Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 47,50'ye İndirdi
Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 47,50'ye İndirdi
İletişim Başkanlığı'ndan 10 Dilde Medya Etiği Rehberi Yayınlandı
İletişim Başkanlığı'ndan 10 Dilde Medya Etiği Rehberi Yayınlandı
MSB: Irak ve Suriye’de 62 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
MSB: Irak ve Suriye’de 62 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Milli Kütüphane Dijital Arşivine Erişim Kolaylaşıyor
Milli Kütüphane Dijital Arşivine Erişim Kolaylaşıyor
İkinci El Araçlarda 6 Ay ve 6 Bin Km Kısıtlaması Uzatıldı
İkinci El Araçlarda 6 Ay ve 6 Bin Km Kısıtlaması Uzatıldı
HABERLER>EKONOMİ
2 Haziran 2021 Çarşamba - 12:11

Türkiye: Enflasyonda artan riskleri takip etmeyi sürdürüyoruz

Mayıs ayından sonra enflasyonun tepe noktası ve dezenflasyon projeksiyonları tartışmalı bir noktada durmayı sürdürürken, biz güncel ve gelişebilecek yeni şartlar kapsamında enflasyonun yüksek kalmasına dair riskleri değerlendirmeyi sürdürüyoruz.

Türkiye: Enflasyonda artan riskleri takip etmeyi sürdürüyoruz

Mayıs ayından sonra enflasyonun tepe noktası ve dezenflasyon projeksiyonları tartışmalı bir noktada durmayı sürdürürken, biz güncel ve gelişebilecek yeni şartlar kapsamında enflasyonun yüksek kalmasına dair riskleri değerlendirmeyi sürdürüyoruz. Yarın açıklanacak Mayıs enflasyonuna dair olarak aylık %1,2 ve yıllık %17 beklentimiz mevcut. Nisan ayında kurdan kaynaklanan ek faktörler ve enerji enflasyonunun sürüklemesiyle %17,1 seviyesine yükselmiş olan enflasyonda ilerleyen aylarda aktif olacak yeni riskler, dezenflasyon sürecini riske atmaktadır.

Kurdan ve hammadde fiyatlarından kaynaklı ithalat maliyetleri ve petrol fiyatlarının özellikle yılın ilk aylarındaki güçlü baz etkisi enflasyonun 8 ay üst üste artış kaydederek Ekim 2020’deki %11,9 seviyesinden Nisan 2021’de %17,1 seviyesine getirmişti. Kurdan kaynaklı risklerin birikimli gecikme etkisi geçtikten sonra absorbe olma beklentisi bir süre geçerli olmuşsa da, Mart ayından sonra TRY’nin tekrar değer kaybına geçmesi ve güncel şartlarda da bu kaybın hızlanması ilave maliyet enflasyonu etkisine temel oluşturacak en başlıca lokal faktördür.

Petrol fiyatlarının global etkisine bağlı fiyat artışları son birkaç ayda geçerli olmakla beraber, bu etki azalmaktadır. Ancak hem döviz kurlarının artmaya devam etmesinin etkisi, hem de vergi artışlarının zam etkisiyle enerji maliyetinden gelen etki de artacaktır. ÖTV artışının akaryakıt zammı üzerinden direkt TÜFE etkisi 0,4 puan civarında. Tabii bütün üretim ve taşıma maliyetlerini de artıracağından enflasyona nihai etkisi katlanacaktır. Eşel mobil sisteminin ve tavan fiyat uygulamasının bitirilmesi benzine ilave zamları da getirebilir.

 

Dünyada görülen enflasyon etkileri de yansıma gösterecektir. ABD’de %4’lerin üzerine çıkan TÜFE ve %6’lara yakın olan ÜFE ilerleyen aylarda da yüksek enflasyon baskısı anlamına geliyor ve bunun biraz kalıcı olma ihtimali var. Bu da yurtdışında üretilen malların daha pahalı olması anlamına gelir ve ithal fiyatlarına kur etkisi yansımadan önce yansıma gösterir. Yani döviz bazlı ithal fiyatları global enflasyondan, iç pazara aktarılırken yapılan TRY bazlı fiyatlaması da döviz kurlarından etkilenir. Katmanlı bir enflasyon etkisi ile karşı karşıyayız. Benzer global enflasyon etkisi, hammadde fiyatları açısından da geçerli olduğundan içerideki üretim girdi maliyetlerini artıracaktır. Nisan ayında %35,2 olan ÜFE’nin bu kapsamda artmaya devam etmesini bekliyoruz. TÜFE’nin ÜFE’ye yakınsama potansiyeli enflasyon açısından zorlayıcı bir görüntüye sebep olmaktadır.

Bunun yanında, global Merkez bankalarının hem düzelmekte olan ekonomi hem de artan enflasyon baskısından dolayı varlık alımlarını azaltmayı değerlendirmesini önümüzdeki aylar için bekliyoruz. Bu da global sermaye hareketlerini etkilemesi, küresel bazda doların ve tahvil faizlerinin yükselmesi gibi etkiler oluşturması bakımından fiyat istikrarını bozucu etki yapabilir. Bu, kontrolümüz altında olmayan bir dış faktör olarak görünse de iç tamponlarımız yeterince yüksek olmazsa etkilenme katsayımızı da artırır. Benzer ülkelerimizden ayrışan CDS ve enflasyon seviyelerimiz bu uyarımıza temel oluşturmaktadır. 

Gerçekleşen enflasyona göre olan reel faizimiz, son enflasyon artışlarıyla geçmişe göre azalma gösterse de benzer ülkelerimizden halen yüksektedir. Faizin; gerçekleşen enflasyon, beklenen enflasyon, çıktı açığı ve risk primi gibi unsurların belirlediğini düşünecek olursak; enflasyonun üzerinde oluşturulan nominal faizin aslında mevcut risk maliyetimize göre düşük kaldığı anlaşılabilir. Çünkü, yüksek nominal faiz ve pozitif reel getiri uygulamasına rağmen fiyat istikrarı sağlanmamıştır. Bu durum, daha fazla enflasyona da işaret ettiğinden yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek kur döngüsüne ekonomi girmektedir. Sürdürülebilir büyüme sağlanması açısından da olumsuzluk, enflasyon için özel politikalar üretilmesi ve uygulanması gerekliliğini de ortaya koyuyor. İşin para politikası bacağında; Merkez Bankası enflasyonda düşüş sağlayan kalıcı emareler görene kadar faizleri indirmemelidir. Faizlerin enflasyonda önce veya enflasyondan daha hızlı bir şekilde indirilmesi; ilave fiyat istikrarsızlığı, finansman kalitesizliği, dolarizasyon etkisinin artması gibi durumlara neden olacaktır.

Merkez Bankası’nın bir sonraki PPK toplantısı 17 Haziran tarihinde gerçekleşecektir. Güncel politika yönlendirmesi, faizlerin “mevcut ve beklenen enflasyonun üzerinde” tutulması yönündedir. Son iki toplantıda faizi sabit tutan Merkez Bankası’nın faiz indirmesi açısından önümüzdeki aylarda da (3Ç21 içerisinde) gerekli koşulların olgunlaşacağını düşünmüyoruz.

Kaynak:Tera Yatırım

Hibya Haber Ajansı

 
Çinli bilim insanları dev teleskopu kullanarak güneş rüzgarını inceliyor
 
Covid-19 yaşlılığa çelme taktı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kurdaki yükseliş borsayı nasıl etkileyecek?
Avrupa’da salgının kontrol altına alınması ve büyümenin canlanmasının ...
Altın 1900 dolar/onsu altına geri döndü
Paladyum da platin gibi günü yeşilde kapatan bir diğer kıymetli maden ...
Küresel piyasalar
Avrupa özelinde öne çıkan finansal ve makro gelişmeler ışığında satıcılı seyir görüldü.
 
Piyasalarda bugün
Moody’s Türkiye değerlendirmesi Cuma açıklanacak.
Normalleşme adımları
Data akışının sakin olduğu ilk işlem gününde ön plana çıkan iki veri bulunmaktaydı.
Yasakta son gün
Yeni haftada oldukça kritik gelişmeler bulunuyor. Özellikle ABD ve yurtiçi ...
 
Türkiye: İlk çeyrekte %7’lik büyüme ve büyümenin kalitesi
Türkiye ekonomisi, yüksek kredi genişlemesinin 1Ç21’e devreden artçı etkileri, ...
Altın üst üste dördüncü haftayı da kazançla tamamladı
Paladyum da üç haftalık satıcılı geçen seansların ardından geçtiğimiz ...
Uluslararası piyasalar
ABD tahvilleri ise ay sonu durasyon dengelemelerinin etkisiyle hafif pozitif seyretti.
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri