Bakan Koca’nın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Yarınımızı inşa edeceğimize tam bir inanç duyuyoruz. Devlet ve millet olarak muktediriz. Tarihi bir sorumluluk duygusu taşıdığımız bu dönemde her birimiz elimizden gelenin en iyisini yapma gayreti içindeyiz. Bu görev duygusuyla tüm sağlık çalışanları adına sizlere saygılarımı sunuyorum.
Hatay’da şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmasının riskli olduğunu bir kez daha vurgulamam gerekir. Şebeke suyundan farklı noktalarda örnekler almaya devam ediyor, mikrobiyolojik, bakteriyolojik ve kimyasal analizleri sürdürüyoruz. Bu ısrarlı analizlerin sebebi, durum normalmiş gibi görünse de bu gibi şartlarda olagelen artçı depremlerin şebeke suyunu tehlikeli hale getirmesi ihtimalidir. Halen alınan numunelerin bir kısmında analiz sonuçları şebeke suyunun içilmemesi gerektiğini göstermektedir. Şebeke suyu sadece temizlik gibi genel amaçlar için kullanılabilir.
Biz başarılı bir şekilde ilerliyoruz. Bu başarı alınan ve uygulan tedbirlerle sağlanıyor. Şu an salgın anlamına gelebilecek bir salgının işareti olabilecek bilimsel bir veri söz konusu değil. Bu durumu korumamız temiz içme suyu ve gıda temizliği ile ortam temizliği gibi her biri taviz verilemeyecek faktörlere bağlıdır.
Afet bölgesinde 17 binden fazlası hekim olmak üzere 122 bin sağlık personeli halen görevi başındadır. Verilen birinci basamak sağlık hizmetinin sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. Sağlık taramaları kapsamında köylerimize yaklaşık 9 bin ziyaret yapılmıştır. Ekiplerimizce yaşadığı yere gidilerek muayene edilen hasta sayısı ise 250 bini geçmiş durumda. Hastalarımızın ilaçları hızlı temin edilmektedir.
26 sahra hastanesi ve 133 acil müdahale ünitesi ile yaklaşık bin 200 yerleşik sağlık hizmet kurumumuz bölgede faaliyetine devam ediyor.
Sağlık hizmetlerimizde iki özel grup bulunuyor. 75 yaş üstü büyüklerimize ikamet ettikleri yerden taşınmış olsalar bile ulaşmaya çalışıyor, kronik hastalıklarını takip ediyor, ilaçlarını veriyoruz.
Afet bölgesinde şu ana kadar 32 bin 724 büyüğümüzle ilgilenme imkanı bulduk. Depremzede çocuklarımıza hem yüz yüze hem de online görüşmelerle ruh sağlığı hizmeti veriyoruz. Online hizmette ve sahada görevli veya görevli olan çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı sayısı 307’dir. Deprem bölgesinde terapi amaçlı yüz yüze görüşmelerin sayısı dün bin 400’ü geçmiş durumdaydı.
Deprem bölgesi dışında bu görüşmeler dün 2 bin 600’ü, ayrıca çevrimiçi bin 400 görüşme gerçekleşmişti. Toplamda dün 5 bin 400’ün üzerinde görüşme sağlandı.
İstanbul’daki iki üniversite hastanemizle ilgili önemli gelişme üzerinde durmak istiyorum. Deprem hepimiz için uyarıcı oldu. Toplum olarak elimizde yeni bir acil işler listesi var. Afet durumunda ihtiyacımızın kat kat artacağı sağlık kurumlarımız için ülke genelinde harekete geçmiş durumdayız.
İstanbul Tıp Fakültesi’nin yaygın adıyla Çapa’nın mevcut yerleşkesindeki inşaatlar hızla bitirilecek. Çapa’nın Hasdal Kampüsü inşaatı hızlandırılıp faaliyete geçirilecek. Beylikdüzü Devlet Hastanesi ile Eyüp Devlet Hastanesi kendi hizmet binalarına kavuşana kadar Çapa yani İstanbul Tıp Fakültesi’nin kullanımına açılacaktır.
Cerrahpaşa Tıp Fakültemizin ise hemen bitişiğinde olan Samatya olarak bilinen İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi kullanıma açılacaktır. Cerrahpaşa’ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü ise Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hizmet imkanı bulacak.
Antakya’daki bir özel hastane ile ilgili iddialar hepimizin malumu. Depremin sağlık camiamıza yaşattığı üzüntüleri bir kat daha artırmıştır. Bu ve benzeri iddialar ile ilgili gerekli soruşturmaları başlatmış bulunuyoruz.”
Hibya Haber Ajansı