Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’den kaçarak Türkiye’ye sığınan tutuklu üç kadın, örgütün kontrolündeki bölgelerde Batılı ülkelerin askeri kampları bulunduğunu itiraf etti. Suriye’nin Azez bölgesinde sınırı geçerek Kilis’te güvenlik güçlerine teslim olan ve “silahlı terör örgütü kurma, yönetme veya üyelik” suçlarından tutuklu yargılanan örgüt üyeleri, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak üzere başvurdu. İfadelerinde terör örgütü PKK/PYD’nin bazı ülkelerle ilişkisini anlatan tutuklular, örgüte arkadaşları ve çevrelerindekilerin yönlendirmesiyle katıldıklarını söyledi.
YPG KIYAFETİ GİYİYORLAR
Yeni Şafak'ın haberine göre, K.Y, ifadesinde Suriye’nin Haseke bölgesinde bulunan ve örgütün sözde “Cizire kantonu” diye adlandırılan bölgede görev aldığını belirterek, şunları anlattı: “Cizire kantonundayken bire bir Amerika ve Britanya askerlerinin kampları bulunuyordu. Onlar da bizim gibi YPG kıyafeti giyiyordu hatta Cizire’de bulunan çoğu taburda iki-üç yabancı asker vardı. Ayrıca, burada TİKKO ve diğer sol grupların ‘Hareketli Enternasyonel’ isimli taburları vardı. Bunlar da eğitim ve yaşam yönleriyle serbest fakat savaş anında bizimle beraber hareket ediyorlardı.”
YENİ HENDEK PLANI
İfadesinde örgütün Türkiye ile ilgili ikinci bir “hendek operasyonu” planladığını iddia eden K.Y, şunları dile getirdi: “Cizire kantonunda bulunduğum sırada yapılan örgüt içi değerlendirme ve talimat toplantılarında Türkiye’deki YPS, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde gizli yapılanmalara gittiklerini, silah ve mühimmat depoladıklarını, Türkiye’nin hiç beklemediği bir zamanda yeni bir hendek savaşı başlatarak kesin sonuç elde edeceklerini, öncekinden farklı olarak daha fazla kitlenin harekete geçirileceği yönünde konuşmaların olduğundan bahsedilirdi. Amaçlarının Türkiye’yi, Suriye gibi ele geçirip savaş ülkesi haline getirip sözde bağımsız bir devlet kurmak olduğu konuşulmaktaydı. Ayrıca, bunun için yeni hazırlıklara başlandı.”
NE İSTERSEK ABD GÖNDERİYOR
İfadesinde, “Amerika, bize açıktan, her şekilde, ister askeri ister mühimmat, isterse lojistik destek vermekteydi” diyen Y.M, şunları belirtti: “Çoğu taburda üç-beş Amerikalı, Kanadalı veya İngiliz bulunur. Ayrıca, Türkiye’de sol örgütlerin MLKP-TİKKO gibi, burada ‘Enternasyonel Tabur’ isimli yapılanmaları vardır. Türkiye’de faaliyette bulunan sol grupların, MLKP, TİKKO, MLSP gibi örgütlerin taburları Serekaniye’dedir (Rasulayn), iç işlerinde serbest, dış işlerinde YPG’ye bağlı hareket ederler."
Mühimmat Afrin’den
Suriye uyruklu R.I. da örgüte katıldıktan sonra Türkiye sınırındaki Peno köyünde görevlendirildiğini söyledi. Bir süre mevzilerde görevlendirildiğini anlatan R.I, şu bilgileri verdi: “Örgütte bulunduğum süre içinde başka mevzilerde Rus askerlerini gördüm. Rus askerlerinin kendi cepheleri bulunuyordu. Bu askerlerin herhangi bir örgütle savaştığını görmedim. Örgütün elinde kalaşnikof, biksi, el bombası, havan topu, mayın, doçka, M16 piyade tüfeği, kanas, roketler ve Cizire kantonunda panzer, Hummer gibi araçlar benim gördüğüm silahlardı. Mühimmat depolarını mağaralara, evlerin altına ve tünellerin içlerine yapmaktadırlar. Mühimmat bize Afrin’den gelmektedir.”
Sözde ordu itirafı
Suriye’de SDG ismini kullanan terör örgütü PYD/PKK’nın elebaşları, Suriye’de kendi ordularını kurmayı amaçladıklarını itiraf etti. İngiliz The Times’ın haberine göre, örgüt elebaşlarından Abdülkadir Effedili, ABD desteğiyle işgal ettikleri kentlerin durumuna ilişkin, “Tehditlere cevap vermek için kendi ordumuzu oluşturuyoruz” dedi. Türkiye, İran ve Beşşar Esed rejimine aid güçlerin, örgütün elindeki tüm toprakları almak istediğini savunan Effedili, ABD desteğine duydukları güveni, “İranlıların ve Suriye rejiminin, ABD buradayken ülkenin tümünü kontrol etmeye çalışmayacağından eminiz” sözleriyle ifade etti. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Joseph Votel, 22 Aralık 2017’de, DEAŞ’ın canlanmasını önleme gerekçesini ileri sürerek, Suriye’de sınır muhafız birlikleri kuracaklarını duyurmuştu.