Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Ülkemizin güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinin denizlerde de en etkili şekilde yürütülmesine önemli katkı sağlayacağına inandığı Ufuk Geminizin Milli İstihbarat Teşkilatımıza hayırlı olmasını diliyorum artık dışarıdan alım istemiyoruz.
Projelerimiz yerli ve milli olacak dediğimiz 2004 yılından bu yana azim ve kararlılıkla çalışarak hamdolsun bu günlere geldik.
Savunma sanayinde bağımsız olamayan milletlerin geleceğe güvenle bakamayacağını özellikle son 10 yılda çevremizde yaşanan hadiseler bize bir kez daha gösterdi.
Türkiye'ye gerçekleştirdiği savunma sanayi alımları sayesinde yaptığımız yatırımlarla birlikte bölgesinde oyun kuran bir ülke konumuna ulaştı. Ülkemizin bu dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdur halklar topluluklar için de çok önemli bir umut kaynağı haline geldi.
Türkiye gizli açık için ambargoya rağmen terörle mücadeleden sınır ötesi harekatlarına kadar her alanda milli çıkarlarının gerektirdiği tüm hamleleri yapabilmesini savunma sanayinde geldiği noktaya borçludur.
Hamdolsun bugün insansız hava kara deniz araçlarından helikopterleri silah ve mühimmatlardan hava savunma sistemlerinden elektronik harbe kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli milli olarak tasarlıyor geliştiriyor üretiyor ve kullanıyoruz.
Türk savunma sanayi ürünlerini kullanan ülke sayısı da her geçen yıl artıyor. Savunma ve havacılık ihracatımızın bu yıl sonunda 4 milyar doları açmasını bekliyoruz.
Geçmişin eksiklerini giderdik. Bugünün hazırlığını zaten yapıyoruz. Artık aktif savunma anlayışıyla ülkemizi geleceğin harp ortamına hazırlıyoruz.
Yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeye ağırlık veriyoruz. Derin öğrenme ve yapay zeka entegrasyonu gerektiren karmaşık sistemleri geliştirmeye ve uygulamaya devam ediyoruz.
Malzeme ve imalat teknolojilerinde dünyadaki ileri ülkeler seviyesini yakalamaya doğru hızla ilerliyor. Bir yandan da gözümüz uzayda uzay alanında da gerek fırlatma sistemleri gerekse uydu sistemleri geliştirmeye yönelik çalışmalarımız sürüyor.
3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin gerektiği gibi korunabilmesi ancak mavi vatanın en iyi şekilde savunulması ile mümkündür.
Mavi vatanın güvenliği için donanmamızı daha güçlü ve caydırıcı kılacak birçok projeyi hayata geçirdik.
Milli savaş gemilerimizi Amfibi Gemilerimizi, Sismik Araştırma Gemilerimizi, Sahil Güvenlik Gemilerimizi, Lojistik Gemilerimizi, botlarımızı kendimiz üretebiliyor bu projelerde %70'e varan yerlilik oranına ulaştık.
Şimdi de insansız hava araçlarında edindiğimiz tecrübe ile silahlı insansız deniz araçları ve bunların sürü şeklinde hareket eden versiyonları üzerinde de çalışıyoruz.
Ayrıca envanterimizde bulunan birçok deniz aracımız günün şartlarına uygun şekilde son teknolojiler eklenerek modernize ediliyor. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah radar muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve milli ürünlerle donatıyoruz.
Geçtiğimiz yıl bugünlerde ambargolar sebebiyle dışarıdan temin edemediğimiz her bir sistemin alternatifini geliştirerek ürettiğimiz İ sınıfı firkateynimizin ilki olan "İstanbul'u denize indirmiştik.
Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan inşa eden ve iddianamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor.
Üstelik bu neticeyi yabancı muadillerinden çok daha üstün özellikler uygun maliyetlerle gerçekleştirilmektedir.
Şimdi bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemleri odaklanıyoruz. Firkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk artık milli ve yerlisine sahibiz.
Hava savunma sistemimiz , radarlarımızı ve savaş yönetim sistemlerimiz gibi birçok silah sensor ve sistemi artık kendimiz tasarlayıp üretiyoruz.
Silahlı insansız deniz araçları üretiyoruz. Bunları sürü halinde hareket etmesi için çalışmalar yapıyoruz.
Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Şuana kadar 25 ülkeye 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik.
Atmaca Gemisavar Füzemiz, Gökdeniz Yakın Hava Savunma Sistemimiz, Fırat Akrep Cenk Seyir Radar yerli sistemlerimiz.
Deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak Amfibi kemiğimiz Anadolu'yu bu süreçte hizmete alıyoruz. Yeni tip denizaltılarımız da denizde İkmal ve Muharebe Destek Gemimizde denizlerimizde çok daha güçlü ve caydırıcı olacağız.
Burada da üç savaş gemimizin aynı anda inşa ederek yine bir ilke imza atıyoruz.
İHA ve SİHA'ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara hava deniz unsurlarının müşterek görevi icra edeceği sistemler tasarlıyoruz.
Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli milli silah ve sensor sistemleri ile birlikte geliştirip ihraç edeceğiz.
Ayrıca yerli ve milli imkanlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz hava gücümüzde bu alanda dünyanın en üst ligede çıkmış olacağız.
Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye'dir.
95. kuruluş yıldönümünü geride bıraktığımız Milli İstihbarat Teşkilatımız terörle mücadele ve dış istihbarat konularında yaptığı hizmetlerle milli güvenliğimizde önemli katkılar sunuyor. Temin ettiği taktik istihbarat ve yürüttüğü operasyonlarla oyunun seyrini ülkemizde değiştiren başarılara imza atıyor.
İstihbarat Teşkilatı'nın sahip olduğu en modern donanımlara sahip bu gemimiz sayesinde kara ve hava da olduğu gibi denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum. Teşkilatımızın bir sonraki hedefi uydu istihbaratı yoluyla uzayda da yerini alarak tüm bu unsurları en etkin şekilde kullanmak olacaktır."
Hibya Haber Ajansı