Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Yeni bir seslenişe bu noktada gerek yok. Kentsel dönüşüm dediğimiz olayın temelinde ne yatıyor? İşte bu tür birçok kaçak yapıların, birçok zemin etütlerinin doğru dürüst yapılmadığı yerlerde kentsel dönüşüme gidelim ki işi sağlama başlamış olalım.
Kentsel dönüşümün altında yatan gerçek bu ve şu anda yıkılan binalarda da sıkıntı bakıyorsunuz üç kat kaçak yapılmış ve bu üç kat kaçaktan dolayı da burada böyle bir yıkım söz konusu olmuş. Bunun birçoğunda maalesef bunları bundan sonra da yaşayacağımızı çok açık, net söylemek isterim. Belediye başkanlığından gelmiş bir cumhurbaşkanıyım. Bu tür şeyleri iyi bilirim.
Bundan sonraki süreçte de eğer biz kentsel dönüşümle, zemin etütlerinden başlayıp bütün bu TOKİ ile verdiğimiz imtihanları nasıl başarılı bir şekilde verdiysek istiyoruz ki bütün ülkemizin genelinde bu tür yapıların çok kontrollü bir şekilde yaparak adımları atalım ve işi sağlama bağlayalım.
Cumhur İttifakı’nın önemli bir temsilcisi olarak Devlet Bey ile uzun bir süredir çalışmalarımız var. Uzun bir süredir Devlet Bey ile yaptığımız görüşmeler var. Bu görüşmelerimizi ara vermeden devam ettirdik, devam ettiriyoruz. Bundan sonra da yine aynı şekilde devam ettireceğiz. Burada herhangi bir suistimale de fırsat vermeyi asla düşünmüyoruz. Böyle bir şey de söz konusu değil.
Devlet Bey ile ‘Şu anda ülkemizin siyasi gelişiminde neler var, neler oluyor, ne gibi tedbirler almamız gerekir?’ bunların değerlendirmesini yaptık. Bunların görüşmesini yaptık.
Türkiye-Suriye ilişkileri
Kurulmaması için hiçbir sebep yok. Suriye ile bu ilişkileri geliştirmekte geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye’nin de iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz, hedefimiz asla olamaz. Çünkü Suriye halkı, bizim kardeş halklar olarak beraber yaşadığımız bir topluluktur. Nasıl ki biz Suriye ile ilişkilerimizi çok çok canlı tuttuysak geçmişte ailece görüşmelere varıncaya kadar biliyorsunuz Sayın Esad ile bu görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur. Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi de bir derdimiz asla yok.”
Hibya Haber Ajansı