Yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in, bir barda arkadaşını muştayla darp ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 50’inci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci celsesinde tutuksuz şikayetçi sanık Rüzgar Çetin ve İhsan Ahmet Tigrel ve avukatları hazır bulundu.
Davanın bugünkü oturumda tanıklar dinlendi. Şikayetçi sanık Ahmet Tigrel’in arkadaşı Murat Yalçın, olay gecesi Tigrel ile birlikte bir gece kulübüne gittiklerini belirterek, “Gece kulübündeyken bir ara Ahmet ile Rüzgar kavga ediyordu. Güvenliklerle beraber kavgayı ayırdık. Rüzgar’ı dışarı çıkardılar. Yaklaşık 15 dakika sonra ortam sakinleşmiştir diye dışarı çıktık. Rüzgar hala dışarıdaydı. İlk önce konuşacak gibiydiler ancak Rüzgar, Ahmet’e tekrar saldırdı. Elinde bir şey vardı ama ne olduğunu tam olarak göremedim” dedi.
“Rüzgar yumruk attı”
Tanık Yasemin Yapanar ise bardaki kavgayı görmediğini, barın önündeki kavgaya şahit olduğunu söyleyerek, “Ben barın dışında arkadaşlarımla beraberken Ahmet ile Rüzgar’ın karşılıklı konuştuğunu gördüm. Bu esnada Rüzgar Ahmet’e yumruk attı” ifadelerini kullandı. Ara kararını açıklayan mahkeme, kavgaya ilişkin görüntülerin inceleme raporuna karşın savunma hazırlamaları için taraflara süre vererek duruşmayı erteledi.
Çetin önce saklandı sonra kaçtı
Duruşmanın sona ermesinin ardından, Çetin avukatıyla birlikte salondan çıktı. Gazetecilerin kendisini görüntülediğini gören Çetin açıklama yapmaktan çekinerek, önce mahkeme kaleminin önüne gizlendi. Salondan tutanakların verilmesiyle birlikte Çetin, adliye merdivenlerinden koşar adımlarla indi. Avukatının ise Çetin’in arkasından hızlı adımlarla inmesi ise dikkat çekti.
İlk duruşmada taraflar savunma yapmıştı
Duruşmanın Eylül ayında görülen ilk duruşmasında, Tigrel ve Çetin’in savunması alınmıştı. Tigrel ifadesinde “Olayın neyden kaynaklandığını bilmiyorum. Muhtemelen kız meselesinden kaynaklanmıştır. Rüzgar’la önceden sadece merhabamız vardır. Tanışıklığımız ve husumetimiz yoktur. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum” ifadelerini kullanmıştı.
“Ben muşta ile gezen bir insan değilim”
Rüzgar Çetin ise olay anında elindeki aletin muşta olmadığını öne sürerek, “Ben muşta ile gezen bir insan değilim. Olay gecesi eğlence mekanında önceden tanıdığım ve samimiyetim olan Ahmet isimli arkadaşımı gördüm. Kendisinden makas aldım. Faka ben makas alınca bana yumruk atı. Neden yaptı bilmiyorum. Belki tanımadığı için yumruk attı. Ben o an şaşırdım. Araya güvenlik görevlileri girdi. Dışarı çıktım. Konuşmak için tekrar mekana girdim, Ahmet ile görüştüm. Amacım benden özür dilemesiydi. Fakat özür dilemedi, eğer dileseydi bu mesele kapanacaktı” şeklinde ifade vermişti.
“Kül tablası ile kendimi savunmak için hamle yaptım”
Tekrar dışarı çıktığını, mekanda kalan montunun getirilmesini beklediğini söyleyen Çetin, “Ben beklerken Ahmet bir ara dışarı çıktı. Yanıma gelerek bana hakaret etti. Üzerime gelince o anki korkuyla elime geçirdiğim kül tablası üstü ile kendimi savunmak amacıyla hamle yaptım. Sonra beraber yere düştük, kendisine vurmadım bile. O an gazeteciler geldiği için olay yerinden uzaklaşmaya çalışıyordum. Eve gittim. Çok sinirliydim ve Ahmet’e mesaj attım, konuyu kapattık” diye konuşmuştu.
İddianameden
30 Kasım 2013'te Propaganda adlı gece kulübü çıkışında bir arkadaşını "muşta" diye tabir edilen kesici aletle yaraladığı iddiasıyla Rüzgar Çetin’in, "silahla yaralama", "tehdit", "bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak kullanma" suçlarından 3 yıl 10 aydan, 10 yıl 10 aya kadar hapsi isteniyor. Ahmet Tigrel’in ise “hakaret" ve "yaralama" suçu kapsamında 3 yıla kadar hapsi talep ediliyor.