Türkiye’de Nisan ayında cari işlemler dengesi enerji fiyatlarındaki küresel rallinin, zayıf lira ve Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın ihracatı artırmaya yönelik perspektifine rağmen, dış ticaret açığını genişletmesi nedeniyle üst üste altıncı ayda da açık verdi. Aylık bazda 2,74 milyar dolar olarak açıklanan cari açık rakamı 3,2 milyar dolar açık olan piyasa beklentisinin altında gerçekleşmiştir. Cari işlemler açığı, aylık dönemde ise geçen yılın Nisan ayındaki 1,22 milyar USD olan açığa kıyasla genişlemiştir. 12 aylık bazda ise cari açık 24,2 milyar dolardan 25,7 milyar dolara genişledi. Bu yıllıklandırılmış cari açık tutarı, 2022 için projekte ettiğimiz GSYH’nin yaklaşık olarak %3,5’ine denk düşmektedir. Enerji ve altın hariç tutulduğunda, cari fazla 34,5 milyar dolardan 37,4 milyar dolara yükseldi.
Cari işlemler hesabında en belirleyici unsurlara baktığımız zaman; Genel resimde geçen yıla göre yükseliş devam ediyor. Enerji ve altın hariç tabloda bozulma görülmemekle beraber, enerji faturası artmaya devam ediyor. Bu kapsamda mal ticaretindeki açık 4,43 milyar dolar oldu. Hizmetler, turizm gelirindeki artışla 2,7 milyar dolar fazla verirken, bu kalemdeki güçlenme bir miktar dengeleyici etki yapıyor. Turizm tarafı önümüzdeki aylarda da enerjiden gelen baskıyı bir miktar azaltabilir, Nisan’da da bu etkinin ilk yansımaları görülüyor. Enerji faturasındaki maliyet baskısı ise, Mayıs ayında petrol fiyatları daha da arttığı için devam edecek.
Finansman tarafında doğrudan yatırım kaynaklı net girişler Nisan ayında 323 milyon dolar olarak gerçekleşirken, portföy tarafında 606 milyon dolar net çıkış olduğu görülmektedir. Hisse senetlerinde net alış 139 milyon dolar olurken, borçlanma araçlarında ise 136 milyon dolarlık net satış yapılmıştır. Yurt dışı tahvil ihraçlarında bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 606 milyon ABD doları ve 26 milyon ABD doları net geri ödeme yaparken, Genel Hükümet 305 milyon ABD doları tutarında yeni tahvil ihraç etmiştir. Resmi rezervler ise Ocak – Mart dönemindeki düşüşten sonra Nisan ayında 3,22 milyar dolar arttı. Buna karşın, Merkez bankası tarafından açıklanan haftalık istatistiklerde yüksek frekanslı veriler bazında da gördüğümüz üzere, dövizdeki artış ve cari açığın genişlemesi ortamında rezerv varlıkların azalış eğiliminde olmayı sürdüreceği görülmektedir. Net hata ve noksan veya kaynağı bilinmeyen sermaye hareketleri, aylık 4,51 milyar dolarlık çok güçlü bir giriş göstererek Ocak-Nisan döneminde girişleri 11,8 milyar dolara çıkardı. Cari açık enerji faturasının da etkisiyle ülkedeki döviz talebini ciddi bir şekilde yansıtmayı sürdürmektedir, finansman tarafında da Nisan ayındaki etkinin çok yoğun şekilde net hata ve noksan kaleminden geldiği görülmektedir.
Ukrayna – Rusya savaşının olumsuz etkileri dış ticaret kanalında özellikle enerji fiyatları üzerinden ithalat üzerinde etkisini göstermektedir. Mayıs ayında daha da yükselen petrol fiyatları göz önüne alındığında, buradan gelen etkilerin süreceği görülmektedir, nitekim dış ticaret verilerinde Mayıs’ın öncü verileri enerji ithalatı tarafında 6,95 milyar dolar gibi yüksek bir tutar göstermektedir. Söz konusu savaş riski, yarattığı küresel ekonomik yansımalar itibariyle ihracat tarafındaki potansiyeli de olumsuz etkilemektedir. Her ne kadar 2Ç22’deki dış talep göstergeleri hala belli miktarda güçlü eğilimini korusa da, bu etkinin yılın ikinci yarısında Euro Bölgesi’nde artan resesyon potansiyeli nedeniyle olumsuza dönmesini bekliyoruz.
Merkez Bankası, bir sonraki faiz belirleme toplantısını 23 Haziran’da gerçekleştirecek. Banka son 5 aydır politika faizini %14’te tutarken, Sn. Erdoğan geçen hafta faiz oranlarının düşmeye devam edeceği değerlendirmesinde bulunmuştu. Enflasyon Mayıs ayında %73,5 ile 24 yılın zirvesine çıkarken, bu ortamda düzenleyici otoriteler lirayı korumak ve enflasyonu dizginlemek için tüketici talebini sıkılaştırmaya yönelik bir dizi adım attı. Para ve maliye politikaları, büyüme ivmesinin desteklenmesi perspektifiyle gevşek kalmayı sürdürmekte ve belli bir süre daha bu şekilde devam edeceği anlaşılmaktadır.
İlerleyen süreçte enerji maliyetlerinin jeopolitik riskler nedeniyle yüksek kalarak ithalat faturasını artırmaya devam edecek olması ve global büyüme potansiyelinin söz konusu riskler nedeniyle kısıtlanmasının ihracat performansı üzerindeki etkisi nedeniyle cari açığın olumsuz etkilenmesini bekleriz. Turizmdeki potansiyel ise, Rusya turizminde gelen yaklaşık 4 milyar dolarlık gelir etkisi sıfırlansa bile çok olumsuz bir etkide bulunmayacak gibi görünüyor. Yılsonunda cari açığın 37 milyar dolar gibi bir seviyede gerçekleşmesi (GSYH’nin yaklaşık olarak %5,1’i) ihtimalini yüksek görüyoruz.
Kaynak:Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı