Haçı” dövmesiyle bilinen bir isim olduğunu belirten Aydemir, bu tür söylemlerin dinî çatışmaları körüklediğini dile getirdi. Aydemir, ayrıca Hegseth’in “Siyonizm ve Amerikancılık, Batı medeniyetinin ön cephesidir” gibi açıklamalarının da Evangelist-siyonist ideolojinin güdümünde olduğuna dikkat çekti.
ABD’nin Yeni Kabinesi Bölgesel Güvenliği Tehdit Ediyor
Aydemir, özellikle Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atamayı düşündüğü Mike Waltz’un Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’na karşı gösterdiği sert tepkiyi hatırlatarak, bu tür isimlerin Orta Doğu’daki istikrarı tehdit ettiğini belirtti. Waltz’un ABD’nin Suriye’den çekilmesi halinde IŞİD’in yeniden canlanacağını savunmasının, aslında bölgedeki askerî varlığını meşrulaştırmak için kullanılan bir gerekçe olduğunu ifade etti.
İslam Dünyasına Yönelik Tehditkâr Söylemler
Trump’ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilciliği için düşündüğü Elise Stefanik’in de Müslüman dünyasına karşı sert bir tavır sergilediğini belirten Aydemir, Stefanik’in Müslümanları “şeytan” olarak tanımlamasının İslam dünyasında büyük bir öfkeye yol açabileceğini söyledi. Aydemir, bu tür radikal ifadelerin, ABD’nin barış yerine çatışma yanlısı bir politika benimsediğini ortaya koyduğunu belirtti.
“Dünya Barışına Yönelik Tehditler Artıyor”
Aydemir, Trump’ın kabinesinde yer alması beklenen diğer isimlerin de benzer şekilde radikal görüşlere sahip olduğunu ifade ederek, “Bu isimlerin ortak noktası, dinî fanatizm ve İsrail yanlısı politikalar. Bu tür bir kadro, dünya barışına yönelik en büyük tehditlerden biridir,” dedi. Aydemir, uluslararası toplumun bu tehlikelere karşı birlik olması gerektiğini belirterek, “Dünya, bu tehlikeli politikalar karşısında sessiz kalmamalı,” ifadelerini kullandı.