İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın (UK Home Office) 7 Nisan'da hazırlayıp hükümete sunduğu FETÖ raporunda 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’den kaçarak İngiltere’ye gelen FETÖ’cülere sığınma hakkı tanınması için öneride bulunuldu. Raporda,'eğitimci, medya çalışanı, ordu ve yargı mensuplarının' haklarında FETÖ’cü olduklarına dair en ufak bir şüphe bulunması ve beyanlarının olması durumunda bile İngiltere’ye sığınma hakkı doğması yönündeki ifade dikkat çekti.
TARAFLARINI BELLİ ETTİLER
FETÖ’cülere kol kanat geren ülkeler listesine giren İngiltere’de bu raporu yazan Bakanlığın önemli bir başka yanı da Birleşik Krallık’a yapılan vize ve sığınma hakları gibi konularda tek yetkili kurum olması. Raporda Türkiye’de bir kişinin ‘Gülenci’, ‘Gülenci olduğundan şüphelenilen’ ya da ‘Gülenci bir kişinin akrabası’ olmasında bile 'kanun karşısında hakkını arayamadığı' ve 'Türkiye’de kötü davranış ve tutuma maruz kalacağına' yönelik büyük bir risk olduğu gibi son derece taraflı bir iddiaya yer verildi. Kötü davranışların yargılama, gözaltına alma ve tutuklama olarak sıralandığı Türkiye’yi karalama raporunda büyük bir skandala da imza atıldı.
MI5’İN SORUŞTURMASI YOK
İngiltere’ye sığınma başvurusunda bulunan bir kişi öncelikle İç Güvenlik birimi olan MI5’in denetiminden geçmesi gerekirken bu raporda FETÖ’cüler için bu zorunluluğun belirtilmemiş olması açıkça İngiltere kanunlarının da çiğnendiği ni gösteriyor. FETÖ'cü Akın İpek ve Tarık Torus İngiltere'ye sığınmıştı.
RAPORDA HİÇBİR RESMİ BELGE YOK
Raporda cezaevlerine konan FETÖ’cülerin, Gülen’i desteklediği ancak darbeye katılmadığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2016 Mayıs’ında FETÖ için 'terörist' ifadesi kullandığını ancak kanunla bunun ortaya konulmadığı, cezaevindeki FETÖ’cülerin avukatlarıyla görüştürülmediği gibi iddialar yer alırken bu iddialara ilişkin raporda hiçbir belgeye yer verilmemedi. Yalnızca FETÖ’cülerin sözlü şahitliklerinin dinlenmesi de dikkat çekiyor.
ASILSIZ İDDİALARA İNANIYORLAR
Raporda, BM işkence gözlem raportörünün raporuna göre cezaevindeki FETÖ’cülere işkence yapıldığı iddiası bile yer alıyor ki aynı raportörün daha sonra 'işkence yoktur' ifadesine yer verilmemesi ne kadar taraflı bir rapor yazıldığını da gözler önüne seriyor. Home Office’in istihbarat raporlarına bile bakmadan kendi raporunun büyük kısmında FETÖ’yü, Batı basınında çıkan haberlerle tanımlaması ise bir başka ciddiyetsizlik. Raporda Türkiye'nin sürekli karalanması dikkat çekti.