Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 47,50'ye İndirdi
Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 47,50'ye İndirdi
İletişim Başkanlığı'ndan 10 Dilde Medya Etiği Rehberi Yayınlandı
İletişim Başkanlığı'ndan 10 Dilde Medya Etiği Rehberi Yayınlandı
MSB: Irak ve Suriye’de 62 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
MSB: Irak ve Suriye’de 62 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Milli Kütüphane Dijital Arşivine Erişim Kolaylaşıyor
Milli Kütüphane Dijital Arşivine Erişim Kolaylaşıyor
İkinci El Araçlarda 6 Ay ve 6 Bin Km Kısıtlaması Uzatıldı
İkinci El Araçlarda 6 Ay ve 6 Bin Km Kısıtlaması Uzatıldı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
7 Kasım 2021 Pazar - 12:25

Bel ve boyun ağrıları çekenler dikkat

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Serbülent Gökhan Beyaz ağrı tedavileri hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı.

Bel ve boyun ağrıları çekenler dikkat

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Serbülent Gökhan Beyaz ağrı tedavileri hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı.

Bel ve Boyun Ağrısına neden olan hastalıklar nelerdir?

Bel ve boyun ağrısına en sık kas-iskelet sisteminin neden olduğu ağrılar ön plandadır. Bunun yanında toplumda sık görülen bel ve boyun fıtığına bağlı ağrılardır. Fıtıklar omur kemikleri arasında bulunan ve omur kemiklerinin birbirine değmesini engelleyen yastık görevi yapan anatomik yapılardır. Diz ekleminde menisküslerin görevi neyse omurlar arasında bu yastıkların görevi de odur. Bu yapıların zamanla bozulmasıyla geriye doğru fıtıklaşma sonrasında ağrılar oluşur. Benim 4 K diye sınıflandırdığım nedenler kanal darlığı, kayma, kireçlenmeler ve kanserdir. Kanserin omurgaya sıçramasıyla ve diğer nedenlerden dolayı ciddi şekilde bel ve boyun ağrıları ile karşılaşabilmekteyiz.

Bel ve Boyun fıtıklarının tedavisinde ne tür tedaviler uygulanıyor?

Aslında bu tür tedaviler çok geniş ve çeşitlidir. Ülkemizde çok fazla bilinmiyor ve uygulanmıyor. Çünkü bel ve boyun fıtığına bağlı ağrılar eğer ağrı kesici-kas gevşetici, istirahat ve fizik tedavi uygulamalarıyla geçmiyorsa hastalar 2 yol ile karşı karşıya kalıyor. Birincisi bu ağrılarla yaşamak, ikincisi de ağrılar geçmiyorsa ameliyat olup kurtulmak. Keşke ameliyat olunduğunda tamamen ağrılardan kurtulunsa. Ama çoğunlukla böyle olmuyor ve hastalarımız açık ameliyatlardan sonra ağrı duymaya devam ediyor. Girişimsel ağrı tedavileri olarak adlandırılan tedaviler sadece ağrıları dindirmek olmayıp aynı zamanda birçoğu hastalığı tedavi de edebiliyor. Bu uygulamalar arasında epidural enjeksiyon, sinir kökü enjeksiyonları, fıtıkların radyofrekans ve lazer ile tedavileri, fıtığın içerisine ozon gazı enjeksiyonu (özellikle boyun fıtıklarının iyileşmesinde çok etkili), epiduroskopi ile fıtıkların küçültülmesi, kanser ağrılarının tedavisinde morfin pompası uygulaması, boyun ve beldeki kireçlenmeler ve fıtıklar için kök hücre uygulamaları sayılabilir.

Her bel ve boyun fıtığı ameliyat gerektirir mi?

Elbette gerektirmez. Artık girişimsel ağrı tedavi yöntemleriyle fıtıkların %99’ una müdahele edilebiliniyor. Önemli olan hastadaki fıtıkların hangilerinin ağrıya neden olduğunun bulunmasıdır. Hastaların MR görüntülerinde 3 fıtık görülmesi bunların hepsinin ağrıya neden olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle hasta iyi bir şekilde muayene edilmeli, MR görüntülerinde fıtıklar ve diğer anatomik yapılar dikkatlice değerlendirilmeli ve kişiye en uygun girişimsel ağrı tedavisi seçilerek uygulanmalıdır.

Ameliyat olmuş platin, plak vida gibi işlemler yapılmış hastalarda girişimsel ağrı tedavileri uygulanabilir mi?

Bizim açımızdan iki türlü ameliyat vardır. Birincisi mikrodiskektomi gibi açık ameliyatlar uygulanmış olanlar ikincisi ise plak, vida platin gibi işlemler yapılmış ağrıları devam eden hastalar vardır. Her iki grup hastaya birçok ağrı tedavisi uygulanabilir ve bu uygulanan işlemler biraz daha farklıdır. Çünkü ameliyatlar maalesef kötü doku oluşumuna yol açabiliyor ve bunun da görülme sıklığı oldukça fazla. Uzun süreli veya tedavi edilmemiş fııtıklar da enflamasyon dediğimiz yangısal bir duruma yol açarak kötü doku gelişimine neden olmaktadır. Bu dokuları sinirlerin etrafından temizlemek bazen öncelikli hedef olmaktadır.

Kalp hastalığı, Böbrek yetmezliği, Şeker Hastalığı olanlardaki ağrılar için bu tür tedaviler uygulanabilir mi?

Aslında girişimsel ağrı tedavileri bu tür hastalarımızın ağrısız yaşamlarına oldukça katkı sağlayan yöntemlerdir. Hem hastalığından dolayı hem de bel veya boyun fıtığı, kireçlenmelerden kaynaklanan ağrılardan dolayı ameliyat olamayanlar ya da açık ameliyatın risklerinden dolayı ameliyat olmak istemeyen hastalar için de oldukça güvenli ve etkili tedavilerdir.

Girişimsel Ağrı Tedavi Yöntemleri nasıl uygulanıyor?

Bu tedaviler mutlaka bir görüntüleme yöntemleri dediğimiz C-kollu skopi ve ultrasonografi eşliğinde yapılması gerekir. Çünkü vücut içerisine yerleştirdiğiniz iğnenin nerede olduğunu anlık olarak görmek, iğneyi doğru yere ulaştırmak, doğru dozda işlemi uygulamak için çok önemlidir. Görüntüleme yöntemleriyle uygulanmayan işlemlerin etkinliği ve faydası hep sorgulanır. Hatta bazen işlem yapılmadı olarak kabul edilebilir.

Operasyon Sonrası hastalar ne zaman seyahat edebilir?

Operasyon günü hastaneye gelen hastaların aç gelmesini istiyoruz. Öncesinden yapılan kan tetkiklerinin normal olması üzerine hastalar operasyon odasına alınıyor. İşleme göre değişmekle birlikte ortalama 15-20 dakika sürüyor. İşlemden 1 saat sonra hasta yemeğini yer ve kontrol edildikten sonra taburcu edilir. Şehir dışından gelen hastalarımıza bel bölgesine işlem yapıldıysa korse ile yolculuk yapmasını öneriyoruz. İlk gün araç kullanmaması uygun olur.


Hibya Haber Ajansı

 
Çocuklarda lösemiye dikkat
 
Sakıp Sabancı Müzesi’nin çocuklara yönelik öğrenme programları devam ediyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Çocuklarda lösemiye dikkat
Çocukluk çağı lösemileri kanserler arasında görülme sıklığı açısından ...
Burundan nefes alıp vermek ömrü uzatıyor
Çoğu kez farkında olmadan yaptığımız, kısıtlandığında büyük sıkıntı yaşadığımız ...
Suyu verimli kullanan şehirlerin kazancı 40 milyar dolar
Gelecekte kentsel alanların gerçek potansiyelini ortaya çıkaran politikalar ...
 
Güne iyi hissederek başlamak için 6 öneri
Güne iyi başlamak bütün gün kullanılacak enerjinin kaynağıdır.
Mevsim geçişlerinde kapalı mekanlarda fazla vakit geçirmek bağışıklığı düşürüyor
Mevsim geçişlerinde hem soğuk algınlığı gibi hastalıklar hem de alerjik sorunlar artabiliyor.
Akciğer kanserinde kişiye ve tümöre özel tedavi dönemi
Akciğer kanseri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanser ölümlerinde ...
 
Geçmeyen kemik ağrılarını ciddiye alın
Kemik tümörleri her yaşta görülebiliyor. Bir bebek de kemik tümörüyle ...
Karbon ayak izine göre vergilendirme sistemi
Ortadoğu, Avrupa, Körfez Bölgesi ve Afrika’dan 29 ülkenin bilişim teknolojisi ...
Sıcak yemek ve içmek kanser riskini artırıyor
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım konu ile ilgili bilgiler verdi.
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri