21 yaşında Niğde’de yaşarken sivrisinek ısırığından dolayı sol ayağında oluşan şişlik sebebiyle hastaneye giden Teksin'e, kontrol edildikten sonra bacağındaki lenf damarlarının çalışmadığı ve tedavisinin burada yapılamayacağı söylerdi. Ayağındaki şişliği ilk başlarda önemsemeyen Teksin, ilerleyen zamanla bacağının daha çok şişmeye başladığını ve sağ bacağına da bu şişkinliğin yansıdığını fark etti.
2007 yılında Antalya’da yaşayan oğlu ile kızının yanına gelen Teksin, burada çeşitli hastanelere giderek tedavi olmak için çabaladığını söyledi. 3 kez operasyona girdiğini anlatan Teksin, ilk operasyon sonrası ayağının bir bölümünün yanlış operasyon sebebiyle kesildiğini ileri sürdü. Teksin , diğer iki operasyonda da sol ayağına yama yapıldığını kaydetti. Operasyonlar sonrası farklı doktorlara gitmeye devam ettiğini belirten Teksin, “Ağrım hiç durmuyor, akıntı çoğaldı. Sabaha kadar ilaç içiyorum. Karnım ağrıyordu. Doktorlara gidiyorum ama sonuç alamıyorum" dedi..
“Allah rızası için beni hastaneye yatırsınlar”
Kesilen ayağının masrafları için oğlu ve kendi maaşından krediler çektiklerini belirten Teksin, günlük 250-300 liralık sargı bezi masraflarının olduğunu söyledi. Geceleri ağrıdan duramadığını anlatan Teksin, “Allah rızası için masrafım üstlenilip hastaneye yatırılmak istiyorum. Bir yere gidemiyorum. Hastaneye pansuman olup geri geliyorum. Geceleri bacaklarım çok ağrıyor. Çok ağlıyorum. Hep acile gidiyoruz. Acildekiler de anlamıyorlar, ağrı kesici vurup geri gönderiyorlar. Kan değerlerim sürekli düşüyor, kan almam gerekiyor. Ama kan alınca da kan daha çok kaybediyorum” diye konuştu.
“Her gece hastanede sabahlıyorum”
Annesini tedavi ettirebilmek için hastane hastane dolaştığını belirten Mehmet Teksin ise, tedavi için kredi çektiğini, sabahlara kadar uykusuz kaldığını söyledi. Son olarak tedavi için Ankara’da bir hastane duyduğunu belirten Mehmet Teksin, “Geçen yıl Milletvekili Uğur Işılak’ın danışmanına ulaştım, onlar sağ olsunlar ilgilendiler. Ankara’da bir uzman var, annemin orada 8 aylık tedavi görmesi gerekiyor. Oradaki tedavi de ulaşımı her şeyi dahil 80-100 bin tutarında. Fakat benim maaşımda 60 bin lira kredi, anneminkin de 25 bin lira kredi borcu var. Bu krediyi sadece bez, krem için çektik. Bir bezi 130 liraya alıyorum, akşama kadar 10 defa pansuman yapıyorum, kullanıyorum atıyorum. Bana ve anneme bir faydası yok. Ben her gece annemi hastaneye götürüyorum, her gece hastanede sabahlıyorum” dedi.
“Hattımın üzerine telefon aldım, onu satıp bez aldım”
Masraflar sonrası yaşadığı maddi sıkıntı yüzünden ne yapacağını şaşırdığını belirten Teksin, “Ben bir evlatsam, buna dayanamıyorsam, bugün bez parası bulamadım, gideyim hırsızlık mı yapayım? Adam mı gasp edeyim? Ben hayatımda yapmadığım bir şey, gittim hattımın üzerine cep telefonu aldım. 800 liraya, yandaki telefoncuya gidip 500 liraya sattım, anneme 3 tane bez, 2 tane krem aldım. Nereye kadar alacağım bunu. Benim istediğim bu saatten sonra büyüklerimden, hayırsever insanların tedavi yaptırmaları için öncülük etmesi”
Fil hastalığı nedir?
Fil Hastalığı; En çok bacakların şişip fil bacağı biçimini almasıyla kendini gösteren bir hastalık. Bu hastalıktan dolayı başka organlar da şişer, büyür. Daha çok, sıcak ülkelerde rastlanan bir hastalık. Afrika, Asya, Amerika, İtalya, İspanya’da, seyrek olarak Türkiye'de de görülüyor. Fil hastalığı daha çok, dişileri 10 sm., erkekleri 5 cm. kadar uzunlukta filarion denilen ince asalak bir kurttan ileri gelir. Sivrisineklerin, daha başka böceklerin kana aşıladıkları bu kurtlar vücudumuzdaki akkan (lenf) damarlarında birbirleri üzerine yığılarak kümelenir, damarları tıkarlar. Bunun sonucunda, vücut şişer. Fil hastalığı küçük çocuklarda pek görülmez, çünkü sivrisineğin aşıladığı yumurtalar, kurtçuklar ancak 4-5 yaşından yukarı kimselerde gelişebilir.