Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı'nın Şairi Mehmet Akif Ersoy'u Anma Mesajı Yayınladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı'nın Şairi Mehmet Akif Ersoy'u Anma Mesajı Yayınladı
Türk Akademisi, 2024'te 30 Proje ile Bilimsel İşbirliğini Güçlendirdi
Türk Akademisi, 2024'te 30 Proje ile Bilimsel İşbirliğini Güçlendirdi
TSK, Irak'ın Kuzeyinde 14 PKK'lı Teröristi Etkisiz Hale Getirdi
TSK, Irak'ın Kuzeyinde 14 PKK'lı Teröristi Etkisiz Hale Getirdi
Devlet Memurları Kanunu'nda Önemli Değişiklikler Yürürlüğe Girdi
Devlet Memurları Kanunu'nda Önemli Değişiklikler Yürürlüğe Girdi
Sağlık Bakanı Memişoğlu:Koruyucu Sağlık Hizmetleri Önceliğimizdir
Sağlık Bakanı Memişoğlu:Koruyucu Sağlık Hizmetleri Önceliğimizdir
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
6 Ekim 2021 Çarşamba - 12:58

Bu yanlışlar kalp krizi riskini artırıyor

Sağlıksız beslenmeden sigaraya, hareketsizlikten aşırı strese, bozuk uyku düzeninden fazla kiloya… Günlük yaşantımızda bu ve benzeri bazı yanlış alışkanlıklar ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp krizinde riski artırıyor.

Bu yanlışlar kalp krizi riskini artırıyor

Sağlıksız beslenmeden sigaraya, hareketsizlikten aşırı strese, bozuk uyku düzeninden fazla kiloya… Günlük yaşantımızda bu ve benzeri bazı yanlış alışkanlıklar ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp krizinde riski artırıyor. Oysa kalp krizini büyük ölçüde önleyebilmek mümkün! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, koroner arterler olarak bilinen kalbi besleyen damarların tıkanması sonucu oluşan kalp krizinin günümüzde çocuk yaşta da kapıyı çalabildiğini belirterek “Kalp krizi halen tüm dünyada ve Türkiye'de görülen ölümlerin en büyük sebebidir. Türkiye'de her yıl yaklaşık olarak 200 bin kişi hayatını kalp krizi nedeniyle kaybetmekte ve bu sayı ne yazık ki her yıl artmaktadır” diyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, bazı basit ama etkili yaşam tarzı değişiklikleriyle kalbi korumanın ve kalp krizini önlemenin büyük ölçüde elimizde olduğunu belirterek, alınabilecek 10 önlemi sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 İdeal kilonuzda olun

Fazla kilo kalp damar hastalıklarına ve kalp krizine zemin hazırlayan faktörler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Toplumumuzda maalesef dengesiz beslenme, hareketsiz ve stresli hayat gibi durumlardan dolayı her geçen gün aşırı kilo sorunu yaşayanların sayısında artış görülüyor. Vücut kitle indeksinin 30’un üzerinde olması obezite, 40’ın üzerinde olması da morbid (ölümcül) obezite olarak tanımlanır. Obeziteyle mücadelenin temeli düzenli egzersiz ve dengeli beslenmedir. Düzenli yürüyüş yapmayı, az yemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Yeme alışkanlıkları için başlangıçta diyetisyen önerisi alınabilir. Buna rağmen kilo veremeyen hastalarda yeni kullanıma giren ancak kısa dönemde çok başarılı olan medikal tedaviler de mevcuttur. Bu yüzden doktor önerileri de alınabilir. Egzersiz, diyet ve medikal tedaviye rağmen hala kilo veremeyen hastalarda hekim gerekli görürse obezite cerrahisi de düşünülmelidir. Ama cerrahi tedavi hiç bir zaman çözüm olarak görülmemelidir; yeme alışkanlığını değiştiremeyen hastalarda cerrahi sonrası tekrar kilo alındığı unutmamalıdır. 

 Bel çevrenizi kontrol edin

Kalp krizini önlemek için, vücudumuzun ideal kilosunu gösteren vücut kitle indeksi kadar göbek çevresi de önem taşıyor. Göbek çevresi iç organ yağlanması ile paraleldir. Yağlanma tipi cinsiyete göre değişmektedir. Erkekler genellikle elma tipi olarak bilinen göbek çevresine, kadınlar ise armut tipi olarak bilinen basen çevresine kilo alırlar. İdeal bel çevresi; erkekler için 102 cm, kadınlar için ise 90 cm altıdır; bu ölçünün üzeri ise riski artırır. Göbek çevrenizi düzenli ölçerek bu seviyelerin altına inmeye çalışın. 

Akdeniz usulü beslenin

Akdeniz usulü beslenme kalp ve damar hastalıklarından korunmanın başlıca anahtarlarından biri. Et ağırlıklı, yağlı, kızartılmış besinlerin yer aldığı beslenme yerine; sebze, meyve, balık, kuru bakliyat ve kararında zeytinyağı ile hazırlanan yeşilliklerin yer aldığı Akdeniz usulü beslenmeye geçin. Zeytinyağı antioksidan etkisi ile damar sertliğini azaltır, doymamış yağ olduğu için kolesterolü düşürücü etkisi vardır, ancak aşırı tüketiminden kaçınmak gerekir. Beslenmede; besin değeri yüksek, lifsel yapıda, omega 3 içerikli, düşük karbonhidratlı gıdalar tercih edilmelidir. 

Tansiyonunuzu kontrol altında tutun  

Damarın içindeki basınç, tansiyon olarak tanımlanır. Tansiyon ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma o kadar fazladır. O yüzden kan basıncı yani tansiyon mutlaka normal sınırlarda tutulmalıdır. Hipertansiyon tanımı 130/80 mmhg üzeri değerleri ifade eder. Burada unutulmaması gereken konu, hem büyük hem de küçük tansiyonun normal sınırlarda olması gerekliliğidir. Bir değerin bile yüksek olması, hipertansiyon tanımı için yeterlidir. Kişiden kişiye değişmekle beraber genellikle 135/85 mmhg üzeri değerlerde medikal tedavi gerekliliği vardır. Hayat tarzı değişikliği de tansiyon kontrolünde çok etkindir. Tuzsuz diyet, düzenli egzersiz, kilo kontrolü kan basıncı kontrolünde özellikle genç hastalarda medikal tedavi kadar etkin olabilir. Hipertansiyon genellikle klinik şikayet yaratmadığı için herhangi bir şikayet olmadığı halde ayda 1 kez de olsa mutlaka tansiyon ölçümü yapılmalı, 130/80 mmhg üzeri durumlarda bir doktor muayenesi olunmalıdır. 

Sigarayı bırakmak için gerekirse destek alın

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör “Yapılan sayısız bilimsel çalışma gösteriyor ki, sigara kalbin en büyük düşmanlarından biri. Sigara, damarın iç yüzeyine (endotel) hasar verir, ayrıca kanın akışkanlığını azaltır yani kanda pıhtılaşmayı artırır. Bozulmuş bir endotelde, pıhtılaşmanın da artması ile beraber damarın tıkanma riski çok daha fazla olur. Sigara ayrıca hem tansiyonu yükselterek hem de damarlarda büzülmeye sebep olarak yine endotel hasarına katkıda bulunur. Sigara kullanan hastalardaki damar sertliği çok daha yaygındır, bacak damar tıkanıklıkları da hemen hemen neredeyse sadece sigara içen hastalarda görülür. Ayrıca sigaranın kanser fizyopatolojisindeki yerini de unutmamak gerekir. Vücutta görülen tüm kanserlerin sebepleri arasında maalesef sigara mevcuttur” diyor. 

 Diyabetiniz var mı öğrenin

Diyabet hastalığı, kalp damar tıkanıklıklarının en sık sebeplerinden biridir. Kandaki fazla şeker damar iç yüzeyinde birikerek damar sertliğine sebep olur. Dengesiz beslenme, obezite, hareketsiz ve stresli hayat gibi olumsuz durumlardan dolayı diyabet hastalığının görülme sıklığı her geçen gün artmakta ve maalesef daha erken yaşlarda görülmektedir. Ülkemizde pek çok kişi de ne yazık ki diyabet hastası olduğunun farkında bile olmadan yaşamını aslında büyük bir risk altında sürdürüyor. Çünkü diyabet hastalığı da hipertansiyon gibi sinsi seyreder, hastalığın erken evrelerinde hiç şikayet olmayabilir. Bu da tanıda gecikmelere sebep olur. O yüzden mutlaka belli periyotlarla doktor kontrolü yapılmalı, hastalığın uç organ hasarı oluşturmadan tanı ve tedavisi sağlanmalıdır. Diyabetten korunmadaki en etkin yol, dengeli beslenme ve egzersiz alışkanlığının edinilmesidir.

Kolesterolünüzü düzenli ölçtürün

Kolesterol, vücutta üretilebilen veya dışarıdan gıdalarla alınabilen bir maddedir ve vücut için gereklidir. Örneğin; pek çok hormon sentezinde kolesterol kullanılır. Ancak kolesterolün fazlası, damar duvarında birikerek damar sertliği oluşumunu başlatan ana sebeptir. O yüzden  “azı karar çoğu zarar” ifadesi kolesterol için uygun bir tanımdır. Bilindiği gibi 2 tür kolesterol vardır. Kötü olarak bilinen LDL kolesterol ve iyi olarak bilinen HDL kolesterol. Damar sertliği yapan LDL kolesteroldür. Normal değeri 130 mg/dl altıdır. Kolesterolün ilaç tedavi gerekliliği hastanın kalp damar hastalığı risk faktörlerine ve kan kolesterol seviyesine göre değişir. Yani kolesterol ilaç tedavileri bireysel tedavilerdir. Hastanın damar yapısına veya risk faktörlerine göre agresif ilaç tedavisi verilebileceği gibi ilaçsız takip de yapılabilir.

 Fast food ürünlerden ve alkolden kaçının

Fast food ürünlerden, paketli hazır gıdalardan kaçınmak kalp krizini önlemede önemli destek sağlar. Hayvansal yağ oranları ve kalorisi fazla, raf ömrünün uzatılması için katkı maddeli ve tuz içeriği yüksek bu ürünlerin aşırı tüketilmesi obezite, hipertansiyon, kolesterol, diyabet gibi hastalıkların da artmasını kaçınılmaz kılar. Fastfood tarzı beslenme; kalp damar sağlığı kadar mide-bağırsak sistemi hastalıkları, kanser gibi pek çok hastalığın da oluşmasına sebep olmaktadır. Alkol kullanımı da; içerdiği şeker dolayısıyla obezite ve diyabet hastalığına yol açmaktadır. Alkol aynı zamanda vücudun sıvı yükünü artırarak kalp yetmezliğinin kötüleşmesine ve çarpıntılara sebep olabilir. 

Düzenli egzersiz yapın

Mutlaka günlük 45-60 dakika süreli egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirin. Egzersiz yapmak; kan basıncı kontrolüne, diyabet ve kolesterol düzeylerini düşürmeye, ideal kiloya ulaşmaya katkı sağlayarak kalp damar hastalıklarından korunmaya destek olur. Her gün tempolu yürüyüş, yavaş tempo koşu, bisiklet veya yüzme gibi aerobik egzersizler tercih edilmelidir. Yapılan egzersizlerde nabzın yükselmesi, hafif terleme sağlanmalı, alışveriş gezisi şeklinde olmamalıdır. Yürüyüş sırasında birlikte yürüdüğümüz kişiyle rahat konuşabilmemiz tempomuzun yetersiz olduğu anlamına gelir. Koruyucu hekimlik anlamında, günlük bir saat yürüyüş yapmak hekiminizin size vereceği reçeteden çok daha fazla faydalı olabilir.

 Doktora gitmekten kaçınmayın

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör “Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümü kriz öncesi önemli bir şikayet tanımlamaz. Ayrıca kronik hastalıklar da uç organ hasarı gelişmeden önce klinik bulgu vermeyebiliyor. Dolayısıyla özellikle risk grubunda olan kişilerin yıllık kontrolleri mutlaka gerekir. Menopoz döneminde, 40 yaş üzeri erkeklerde, sigara kullananlarda ve diyabet hastalarında bu kontroller çok daha fazla önem taşır.” diyor. 

Hibya Haber Ajansı

 
Enerji fiyatlarının zıplaması
 
Milletvekili Aydemir, Bakan Bilgin’e talepleri iletti
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Soğuk havalarda egzamaya dikkat
Egzama oldukça yaygın görülen bir cilt rahatsızlığıdır ve bu durumun oluşmasına ...
Pandemi tıbbi atık miktarında artışa neden oldu
Pandemi, maske ve eldiven kullanımının artmasına neden olurken aynı zamanda ...
Kilonuzun nedeni yeterli kadar uyumamanız olabilir
Uykunun beden ve ruh sağlığımız üzerinde sayısız faydası bulunuyor. İyi ...
 
Diyabet hastalarının dikkatine, kireçlenme ile karşı karşıya olabilirsiniz
Tüm bunlar günlük hayatımızın bir rutini gibi görünse de bazı hastalıklar ...
Göz altı torbalanmalarına dikkat
Dr. Sevgi Ekiyor, gözaltı problemi yaşayan kişiler için uygun tedavi yöntemlerin ...
Epilepside erken müdahale ihmal edilmemeli
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. ...
 
Beslenme şeklimiz ruh halimizi etkiliyor
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı ...
Burun kanaması çocuklarda daha hassas bir konuya dönüşüyor
Söz konusu çocukları olduğunda çok daha dikkatli ve özverili olan ebeveynler, ...
Baş ağrısına iyi gelen besinler
Uzman Diyetisyen Zülal Yalçın konu hakkında bilgiler verdi.
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri