Odadan yapılan açıklamada, Atatürk Bulvarı üzerindeki 135 binanın dış cephe giydirmeleri ve ışıklandırılmasının değiştirileceği hatırlatılarak, şöyle denildi:
“Bugün gelinen noktada Kızılay’ın bir sönükleşme, eski önemini yitirme, hatta yer yer çöküntüleşme sürecine girdiği söylenebilir. 1990’larda konut alanlarının kent çeperine taşınması ve birçok ticaret ve ofis işlevinin merkezden çıkarak alt merkezlere ve kent çevresine doğru dağılması ile başlayan bu süreç, günümüzde alışveriş merkezi kültürünün yaygınlaşmaya başlaması ile daha da hızlanmıştır. Bir zamanların en saygın mağazaları burayı terk etmekte, pasajlar boşalmaktadır. Bugün Kızılay bölgesindeki işyerleri giderek niteliksizleşmekte, küçülmekte ve sürekli el değiştirmektedir. AnkaraBüyükşehir Belediyesi Kızılay’daki tüm bu olumsuz gelişmelerin günahını Atatürk Bulvarı üzerindeki yapıların cephelerine yüklemek istemektedir.”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir’in kent merkezi Kızılay’ın canlandırılması, güzelleştirilmesi, tabela kirliliğinden kurtarılması ve modern hale getirilmesi gereği fikrini desteklediğini belirtirken, “Ancak binaların dış cephelerinin değiştirilmesi, ışıklandırılması gibi değişiklikler sadece bina sahiplerini ve esnafı ilgilendirmemektedir. Anılan toplantı bina sahipleri ve esnafla yapılmıştır. Konunun öncelikle binaların proje müellifleri ile paylaşılması ve onların fikirlerinin ve muvafakatlerinin alınmasını gerektirmektedir. Zira Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 16.maddesi uyarınca eser sahibinin izni olmadıkça eserde değişiklik yapılamaz. Bu açık kanun hükmü karşısında Ankara Büyükşehir Belediyesinin proje müellifi mimarların telif haklarına karşı duyarsız kaldığını görmekteyiz” görüşünü savundu.