Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Anadolu ASKON gibi sivil yapılar vasıtasıyla bu vasıflarını geleceğe taşımaktadır. Bunun için Anadolu Aslanları kavramını önemli görüyorum. Kuruluşundan itibaren derneğimizin yönetiminde ve bünyesinde hizmet eden yürütülen çalışmalara katkı sağlayan herkese ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyor.
Bugüne kadar olduğu gibi inşallah bundan sonra da her hayırlı faaliyetinizle gayretinizle sizlerin yanında olmayı sürdüreceğini değerli kardeşlerim.
Bir süredir Türkiye ekonomisini yüksek faiz yüksek enflasyon sarmalından kurtarıp yatırım istihdam üretim ihracat cari fazla yoluyla büyüme rotasına sokmanın mücadelesini veriyoruz.
Uzunca bir süredir gelişmiş ülkeler tarafından kurulan kendilerine ayrı gelişmekte olan ülkelere ayrı azgelişmiş ülkelere ayrı uygulamalar içeren çifte standartlarda dayalı bir ekonomik sistem vardı.
Bu çarpık ve dengesiz sistem pek çok yerde yaşanan insani trajediler karşısında özellikle sergilenen haksız ve adaletsiz duruş yanında 2008 Küresel Finans ve 2020 koronavirüs salgını krizleri ile kökünden sarsılmıştır.
Türkiye olarak bu sarsıntının acı sonuçlarından kendimizi korumakla ve dünya beşten büyüktür diyerek çarpıklıkları itirazımızı dile getirmekle kalmadık. Yeni küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiğimiz yeri almak için de harekete geçtik.
Artık tüm gücümüzü ve imkanlarımızı istihdam ve istikrar odaklı yeni ekonomisi yerleştirme ve geliştirmeye hedefliyoruz.
Organize Sanayi Bölgelerimiz fabrikalarımız tesislerimiz harıl harıl çalışıyor üretiyor. Bu süreçte elbette önümüze sıkıntılar da çıkıyor, son dönemde yaşadığımız önemli sorunlardan biri döviz kurundaki dengesiz dalgalanma diğeri de fiyatlardaki fahiş artışlar.
Aldığımız tedbirlerle bu iki sorundan döviz kurundaki anlamsız dalgalanmayı önemli ölçüde kontrol altına aldık. Kurun yıl sonu hesap kapatmaları sebebiyle bugünlerde tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur.
Yılbaşından itibaren kurun bu hafta başındaki gibi makul bir seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Bunu sağlamak için elimizdeki imkanları da kullanacağız.
Amacımız hem iş insanlarımızı hem vatandaşlarımızı 1 ay 6 ay 1 yıl 3 yıl sonrasını görebilecekleri yatırım ve tasarruf kararlarını buna göre verecekleri bir güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır.
1 defa şu ikiliyi unutmayacağız güven ve istikrar. Kuruluşumuzdan itibaren ekonomik anlayışımızı bu iki kavramın üzerine yerleştirdik.
Bir süredir yaşanan gelişmeler kur üzerinden ülkenin ve milletin felaketi pahasına haksız kazanç sağlama niyetinde olanların bunun bedelini ağır bir şekilde ödemek mecburiyetinde kalabildiklerini göstermiştir. Yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülüyüz ama ülkemizin ve milletimizin selameti için doğru olanı yapmak da boynumuzun borcudur.
Faizlerin düşük kurun istikrarlı enflasyonun aşağı yönlü yatırımın üretimin ve ihracatın coşkulu bir şekilde artış gösterdiği gençlerimiz başta olmak üzere herkesin çalışacak iş ve dolayısıyla hayatını sürdürecek gelir sahibi olduğu bir ekonomik işleri inşa ediyoruz.
Yeni sistemde kazançlarını artırarak ülkemizi cari fazla ya geçirecek firmalarımız bunu sürekli yeni yatırıma yeni istihdama dönüştürerek bize hedeflerimize daha da yaklaştıracaktır. Ülkemiz sanayi ve turizmin lokomotifi olduğu bu sürece girmiştir ve hızla yol almaktadır.
Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını tüm işlerini kendi paramızla rütbelerini istiyorum ve tavsiye ediyorum.
Biz kendi paramızı ölçü olarak almadığımız sürece her zaman batmaya mahkumuz. Türk Lirası bizim paramız biz onunla hareket edeceğiz.
Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar. Bunu bilecek buna inanacağız bununla yolumuza devam edeceğiz.
Kendin paramız dışında bir finans aracı kullanmamalarını tavsiye ediyorum.
Bu paketi açıkladığımız günden itibaren mevduatlarda dövizden kendi paramıza ciddi bir dönüş başlamıştır. Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın hem vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz.
Ülkemiz ekonomisine serbest piyasa mantığına aykırı şekilde kur üzerinden yöneltilen yurt dışı kaynaklı saldırıları etkisiz hale getirecek mekanizmaları zaten kurmuştur.
Şimdi de son dönemde yaşadığımız gibi döviz kurunda yurtiçi talepten kaynaklanan ani sert ve rasyonel temeli olmayan iniş çıkışlar yaşanmasını engelleyecek tedbirleri aldık alıyoruz.
Elbette bütün bunları Serbest Piyasa Ekonomisi Kurallarından sapmadan ülkemizin küresel ekonomik sistemle güçlü bağlarına zarar vermeden yapıyoruz. Aynı şekilde tasarruf yöntemi olarak altını tercih eden vatandaşlarımızı ellerindeki bu değeri finans sistemimize dahil etmeye çağırıyoruz.
Yastık altında tutulan 5000 ton altının ne kadarını ekonomimize kazandırabilirsek ülke ve millet olarak gücümüz o derece artacaktır. Döviz kurunu yatay seyre geçirme ve altını sisteme kazandırma sürecini ne kadar hızlı yürütürsek enflasyonu ve çoğu defa onu da aşan fahiş fiyat artışlarını kontrol altına alma mücadelemizde elimiz o derece güçlü olur.
Enflasyon ve fahiş fiyat artışlarının en önemli bahanesi olan kurdaki dengesiz yükselişi ortadan kaldırdığımız için artık bu alanlarda da hızlı bir normalleşme bekliyoruz.
Eğer enflasyon ve fiyatlardaki fahiş artış kurdaki yükselişten değil de bütçe açığından kaynaklanmış olsaydı işimiz çok daha zordu. Bak yine söylüyor faiz sebep enflasyon neticedir buna inandığımız gün başarılı olacağız.
Birilerinin dediği gibi enflasyon sebep faiz neticedir öyle bir yanlış olamaz.
Hamdolsun bütçe tarafında herhangi bir sıkıntımız yok hatta öngörülenden daha iyi gerçekleşmeler ile yılı kapatıyoruz.
Yaptığımız son düzenlemeyle kendi paramızın getirisini dövizdeki muhtemel kazançla eşleştirerek sıcak para hareketleri üzerinden yürütülen manipülasyonlarında önüne geçmiş oluruz.
Ülkemize hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemekten siyasi sabotajlarla terör örgütleriyle sosyal kaos denemeleri ile gizli açık ambargolarla diplomasi çelmeleri ile vazgeçilemeyenler döviz kuru üzerinden evet bize silah göstermeye kalktılar ama başaramayacaklar.
Bizim silahımız onlardan daha güçlü bizim silahımız "Nas" ve biz bu Nas'la hareket ediyoruz.
Biz başaracağız inşallah hayata geçirdiğimiz yeni ekonomik programlarımız da bu silahı da devre dışı bıraktık bırakıyoruz. Türkiye yıllardır gelişmekte olan ülkelerin hemen hepsine uygulanan oyunlara karşı kendini hem dışarıda hem içerde güvence altına alacak yeni ekonomik sistemi ile tüm vaktini ve enerjisini kendi hedeflerine yönetme imkanına kavuşmuştur.
Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan ülkemizin bu tarihi atılımına destek vermelerini beklediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Bu ülke bu devlet hepimizin elde ettiğimiz kazanımlar hepimizin olduğu gibi uğradığımız kayıtların bedenini de hep birlikte ödediğimiz unutulmamalıdır.
Dün vesaitle, terör örgütleriyle, darbecilerle, emperyalistlerle yaptığımız mücadelede mesele nasıl Tayyip Erdoğan veya şu parti bu parti meselesi değil tüm Türkiye'nin bekası meselesi ise bugün de ekonomide aynı mücadele veriyoruz.
Demokraside temel kalkınma ve hizmet altyapılarında güvenlikte ülkemizi çıkardığımız seviyenin nimetlerinden 84 milyonuyla 81 vilayeti ile hep birlikte istifade ettik ediyoruz.
Bu günde ülkemizde dünyanın 10 ekonomisinden biri haline getirme mücadelesini başarıyla sonuçlandıracağımızdan hiç endişeniz olmasın.
Bunun nimetlerinden yine hep birlikte yararlanacağız. İşte bu sebeple hiçbir ayrım yapmaksızın her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına diyoruz ki kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için gelin büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin ekonomi ayağında yürüttüğümüz tarihi mücadeleye destek olun.
Kendi paranıza sahip çıkarak destek olun.
Yayılan yanlış yalan art niyetli haberlere itibar etmeyerek destek olun.
İşinize gücünüze ekmeğinize sıkı sıkı sarılarak destek olun.
İhracat yapıyorsanız mevcut pazarları genişleterek yeni pazarlar bularak destek olun.
Turizmci iseniz önümüzdeki sezona daha güçlü şekilde hazırlanarak destek olun.
Çiftçi iseniz daha çok ekerek daha çok hayvan besleyerek daha çok mahsul elde ederek destek olun.
Küçük işletmeci iseniz esnafsanız ekmek teknenize daha sıkı sahip çıkarak destek olun.
Ticaret erbabıysanız aldığınız sattığınız ürünlerin fiyat dengesini kısa vadeli yüksek kazanç hırsıyla değil kendinizin ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarını gözetip belirleyerek destek olun.
Emekli ve ev kadınıysanız geçiminizi ve evinizin bereketini artıracak yöntemlerle destek olun.
Her birimiz bu mücadeleye vereceği bir destek var üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir tuzak yok.
Biz milletçe bir olduğumuzda iri olduğunuzda diri olduğumuzdan kardeş olduğumuzda hep birlikte Türkiye olduğunuzda Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir mücadele aşamayacağımız hiçbir engel hiçbir tuzak yok.
Bunu geçmişte yaşadığımız nice hadisede hep beraber gördük.
Kendi paramıza sahip çıkıp bütçe disiplini koruyarak daha çok üretmek ve ihracat yapmak suretiyle cari dengeyi fazlaya çevirerek inşallah ekonomide de aynı neticeyi elde edeceğimize yürekten inanıyorum.
Ülkemiz için böylesine büyük ve tarihi devrimleri hayata geçirmenin gayreti ile gece gündüz koştururken birileri de akla ziyan iddialarla çocuksu davranışlarla kendi kalibrelerini sergiliyor.
CHP'nin başındaki zat son günlerde terör örgütünün güdümündeki parti ile kurduğu sıkı fıkı ilişkilerinde etkisiyle olsa gerek kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi.
Önce Merkez Bankası'na randevu istedi Merkez Bankası kendisine randevuyu verdi. Gitti. Kendisi çıktıktan sonra da yalan yanlış bir çok şeyleri anlattı dürüst kalibresi bozuk.
Kendini ne kadar demokrat özgürlükçü kucaklayıcı göstermeye çalışırsa çalışsın başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada işte böyle hortluyor.
Sosyal medyadan yarın buradayım diyerek kapısına dayandığı kamu kurumlarına emrivaki ile gittiği için tabi olarak kapıda kalıyor. Bunun son örneğini Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşadı.
Halbuki aynı partinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Eğitim Komisyonu üyesi olan milletvekili davet edildikleri 20 Milli Eğitim Şurası'na katılma tenezzülünde bile bulunmadılar. Aynı şekilde meclis açıldıktan sonra da eğitim meselelerini görüşmek üzere komisyon üyeleri bakanlığımıza davet edilmişlerdir. Bu davete de sadece CHP'li milletvekilleri iştirak etmedi.
Kendi evladının evine bile haber vermeden karşı taraftan davet almadan gidemeyen CHP'nin başında ki zatın bu eşkiyavari baskınlarla derdi kamu kurumlarından bilgi almak değil orada kaos ve kargaşa çıkarmaktır. Devletin kurumlarını yozlaştırmak yıpratmak asla mümkün değildir ve bundan sonra devletin kurumlarına da rastgele gidemeyeceksin.
Her şeyden önce devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir. Sen de bu dürüstlük yok.
Yeri geldi Savunma Bakanlarımı gönderdim yeri geldi Dışişleri Bakanımı gönderdim. Gidin birife edin bilgilendirin diye.
Sana Dışişleri Bakanı'nı gönderen sana Savunma Bakanlını'nı gönderen bu Cumhurbaşkanı, her noktada Merkez Bankası bağımsız değil diyordun. Onlarda kabul etti buyur gel dediler. Merkez bankası bağımsız ama sen bağımsız değilsin.
Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğunu çok merak ediyorum o da meydana çıkacaktır.
Bakanlarımız ve diğer kamu görevlilerimizde bu kifayetsiz muhteris böyle bir fırsatı vermeyerek doğrusunu yapıyorlar. Genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma gidip diledikleri bilgi alma hakkına sahip olduklarını çok iyi biliyorum. Ama dert başka olunca ortaya işte böyle can sıkıcı görüntüler çıkıyor.
Kandili bombalayacakmış iktidara geldiğinde sen iktidara mı geleceksin? Kandil'deki yoldaşların ile kol kola dirsek dirseğe dolaşan adam sen değil misin?
Ankara'dan İstanbul'a onlarla beraber yürüyen sen değil misin?
Kandil'dekiler sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Bu kadar yavrularımız bizim şehit edildi hiç umurunda değil. Zevkten dört köşe oluyorsun.
Şimdi de ittifakınızı kurdunuz bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksiniz.
Milletimiz kendi değerlerine düşmanlı kamu görevlilerine ve kurumlarına saldırıyla bir adım öteye götüren bu zorbalara hak ettikleri dersi inşallah İlk fırsatta sandıkta verecektir."
Hibya Haber Ajansı