Ekim ayında TÜFE %3,60 olan beklentilerin hafif altında %3,54 artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE Eylül ayındaki %83,45 seviyesinden Ekim ayında %85,51 seviyesine yükseldi. Gıda enflasyonu yıllık bazda %93,05 seviyesinden %99,05 seviyesine, çekirdek enflasyon ise %70,45’e çıktı. Ekim ayında enerji tarafındaki artış ile birlikte alkol ve tütün zamlarına ek olarak kur sepeti tarafındaki artış ile enflasyon yükselmeye devam etti.
ÜFE ise aylık bazda %7,83 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %151,50 seviyesinden Ekim ayında %157,69 seviyesine yükselmiş oldu.
TÜFE tarafında aylık bazda giyim ve ayakkabı %8,34, gıda ve alkolsüz içecekler %5,09, ev eşyası %4,38 oranlarında artış gösterirken, Ekim ayında düşüş gösteren grup olmadı.
ÜFE tarafında ise en fazla artış %32,55 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %8,03 ile ham petrol ve doğal gaz, %6,47 ile giyim eşyası grupları olurken, ÜFE’de de Ekim ayında düşüş gösteren grup olmadı.
Yurt içinde açıklanan enflasyon verisi ardından fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısı daha önce de olduğu gibi Borsa’yı tetikleyici unsurlardan biri olarak ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz. Yükselen enflasyon ile birlikte tasarrufların azalmasıyla alternatif getiri arayışının, Borsa geçişlerini hızlandırdığını gözlemliyoruz. Hane halkı harcama kalemlerinin yüksek olduğu ve cirolarının, enflasyondan olumlu etkilenebileceği sektörlerin ön plana çıktığını (gıda perakende, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, ulaştırma) görüyoruz.
Yükselen enflasyon neticesinde geçtiğimiz hafta yılın son enflasyon raporunda yıl sonu beklentileri, TCMB tarafından %60’lı seviyelerden yıl sonu enflasyon beklentisi %65’li seviyelere revize edildi. Revizenin piyasaya uyumlu olduğunu düşünüyoruz. Bizim ise yıl sonu beklentimiz baz etkisinin de etkisiyle yaklaşık %72 seviyesinde.
Jeopolitik gerginliklerle birlikte global tarafta para ve maliye politikalarındaki belirsizlik devam ediyor. Fed tarafında dünkü 75 baz puanlık faiz artırımı sonrası, faiz artırımlarının sona ereceğine dair mesajlar verilse de, karar sonrasında mikrofonların başına geçen Fed başkanı Powell ‘henüz erken’ dedi. Görüşümüz faiz artırımlarının devam edeceği ama enflasyon verisi sonrasında daha da netleştirebileceğimiz şekilde faiz artırım hızının yavaşlaması yönünde. Faiz artırımlarının devamı ile birlikte Dolar endeksinde güçlenme görebiliriz. FED’in para politikaları karşısında piyasanın verebileceği belki de en büyük cevaplardan biri olan getiri eğrisi. Özellikle de 3 aylık bono ile 10 yıllık tahvil getirisi arasındaki fark pozitife dönmüş durumda. Bu veri FED tarafından da takip edilen ve geçmişte negatif seyrin devam ettiği dönemlerde faiz indirimlerinin geldiği bir öncü gösterge niteliğinde. Bu da globalde riskli varlıklarda çıkışları hızlandırabilecek olsa da yurt içinin globalden pozitif ayrışacağını düşünmekteyiz.
Son TCMB Toplantısında politika faizinde sürpriz şekilde 150 baz puan faiz indirimine gidilerek politika faizi %10,50’e düşürüldü. Enflasyon ve liralaşma bu metinde de ön plana çıkarken, büyüme odaklı politika vurgusu yapıldı. Politikacılar tarafından yapılan açıklamalar göz önüne alındığında ve heteredoks politikanın uygulanmaya devam edeceği mesajları ile birlikte PPK’dan 24 Kasım’da 150 baz puan faiz indirimi yapılacağını ön görüyor sonrasında ise bekle/gör politikasına geçileceğini düşünüyoruz.
Kaynak:İnfo Yatırım
Hibya Haber Ajansı