ANKARA / İmza töreninde konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türk Patent Enstitüsü (TPE) ile imzaladıkları protokolle sanayicilere tüm dünyadaki patentlere ilişkin bilgilere ulaşabilme imkanı getirdiklerini söyledi .
Başkan Özdebir, Türkiye'nin dünya değer zincirinin alt sıralarında yer alan, orta ve alt teknoloji sınıfında konumlanmış bir ülke olduğunu ifade etti.
Orta gelir tuzağının son dönemde üzerinde tartışılan kavramlar arasında yer aldığını belirten Özdebir, orta gelir tuzağına düşmemek adına yapılması gereken işler bulunduğunu kaydetti.Özdebir, Türkiye'nin orta altı ve orta teknoloji seviyesinde üretim yapıp dünyaya satan ülkeler arasında olduğuna dikkati çekerek, bu durumun değiştirilebileceğini dile getirdi.
TPE'nin elinde dünyanın bütün çizili patent, marka ve faydalı modellerle ilgili kayıtların bulunduğunu ve bunlardan sanayicilerin ve araştırmacıların yararlanmasının önemli olduğunu anlatan Özdebir,"Araştırmacılar, daha önce yapılmış olan çalışmalardan istifade ederek, orada öğretilmiş olan bilgilerden faydalanarak, kendi çalışmalarını daha farklı yönde yönlendirip geliştirebilecektir. Başkalarının alanlarına girmeden kendi çalışmalarını geliştirebilirler" diye konuştu.
Bir kaç yıl önce de fikri mülkiyet hakları ile ilgili bir AB projesi yaptıklarını anımsatan Özdebir, "Uzunca bir süredir başkalarının yapmış oldukları buluşları kullanıp sanayicilerimizin başları 'belaya girmesin, ceza yemesinler' diye çalışıyorduk. Şimdi tüm dünyadaki, patentlere ulaşabilme imkanını sanayicilerimizin ayağına getiriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Özdebir, dünyada koruma süresi kalkacak çok sayıda buluş ve faydalı model bulunduğunu belirterek, koruması kalkan özellikle ilaç sanayisi için son derece önemli ürünlerin Türkiye'de üretilebilmesinin önünün açılması gerektiğine
işaret etti.
- "İnovasyon kapasitemizi artırmalıyız"
TPE Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da Türkiye'deki işletmelerin gayrimaddi varlıklarının toplam varlıklar içindeki payının yüzde 80'leri aştığını ifade ederek, bundan 30-40 sene önce bu oranının yüzde 20'lerde olduğunu hatırlattı.
Amerikan Merkez Bankasının (FED) parasal gelişmeyi durdurabileceği yönündeki açıklamalarının gelişmekte olan piyasaları büyük ölçüde etkilediğine dikkati çeken Asan, "Parayı biraz daha seçici vermek demek, katma değeri yüksek ürünler üreten, fikri mülkiyeti yüksek işletmelerin bu parayı alacağı anlamına gelir. Gelişmekte olan ülkelerde, bu tür işletmelerin çok sayıda olmaması paranın kaçışına sebep oluyor. Bundan etkilenmemek için fikri mülkiyete önem vermemiz, inovasyon kapasitemizi artırmamız gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin, son 2 yılda Avrupa'da en çok marka başvurusunun yapıldığı ülke olduğunu anımsatan Asan, patent ve faydalı model başvurularının geçen yıl 15 binin üzerinde gerçekleştiğine ancak katma değeri daha yüksek dünya markalarının yaratılması gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye'nin 2023 hedeflerinin çok iddialı olduğunu dile getiren Asan, şunları kaydetti:
"Kişi başına milli geliri 20 bin doların üzerinde olan, 500 milyar dolarlık ihracatın yapıldığı, 10 uluslararası ulusal markanın yaratıldığı, en az 50 bin yerli patent başvurusu yapılan bir ülke hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşabilmek için 2023 yılında 2 trilyon dolarlık ekonominin en az yüzde 50'sine denk düşen bir fikri ürünler portföyü oluşturmamız gerekiyor ki sağlıklı, sürdürülebilir ve orta gelir tuzağına düşmeyen bir ülkeye kavuşabilelim ."
Asan, imzalanan protokolün kağıt üzerinde kalmayacağına dikkati çekerek, Ankara'da tüm Türkiye'ye örnek bir işbirliği kurmak istediklerini belirtti.
Konuşmaların ardından sanayicilerin patent başvurularını yürütmek üzere ASO'da bir birim oluşturulmasını öngören işbirliği protokolü imzalandı.ANKARA /