Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
2024'te MSB, 140 Tatbikat Gerçekleştirip, 390 Bin Askeri Silah Altına Aldı
2024'te MSB, 140 Tatbikat Gerçekleştirip, 390 Bin Askeri Silah Altına Aldı
KVKK, 2024'te 552 Milyon Lira Para Cezası Uyguladı
KVKK, 2024'te 552 Milyon Lira Para Cezası Uyguladı
Fırat Kalkanı ve Pençe-Kilit'te 11 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Fırat Kalkanı ve Pençe-Kilit'te 11 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
28. Dönem TBMM'de Bağımsız Milletvekili Sayısında Rekor Artış
28. Dönem TBMM'de Bağımsız Milletvekili Sayısında Rekor Artış
Ankara'da DEAŞ Operasyonu: 11 Şüpheli Gözaltında
Ankara'da DEAŞ Operasyonu: 11 Şüpheli Gözaltında
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
8 Şubat 2011 Salı - 09:58

Artık George rollerini oynamak istemiyor

“Nefes” filminde canlandırdığı Mete Yüzbaşı karakteriyle büyük beğeni toplayan Mete Horozoğlu, artık Türkçeye çevrilen yabancı tiyatro oyunlarındaki “George” ya da “Michael” karakteri yerine içimizden insanları anlatmak istiyor.

Artık George rollerini oynamak istemiyor

“Cam” adlı oyunla Başkent seyircisinin karşısına çıkan Horozoğlu, Levent Kazak’ın yazdığı Laçin Ceylan’ın yönettiği bu oyunun, gerek oyun gerekse anlatılış şekli bakımından neredeyse “grotesk”e kaçabileceğini söyledi.
Saçmalığa saptama
Oyunun  çok şey anlatmadığını ama bir yandan da anlattığını dikkati çeken Horozoğlu, “Bizim hayatımızda artık daha çok büyük şehirlerdeki insanlar birbirlerine yalan söylediklerini biliyorlar. Karşı taraf yalan söylediğini bildiği halde onunla görüşmeye devam ediyor. İlişkiler böyle saçma, mutsuz, bencil hale geldi. O yüzden bu oyun zaman geçtikçe herkesin yaşanan saçma ilişkilere alıştığına dair çok güzel bir saptama” dedi.
Keyif alan azaldı
Türkiye’nin genelinde uzun süredir insanların tiyatroya gitmekten keyif almadığını, çünkü tiyatronun artık insana, güne dair bir şeyler anlatmadığını savunan genç sanatçı, “Cam”ın insanı anlatan bir durum komedisi olduğunu ifade etti.
Oyunun başarılı olabilmesi için seyircinin hayatında karşılığının olması gerektiğini, tiyatrodan keyif almanın tek şartının seyirciye kendisinden bir şey sunmak olduğunu anlatan Horozoğlu, “Hikaye izleyiciden koparıldığı takdirde tiyatroya sadece ‘Gittim’ demek için gidilir. Suna Pekuysal, seyircinin, ‘Bugün çok büyük bir sanatsal görev yaptım kendime. O yüzden kendimi alkışlıyorum’ diyerek alkışladığını söylemişti” dedi.

Batı’daki paranoya

TÜRK tiyatrosunun 1940’lardan sonra batı tiyatrosunun oyun şekillerini, sahnelerini, tekniklerini ve hikayelerini aldığını anlatan “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinin genç oyuncusu, şöyle devam etti:
“Şimdi o hikayelerdeki parametreler burada çalışmıyor. Mesela İstanbul’da paranoya üzerine bir oyun izliyorsun Türk oyuncuların oynadığı. Oyunu İngiliz bir yazar yazmış. “İkiz Kuleler” devrildikten sonra Avrupa’da bir terörizm korkusu alttan alta veriliyor. O paranoyayı yaşıyor insanlar, ama bende yok. Şimdi benim seyircim bundan ne alabilir?”
Horozoğlu, bir tiyatro oyunu oynamak için 3 sene beklediğini ve bunun tek nedeninin artık Türkçeye çevrilen yabancı tiyatro oyunlarındaki “George” ya da “Michael” karakterini oynamak istememesi olduğunu aktardı.

Ankara’da tiyatro değerli

“İstanbul’da oyuncunun konsantrasyonunu dağıtacak bir sürü şey var. Bu bakımdanAnkara’da gidip tiyatro yapmak çok daha değerli hale geliyor. Çünkü o işin üzerinde çok daha fazla zaman harcıyorsun. O derdin üzerine daha fazla zaman harcıyorsun. Asaf Çiğiltepe’nin Ankara’ya gelmesi sebepsiz değil. O insanların hepsi İstanbul’a alışkın. ‘Olmuyor. Anadolu’ya gitmemiz lazım’ diyorlar. Ben Ferhan Şensoy’dan duydum bunu. Hiç öyle olduğunu düşünmüyordum. Ankara’ya geliyorlar, Ankara Sanat Tiyatrosu’nu (AST) kuruyorlar ve tiyatronun önünde kuyruklar oluşuyor.  ‘Seyirci yok’ diye birşey yok. Eğer bu memleketin, bu insanların meselesini anlatırsan, o zaman seyircin var.”

 
Yine buz, yine kaza
 
100 TL taksitle ev
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ankara seyircisi tesadüfleri sevdi
Yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı, başrollerinde Mehmet Günsür ...
1243 Kayseri okurlarıyla buluştu
Gazeteci Yazar Uğur Becerikli’nin “1243 Kayseri” adlı tarihi romanı kitapseverlerle buluştu.
Polisiye gerilim sahnede
ANKARA Devlet Tiyatrosu, bir kasabada işlenen çocuk cinayetleri nedeniyle ...
 
Objektife İlk Nefes
Doğum, varoluşun en gizemli gerçeği ve bir kadının, bedeni ile yarattığı ...
IC Sanat Galerisi’nde ‘Dünyadan İzlenimler’
İbrahim Çeçen Vakfı tarafından kurulan IC Sanat Galerisi’nin “Dünyadan ...
Bin çocuk korosu yeni sesler arıyor
Çankaya Belediyesi’nce “çocukların şarkılar söyleyerek dayanışma içinde ...
 
Başkentte Kültür Sanat
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (cso), Bugün ve Yarınki Konserinde ...
Dünya mirası mekanlar ÇSM’de sergileniyor
Aztek ve Maya uygarlıklarının beşiği Meksika, bağımsızlık ve devrimin ...
Büyükşehir Kent Orkestrası 25. Yılını Kutluyor
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası 25. Yılına Merhaba Demenin Mutluluğunu Yaşıyor.
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri