KPMG’nin 16 ülkede 18 binden fazla katılımcısıyla gerçekleştirdiği ‘Ben, Hayatım, Cüzdanım’ araştırması, Covid-19’un nesillere etkisini inceliyor. Araştırmaya göre şu anda toplumda bir arada yaşayan ‘sessiz kuşak’, ‘baby boomer’lar’, ‘X kuşağı’, ‘Y kuşağı’ ve ‘Z kuşağı’ hiç olmadığı kadar ortak nokta paylaşıyor. Nesillerin tümü dijitalleşme ve iklim konusunda yüksek farkındalığa sahip ve hepsi gelecekle ilgili benzer endişeler içinde. Bu sonuç, ‘yaşlılık’ kavramının yeniden tanımlanması ihtiyacına sebep oluyor. KPMG Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Gökhan Kaçmaz araştırmadan çıkan sonucu, “Önceki yıllarda kuşaklar arasında belirgin tutum ve davranış farklılıkları vardı. Kuşakların temel değerlerinin değişmesi için yıllar geçmesi gerekiyordu. Covid-19 tüm toplumlarda ekonomik, çevresel, sosyal ve teknolojik değerlerin paylaşımını hızlandırdı. Nesiller artık hiç olmadığı kadar fazla ortak noktaya sahip. Toplumlarda ‘yaşlı’ diye tanımlanan kesim artık daha genç davranıyor” diye değerlendirdi.
Araştırmadan, nesiller ve yeni davranış biçimleriyle ilgili bazı başlıklar şöyle:
Sessiz kuşak (75 yaş ve üstü):
Bu nesil için Covid-19 öncesi uygulanan kurallar artık geçerli değil. Yaşlı olmanın ne anlama geldiğiyle ilgili klişe değişti.
Covid-19, dijitalleşmeyi hızlandırarak hem dijital yeterliliğin artmasına hem de yeni teknolojiye daha fazla ilgi duyulmasına yol açtı. Dijital kullanım, çevresel ve sosyal farkındalık artık Y kuşağı ve Z Kuşağı'nın korumasında değil.
Covid-19 öncesi akıllı telefon kullanım oranı yüzde 61 olan 75 yaş üstü kişilerin yüzde 81'i artık akıllı telefon kullanıyor.
Yüzde 67'si daha fazla online alışveriş yapıyor.
Yüzde 44'ü yeni teknolojiyi ilk kez kullanıyor.
Dijital ödeme yöntemlerine alıştılar. Covid-19 öncesi yüzde 68 olan nakit kullanım oranı şimdi yüzde 39'a düştü.
Yaşayan en eski kuşakla ilgili en önemli değişiklik, ekonomik ve sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerdeki hızlı artış oldu. 75 yaş üstü kişilerin dörtte üçü bu konuda endişeli. Yüzde 92’si etik bir perakendeciye veya topluma geri veren bir markaya daha fazla ödeme yapmaya hazır. Y kuşağında bu oran yüzde 91.
Bu yaş grubunda yeniden evlilik, yeni iş ve çocuklar gibi daha genç yaşam davranışlarının görülme sıklığı yükseldi. Yaşlı insanlar artık ‘yaşlı insanlar’ gibi hareket etmiyor. X kuşağının yüzde 16’sı, 75 yaş üstü kişilerin yüzde 13’ü evliliği bir sonraki yaşam hedefi olarak görüyor yani hala ulaşmak istedikleri yaşam hedefleri var.
Baby Boomer kuşağı (54-74 yaş)
Bu nesil, davranış ve tutum olarak çocuklarına her zamankinden daha çok benziyor.
Nakit kullanımlarını azaltıyorlar, e-ticaretten daha fazla yararlanıyorlar.
Online faaliyetlerinin risklerinin daha fazla farkındalar. Siber suçlar, verilerinin paylaşımı konusunda endişeliler, reklamlara güvensizler.
Giderek ‘endişelenen nesil’ haline geliyorlar. Daha genç nesillerle ekonomi, siyasi istikrar ve iklim değişikliği konusunda ortak kaygıları var. Finansal gelecekleri, çocuklarının başarısı, dünyanın geleceği için endişeliler.
Ekonomik gelişmeler konusunda daha genç nesiller gibi hassaslar ve gelecekteki mali durumlarıyla ilgili kaygılılar. Koruyucu bir tedbir olarak daha fazla tasarruf ediyorlar.
Endişeleri gidermek için proaktif davranan şirketlere ve işverenlere yönelecekler. Çoğu, iklim değişikliği, ekonomik ve sosyal eşitsizlik, sürdürülebilirlik konusunda endişeli olan etik işletmelerin müşterisi olmak istiyor.
Değerlerini paylaşan firmaları tercih etmeye çok daha hevesliler(yüzde 83) ve etik perakendecilere daha fazla ödemeye hazırlar (yüzde 84).
X kuşağı (37-53 yaş)
Bu nesil halen çalışma hayatında, hem kendileri hem çocukları için çabalıyor ve aileleriyle ilgili sorumlulukları devam ediyor. Üçte biri, yaşlı bir akrabasının bakımıyla ilgileniyor. Yüzde 75'i çocuklarının başarısı ve dünyanın geleceği için endişeli.
Dünyanın politik, çevresel ve sosyal olarak daha güvenli ve daha iyi bir yer olmasını istiyorlar.
Ekonomik olarak, bu grup baskı altında ve finansal güvenlik arıyor.
Bu nesil, hızla değişen bir çalışma ortamı deneyimledi. Pandemi nedeniyle evden çalışmak zorunda kaldılar, evde nasıl eğitim alacaklarını öğrendiler ve hem iş hem de eğlence için online dünyaya girdiler. Bu kuşağın dizüstü bilgisayar, e-ticaret ve nakit olmayan ödeme sistemlerinin kullanımında önemli bir artış var.
Milenyum-Y kuşağı (17-36 yaş)
Teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve pandemi etkisiyle tüm yaş gruplarında hızla benimsenmesi ekonomik, sosyal ve çevresel konulara ilgiyi artırınca, ‘dijital yerliler’ olan Y kuşağının bazı değerleri eskidi. Y kuşağı artık daha eski kuşaklarla pek çok ortak noktaya sahip mesela Y kuşağının yüzde 32'si, Baby Boomer kuşağının yüzde 15'i yaşlanan bir ebeveyne bakıyor. Y kuşağının yüzde 42'si ilk evlerini satın almak istiyor, ancak 75 yaşın üstündekilerin yüzde 15'i de öyle.
Y kuşağı istekli bir nesil. Kendi evlerine, arabalarına, dijital cihazlarına sahip olmak istiyorlar. Uzun yaşamayı hedefliyorlar, kişisel başarı onlar için önemli.
Y kuşağı, kendi iyiliği için teknolojiye en çok odaklanan nesil. Y kuşağının yüzde 64'ü daha ileri teknoloji, sanal ve artırılmış gerçeklik, mağaza içi dijital uygulamalar ve robotik kullanımları bekliyor.
Finansal avantaj veya deneyim avantajı elde etmek için veri paylaşmaya daha istekliler.
Etik, bu grup için çok önemli. Yüzde 91'i etik bir perakendeciye veya topluma geri veren bir markaya daha fazla ödemeye hazır.
Z kuşağı (7-16 Yaş)
En karmaşık nesil. Eski endişelerin, yeni teknolojinin ve giderek daha fazla paylaşılan değerlerin bir karışımı.
Çevreye, iklim değişikliğine ve sosyal eşitsizliğe odaklı değerleri Covid-19 sonrası tüm nesiller paylaşıyor. Ekonomi ve sosyal adaletle daha fazla ilgililer.
Daima en gelişmiş teknoloji peşindeler. Sosyal medya hayatlarının en önemli parçası.
Yüzde 92’si ekonomi için endişeli, yüzde 49’u gelecekteki istihdam olasılıkları ve makineleşmenin etkileri, yüzde 79’u ev sahibi olmak, yüzde 83’ü araba sahibi olmak ve yüzde 49’u da gelecekteki iş fırsatları için endişe duyuyor. Bu kuşağın yüzde 66’sı ise henüz doğmamış çocuklarının başarıları için endişeli.
İklim değişikliği ve sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerini artık eski nesiller de paylaşıyor. Yüzde 80'i inançları ve değerleri kendilerine benzeyen şirketleri seçiyor.
Ses aktivasyonu ve robot web sohbeti gibi çok gelişmiş dijital erişim mekanizmaları bekliyorlar.
Hibya Haber Ajansı