Kültür ve Turizm Bakanlığı tüm sanat dallarını içinde toplayan, tarihe ve duygulara tanıklık eden, toplumsal gerçekleri kuşaktan kuşağa aktaran bir sanat dalı olan sinemayı halkla buluşturmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
76 ilde sinema kompleks sayısının 400’e yaklaştığı Türkiye’de halen Tunceli, Bayburt, Şırnak, Ardahan ve Kilis’te sinema bulunmuyor.
Ankara ikinci
Salon sayısının bin 800’ü aştığı Türkiye’de, koltuk kapasitesi de 250 bine yaklaşıyor. En çok sinema salonu İstanbul’da yer alırken, bu ili Ankara ve İzmir izliyor. Bursa, Antalya, Kocaeli, Muğla, Tekirdağ ve Zonguldak sinema kompleks sayısı bakımından şanslı iller arasında yer alıyor.
Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, son 4 yılda sinemasız il sayısının 21’den 5’e düştüğünü söyledi.
Televizyonun evlere şimdiki kadar girmediği dönemlerde Türkiye’de yazlık 3 bin, kapalı 2 bin sinema salonu bulunduğunu anlatan Çelik, “İnsanlar çoluk çocuk aileleriyle birlikte sinemaya giderlerdi. Şimdi yazlık sinemaların tamamı kapandı. Bir tane bile kalmadı” dedi.
Hazırcılık var
Bir dönem sonra televizyonun yaygınlaşması, renkli televizyonların insanların hayatına girmesiyle halkın sinema kültüründen koptuğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz de biraz hazırcılığa alıştık. Aslında sosyal ve kültürel faaliyet denildiğinde en kolay ulaşılan alanlardan biri sinema. Daha sonra konserler ve tiyatro geliyor. Tiyatroda bile biz şu anda 81 ilin hepsinde temsil veremiyoruz. Bu saydıklarımın içinde en rahatı ve maliyeti en düşün olanı sinema.
Sinemayı toplumla buluşturmak çok önemli, bizim de temel amacımız bu. Günümüzde insanların sinemaya ikame edecekleri televizyon var. Bir sürü filmler, diziler var kanallarda, insanlar başından kalkmıyor. Oysaki sinema çok farklı bir olgu, insanların evinden kalkıp kültürel bir faaliyet için sinema salonuna gitmesi sosyalleşmesi önemli.”