MAK’çı Erkan Çıkat, “suçlamaları okudum, anladım. Hiç birini kabul etmiyorum” diyerek başladığı ifadesinde, “15 Temmuz esnasında MAK okulunda Astsubay öğretmen idim. Daha önce birçok göreve katıldım. 15 Temmuz’da da bayram izninden yeni dönmüştük. Cuma günü hazırlıklar vardı. Malzeme hazırlanıyordu. Ancak bu hazırlığın niçin yapıldığını bilmiyordum.
Olay günü Taner Binbaşı terör elebaşısının alınacağını söyledi. Daha sonra Özel Kuvvet timleri geldi. Malzemeleri kuşandılar. Sıkıyönetim ilan edildiğini duydum. Bunu arkadaşlardan öğrendim. Bunu öğrendikten sonra helikoptere binerek hareket ettik. Bir yere vardık, geldiğimiz yerin Marmaris olduğunu sonradan öğrendim. Ben grupta emniyetçi olan 6 kişiden biriydim. Diğer grup ile telsiz istihbaratımız yoktu. Bu nedenle ne olup bittiğini bilmiyorduk. Gelen iki polisten birini ben kelepçeledim. Hatta kelepçenin fazla sıkı olmamasını bile kontrol ettim” dedi.
“Yaptığımız işin mantıklı olup olmadığını düşünme fırsatım olmadı”
Operasyon sırasında sadece emirlere uyduğunu, ancak yaptığı işin mantıklı olup olmadığını düşünme fırsatının bile olmadığını ifade eden Çıkat, “Bana getirilen polisler sağlıklı idi. Polislerde darp görmedim, darp da etmedim. Ancak bölgede karşılıklı ateş oldu. Bir süre sonra kırsala gelince polislerin ateşi hızlandı. Polis ile karşılaştığımızda olayın terör operasyonu olmadığı belli oldu, ama net olarak anlayamadım” diye konuştu.
Soru üzerine ‘İzli mermi kullanıldı mı?” sorusuna “Atılan 5 mermiden biri zaman zaman izcidir. Ateş oldu, ama neye ateş ettiklerini bilmiyorum. Daha sonra sahaya çıktık. Bizi bırakan ekip gelir bizi alırlar diyorduk, ama gelen giden olmadı. Bir süre sonra açlık ve susuzluk baş gösterince sıkıntı yaşadık. Bizim niyetimiz öldürmek değildi. Bu nedenle kaçtık” dedi.
Polislerin parasının alınması olayı ile ilgili soruya sanık Erkan Çıkat, “Bu konu ile ilgili bilgim yok. Ben de 65 lira para vardı. Onu paylaştık. FETÖ ile hiçbir bağlantım olmadı. Ben ailemin ve akrabalarımın muhasebesini tutmuyorum. Konya’dan personelin biri FETÖ ile bağlantım olduğunu söylemiş. Benimle mesai yapmayan birinin böyle ifade vermesini mantığım almıyor” dedi.
“Biz sadece emirleri yerine getirdik”
İfadesine “Askerliğin mantığı yok” diye devam eden Çıkat, “Ben kimsenin malına zarar verdiğimi düşünmüyorum. Buraya gitmezsem emre itaatsizlik yapmış olacaktım. Bu da ceza yememe neden olacaktı. Geçimimi askerlikten sağlıyorum” dedi.
“Bizi öldürüp vatan haini ilan edeceklerdi”
İfadesinde “Benim kanaatim bizi orada infaz edip bizi vatan haini ilan edeceklerdi” deyince mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, “Kişilerin yokluğunda burada böyle konuşmayın. Müdahale etmek durumundayım. Devlet sizi isteseydi sonra da öldürürdü’ diye cevap verdi.
Mahkeme başkanın ‘Depoya gittiniz ne yaptınız’ sorusunu cevaplandıran Çıkat, “Taner Binbaşının emri ile depoya gittik. MG-4 için 15 bin civarında mermi aldım. Helikopterde MG-4’ü Selman Çankaya kullanıyordu” dedi.
İfadesine devam edilen Çıkat’a mahkeme başkanı ‘Karakolda kandırıldık diye ifade vermişsin. Doğru mu?’ sorusuna “Ben Emniyette ve savcılıkta Sönmezateş tarafından kandırıldık diye bir ifade vermedim. İddianamede böyle yer almış. Ben bu iddiayı kabul etmiyorum” dedi.