Asya Kıtası'ndan Avrupa'ya doğalgaz taşıyacak olan ve hattın en önemli ayağını Türkiye'nin oluşturduğu Nabucco Projesi'nin anlaşması bugün Ankara'da resmen imzalandı. İmza törenine tedarikçi ve transit geçişi sağlayan ülkelerin yanı sıra, tüketici ülkelerin temsilcileri de katıldı.
Anlaşmaya, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya Başbakanı Werner Faymann, Bulgaristan Başbakanı Sergei Stanishev, Macaristan Başbakanı Gordon Bajnai, Romanya Başbakanı Emil Boc, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve 5 ülkenin başbakanı ortak bildiriye imza koydu.
Dönüm noktası
Anlaşma, Hazar ve Ortadoğu bölgesindeki doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını öngören Nabucco doğalgaz boru hattı projesi için "dönüm noktası" kabul ediliyor.
Anlaşmayla, projeyi bir uluslararası anlaşma avantajlarını sağlayarak inşasını kolaylaştırmak, hızlandırmak ve işletme safhasında uyulacak vergilendirme gibi belli esasları karara bağlamak amaçlanıyor.
Nabucco hükümetlerarası anlaşması imza töreni vesilesiyle, yarın doğalgaz üreticisi, tüketicisi ve transit ülkelerin de iştirakleriyle aynı gün Ankara'da bir zirve toplantısı düzenlenecek ve zirvede, kaynak ülkelerin projeye gaz tedariki konusu ve bu çerçevede hayata geçirilmesi öngörülen projeler üzerinde görüş alışverişinde bulunulacak.
'Tarihi bir anı hep birlikte yaşıyoruz'
İmza töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Tarihi bir anı hep birlikte yaşıyoruz. Nabucco bundan 7 yıl önce OMW ve Botaş işbiriliği ile başladı. Sonra Macaristan, Romanya ve Bulgar şirketlerin katılımı ile proje yeni bir ivme kazandı. Son olarak da alman RWE projeye iştirak etti. Projede çok ciddi bir aşama kaydediliyor. Atacağımız imzalarla projeyi fiiliyata geçiriyoruz. Gaz sevkiyatı başladığında tüm bu coğraya farklı bir konuma geçmiş olacak" dedi.
'Ülkemiz geçiş noktası konumunda'
Türkiye'nin, başta Ortadoğu ve Hazar Havzası olmak üzere dünyanın ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık üçte ikisinin bulunduğu bir bölgede yer aldığını belirten Erdoğan, "Ülkemiz, kaynak ülkelerle tüketici pazarları arasında tabii bir köprü, bir geçiş noktası konumunda bulunuyor. Son dönemde Ortadoğu ve Hazar enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında büyük projeleri tamamladık. Tamamladığımız ve devam etmekte olan tüm projeler enerji güvenliği noktasında Türkiye'yi önemli bir konuma yükseltiyor. Doğalgazda, Avrupa'nın dördüncü ana arteri olmak esas hedeflerimiz arasındadır" dedi.
Nabucco projesinin hayata geçmesiyle bu hedefin işlerlik kazanacağını belirten Erdoğan, "Projeyle birlikte ülkemiz doğalgaz altyapısı Avrupa'nınki ile birleşecek ve muhtemel kriz dönemlerinde karşılıklı dayanışma mümkün olacaktır" diye konuştu.
AB ile ilişkilerimizin gelişmesine yardımcı olacak
"Proje, ayrıca AB ile enerji alanındaki ilişkilerimizin gelişmesine ve derinleşmesine de zemin hazırlayacaktır" diyen Erdoğan, "Türkiye, şu an itibarıyla AB'nin enerji politikasında önemli bir ortaktır. Sadece enerji noktasında bakıldığında bile Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiği net bir şekilde ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.
'Bu bir rüya değil'
Nabucco projesinin sadece birkaç ülkenin katılımıyla gerçekleşecek bir enerji projesi olarak görmemek gerektiğine işaret eden başbakan Erdoğan, "Bu proje sadece ülkelerimizi birbirine yakınlaştırmakla, sadece ülkelerimizin refahına katkı sağlamakla kalmayacak tüm bölgenin refah, huzur ve istikrara kavuşmasına da sağlam bir zemin hazırlayacaktır. Bazı çevreler Nabucco projesini bir rüya olarak adlandırmaya devam ediyorlar. Ancak unutmayalım ki zamanında Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesi de rüya olarak yorumlanmıştı. Oysa bugün bu boru hattı başarıyla işlemekle kalmıyor, hattın kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar da başlatılmış bulunuyor. İnanıyorum ki Nabucco projesi de bu olumsuz yorumları boşa çıkaracak ve bir başarı hikayesi olarak ülkelerimizin hizmetine planlandığı zamanda sunulacaktır" dedi.
Katılımcılar...
Nabucco zirvesi ve imza törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikheil Saakashvili, Romanya Başbakanı Emil Boc, Avusturya Başbakanı Werner Faymann, Bulgaristan Başbakanı Sergei Stanishev, Macaristan Başbakanı Gordon Bajnai ve Irak Başbakanı Nuri El-Maliki ile AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso katıldı.
Zirve ve imza töreninde ayrıca, ABD Avrasya Enerji Özel Temsilcisi Büyükelçi Richard Morningstar, Senato Dış İlişkiler Komitesi Cumhuriyetçi Parti Grubu Başkanı Senatör Richard G. Lugar, AB Komisyonu Enerji Komiseri Andris Piebalgs, Almanya Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı Devlet Sekreteri Jochen Homann, Avusturya Federal Ekonomi Bakanı Reinhold Mitterlehner, Azerbaycan Sanayi ve Enerji Bakanı Natık Aliyev, Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanı Petar Dimitrov, Gürcistan Enerji Bakanı Aleksandre Khetaguri, AB Dönem Başkanlığı Temsilcisi Mikael Eriksson, Macaristan Ulaştırma İletişim ve Enerji Bakanı Peter Honig, Mısır Petrol Bakanı Amin Sameh Samir Fahmy, Romanya Ekonomi Bakanı Adriean Videanu, Suriye Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanı Sufian Al-Allao, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Direktör Riccardo Puliti, Avrupa Yatırım Bankası Direktör Thomas Barret ve Nabucco Uluslararası Şirketi Yönlendirme Komitesi Başkanı Werner Auli hazır bulundu.
Nabucco Projesi:
Müzakerelere 6 ay önce başlandı
Türkiye'nin yanı sıra projeye taraf Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya ve Almanya'nın katılımlarıyla yürütülen ve AB Komisyonunun kolaylaştırıcı rol üstlendiği Hükümetlerarası Anlaşma müzakerelerine bu yılın ocak ayında başlandı ve geçen ay yapılan yedinci tur toplantıyla müzakereler sonuçlandırıldı.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa'nın doğalgazda Rusya'ya bağımlılığını azaltacak Nabucco projesinde katılımcı ülkelerin anlaşmaya varmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu sonucun elde edilmesinde arabulucu olarak çalışan AB Komisyonu'nun "kritik rol oynadığını" bildirmişti.
Öte yandan Nabucco hattından taşınacak doğalgazın yüzde 15'inin Türkiye'ye verilip verilmeyeceği yönünde tartışmalar sürerken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, amaçlarının Türkiye'nin menfaatine olabilecek en ucuz gazı temin etmek olduğunu açıklamıştı.
Yatırım maliyeti 7.9 milyar euro
Görüşmeleri 2002 yılında başlayan ve 2004 yılında Nabucco gaz boru hattı şirketi kurulan projede, BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE (Almanya) olmak üzere 6 paydaş bulunuyor.
Toplam 7.9 milyar euro'luk proje maliyetinin yüzde 30'u paydaşlar tarafından kendi öz sermayeleriyle karşılanacak. Bu da her ortak için 400 milyon euro anlamına geliyor.
İlk gaz 2014'te pompalanacak
Doğalgaz boru hattının inşasına 2011 yılında başlanması öngörülüyor. Projenin geliştirilmesi fazının ardından da boru hattından ilk gazın 2014'te pompalanması beklenen projede, ilk etapta 8-10 milyar metreküplük bir gaz akışı sağlanacak. Daha sonra yıllar itibarıyla bu miktarın artırılması ve kapasitenin yıllık 30 milyar metreküpe çıkarılması hedefleniyor.
Projenin süreci
Projede 2009 sonu 2010 başlarında nihai finansman-yatırım kararları alınacak. Hükümetlerarası anlaşma nihai halini aldıktan sonra açık sezon dönemi başlayacak. Açık sezonda da ilgili ülkeler rezervasyonlarını yaptıktan sonra taşıma anlaşmalarının tamamlanması devreye girecek.
Daha sonra organizasyonel yapısının geliştirilmesi ve tamamlanması süreci başlayacak. Bu aşamadan sonra detaylı mühendislik çalışmaları yapılacak ve mali kapanış yapılacak. Hattın inşası sonrasında 2014 yılında güneydoğu Avrupa, batı Avrupa ve Türkiye'ye gaz tedariğinin başlaması bekleniyor.
Toplam uzunluğu, besleme hatları dahil 3 bin 282 kilometre olan Nabucco boru hattının, bin 998 kilometresi (besleme hatları dahil) Türkiye'den geçecek. Ana Nabucco hattının bin 558 kilometresi Türkiye, 392 kilometresi Bulgaristan, 457 kilometresi Romanya, 388 kilometresi Macaristan, 46 kilometresi de Avusturya'da yer alacak.
Gürcistan sınırı-Horasan arasındaki 226 kilometre ile İran sınırı-Horasan arasındaki 214 kilometrelik besleme hatlarıyla da Türkiye'nin boru hattındaki payı bin 998 kilometreye ulaşacak.
Nabucco hattının öncelikle Azerbaycan ve Türkmenistan kaynaklarıyla doldurulması amaçlanırken, uzun vadede de Irak, İran, Mısır ve Rusya'nın da bu sistemi beslemesi isteniyor.