İktidarın, 15 Temmuz darbe girişiminin finansörü olarak suçladığı Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) bugün ekonomik sorunlardan kurtuluşun adresi olarak gördüğünü savunan Özel, "iktidarın BAE ve Katar tarafından dolarla terbiye edildiğini" iddia etti.
BAE'ye Aselsan ve Havelsan hisselerinin veya tamamının satılacağı yönünde haberler bulunduğunu anımsatan Özel, henüz yalanlanmayan bu konunun bütçe görüşmelerinde ilgili bakanlar tarafından açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. Özel, "Düşünün ki Türkiye'de darbeye finansör olmuş birileri, Havelsan ve Aselsan gibi alabildiğine stratejik, önemli ve milli güvenlik açısından kritik kurumlarda parayı masaya basıyor ve gidip incelemeye başlıyorlar. Oralarda önümüzdeki dönemlerde öğreneceğimiz işbirlikleri, hisse devirleri ve el değiştirmeler. Bu hale düştüğümüze inanamıyoruz, bu hale düşmekten utanç duyuyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Avrupa Birliği'nin Kavala ile Demirtaş ile şununla bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz." sözlerini aktaran Özel, bu açıklamalar nedeniyle AB ülkelerinden yatırım gelmediğini savundu. Volkswagen'in Manisa'da fabrika açma planını, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kuru inadı" nedeniyle iptal ettiğini iddia eden Özel, "Şimdi eldeki Volkswagen'i kaçırmaktan, eldeki Aselsan ve Havelsan'ı BAE'ye kaptırma noktasında geldik." sözlerini sarf etti.
Elindeki haritayı basın mensuplarına gösteren Özel, Katar'ın Türkiye'yi dolarla terbiye ederken öte yandan Kıbrıs Rus Kesimi ile Akdeniz'de petrol aramaya yönelik sözleşme imzalamasının kabul edilemeyeceğini söyledi.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın stokçulara ilişkin sözlerini de aktararak, Erdoğan'ın bu konuda son 4 yılda defalarca açıklama yaptığını ancak herhangi bir yaptırıma gidilmediğini savundu. Dünyanın en iyi ekonomilerinin Hristiyan ülkelerde olduğunu ve buralarda stokçuluk bulunmamasının haramdan korkmalarından kaynaklanmadığını söyleyen Özel, "Bir ülkede stokçuluk varsa ekonomi kötü yönetiliyor, fiyat istikrarı yok demektir. Malı piyasada az yapan da malın fiyatını fahiş yapan da kötü ekonomi yönetimidir. Bir ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı 20 yıldır ülkeyi yönetecek, o ülkede 20 yıl sonra stokçuluk baş gösterecek, o da stokçuyu hedef gösterecek. Hedef, suçlu, sorumlu sensin." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin Mersin mitingine ilişkin sosyal medya paylaşımına yönelik değerlendirmesine ise Özel, "Erdoğan'ın TÜİK ile ilgili beyanlarını, gençlere, Z kuşağına şikayet edip kaçmak istiyorum buralardan. Bunlara cevap vermek ne zor. Bu kadar espri yeteneğinden yoksun... Gençler arasında birisi böyle bir espriyi anlamasa 'Amma kalın kafalısın.' derler." sözlerini sarf etti.
Özel, "Erdoğan'ın AİHM kararlarını tanımamasının, kendisinin cumhurbaşkanı olarak seçilmesini sağlayan Anayasa'yı tanımamak anlamını taşıdığını" iddia ederek, "Bugün 'Kavala ve Demirtaş kararlarını tanımıyorum.' demek, kendisinin Anayasal meşruiyetini tanımadığını söylemektir." görüşünü öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AİHM'e ilişkin sözlerinin bütün milletin canını yaktığını, kurun arttığını ve ülkeye yatırım gelmediğini iddia eden Özel, "Kendimiz için değil ama tüm dar gelirliler için asgari ücretteki artışa umut bağlamış bekleyenler için söylüyoruz, asgari ücrete kaşıkla vereceksiniz ama bu ifadeler şimdiden kepçeyle alıp götürüyor. Asgari ücretli, emekçi, emekli iğneyle kuyu kazıyor, sen bu laflarla kürekle kapatıyorsun. Yapmayın, bu ülkeye acıyın. 'Nasılsa gidiyoruz, arkamızda enkazın kralını, memleketin yanmamış hiçbir tarafını bırakmayalım.' diyorsanız, önüne gelene 'vatan haini' diyenlere millet bir sıfat yakıştıracak inşallah." şeklinde konuştu.
TBMM Genel Kurulunda İçişleri Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin görüşüldüğünü anlatan Özel, "Uyanıkça yazılmış bir senaryonun Genel Kurul ayağını izliyoruz. Senarist ve başrol aynı kişi, tek kişilik dev kadro. ?Suç işleri bakanı' burada." dedi.
İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde AK Parti milletvekilleri arasında konuşabilecek yetkinliğe sahip en önemli ismin AK Parti İstanbul Milletvekili Selami Altınok olduğunu ancak kendisinin bugün Genel Kurul salonunda dahi bulunmadığını belirten Özel, "TBMM Genel Kurulunda Süleyman Soylu varken, o kürsüde Selami Altınok yok. Bu çelişkiyi herkes görüyor, vicdanı olan herkesin vicdanı kanıyor. AK Parti Grubu da bundan rahatsız." ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun el hareketi konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine Özel, "Cumhurbaşkanı, helalleşeceklerimizden değil hesaplaşacaklarımızdan. Kendisi, damadı, atadığı ve Yüce Divan'dan kurtardığı 4 bakan, Yüce Divan'ı hak ettiği halde göndermediği Ruhsar Pekcan ve 'suç işleri bakanı' başta olmak üzere hesaplaşacaklarımızdandır kendileri. Öyle helalleşme üzerinden böyle Japon balığı gibi dolaşmasın." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun söz konusu hareketi, "Hepimizin sırtına bu yükü bindirdiniz." sözlerini sarf ederken elini, diğerinin sırtına vurarak yaptığını anlatan Özel, TBMM Genel Kurulu'na verilen arada AK Partililere video görüntüleri üzerinden bu durumu izah ettiklerini söyledi. Özel, Kılıçdaroğlu'nun söz konusu hareketinin AK Parti'ye yönelik olmadığını vurgulayarak, "Mahir Ünal, ceza teklif ediyordu. Baktık, görüntüyü gördüler, çıktık bunu izah ettik. AK Parti Grubu dinledi. Var mı itiraz? Yapılmamış bir hareketi yapılmış saysan, bunu üstüne alsan sana ne faydası var?" dedi.
CHP'li Özel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın'ın Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı konusunda "Riskli bir adaylık istemeyiz." şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, "Biz de istemeyiz. Millet İttifakı'nın adayı, CHP'nin adayı, aday olabilecekse Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında, anketler böyle giderse kendisi yerine başka bir kaybeden bulacağını düşünüyorum, onun karşısında seçimi kesin kazanacak bir aday olacaktır. Bu kadar kritik, gününde yapılırsa Cumhuriyetin 100. yılında yapılması öngörülen, bizim en az bir yıl önce yapılmasını istediğimiz seçimlerde alınacak bir riski ben de görmüyorum." yanıtını verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın stokçuluk konusundaki açıklamasının ardından "Stokçuluk İslam'da yasaklanan bir davranış." sözlerini sarf ettiği belirtilerek değerlendirmesinin istenmesi üzerine Özel, "Yapacağı değerlendirme konusunda Cumhurbaşkanının izini takip eden bir Diyanet İşleri Başkanı, takip etmesi gereken izi kaybetmiş demektir." sözünü sarf etti.