Ankara’da yargıya taşınan bir davanın seyri “Geç gelen adalet, adelet değildir” dedirten cinsten. Sincan Belediyesi, 2003 yılında kamulaştırma yapmadan bazı arazilerden yol geçirdi. Selime Pulat, annesi Durkadın Ünlü ile vekalet aldığı 5 kardeşi adına Sincan Belediyesi aleyhine dava açılması için avukat M.P.’ye giderek vekalet verdi. Avukat, 2003 yılında aile adına Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne “belediyenin kamulaştırma kararı olmadan arazilere el koyduğu” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Mahkeme, 2003/2 sayı numaralı dosya ile dava açılmasına karar verdi. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vererek belediye aleyhine tazminata hükmetti. Ardından Sincan Belediyesi, davanın temyizi için Yargıtay’a başvurdu. Dava dosyası Yargıtay’dayken, Kamulaştırma Kanunu’nda değişikliğe gidildi. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’de Kamulaştırma Kanunu’nda yapılan değişikliği gerekçe göstererek 2005 yılında 2005/2634 sayılı karar ile yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Yargıtay’ın bozma gerekçelerini de göz önüne alan mahkeme bu karara uyarak 2006 yılında bu kez davanın reddine karar verdi.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİDİLDİ
Ailenin avukatı M.P., Kamulaştırma Kanunu’nda yapılan değişikliğin Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia ederek yeniden temyiz için 2007 yılında Yargıtay’a başvurdu. Aynı gerekçe ile 135 dava dosyası daha Yargıtay’ın önüne gelince Yargıtay, bu iddiayı ciddiye alarak dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Anayasa Mahkemesi, başvuruları haklı bularak 2010 yılında Kamulaştırma Kanunu’nun ilgili maddelerinin bazılarını iptal etti. Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2010/662 sayılı karar ile yerel Mahkemenin kararını bozarak, dava dosyasını yeniden mahkemeye gönderdi.
10 YIL SONRA DAVA SONUÇLANDI
Ailenin avukatı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararına dayanarak 2011 yılında bu sefer de Sincan 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, 2012 yılında 2011/220 esas sayılı dosya numarasıyla Sincan Belediyesi aleyhine tazminata hükmetti. Sincan Belediyesi, yasal faiziyle birlikte aileye 275 bin lira tazminat vermeye mahkûm edildi. Sincan Belediyesi, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’ne temyiz başvurusunda bulundu, ancak Yargıtay Hukuk Dairesi belediyeyi haksız bularak mahkemenin verdiği kararı onadı. Yaşanan sürecin ardından Sincan Belediyesi, 2013 yılında 275 bin lira tazminat vermeyi kabul etti. Ailenin avukatı, belediyeden aldığı ödeme emri belgesiyle bankaya giderek belediyenin hesabından 275 bin lirayı çekerek, hak sahiplerine dağıtmak üzere kendi adına açtığı vadesiz hesaba aktardı.
DAVA DEVAM EDERKEN 2 KİŞİ ÖLDÜ
Dava devam ederken hak sahiplerinden önce Süleyman Ünlü ardından da anne Durkadın Ünlü hayatını kaybetti. Süleyman Ünlü’nün ölümüyle 5, anne Ünlü’nün ölümüyle de 11 yeni hak sahibi daha ortaya çıktı. Böylece davanın başlangıncında 7 olan hak sahibi sayısı 23’e çıktı. Bu nedenle de yeni hukuki süreç başladı. Yeni hak sahiplerinin mirasçılık belgesi almak için başlayan hukuki süreç ise 2015 yılında tamamlandı. Hukuki sürecin tamamlanmasının ardından ailenin avukatı, mahkeme kararıyla belirlenen payları miktarında paraları hak sahiplerinin hesabına yatırdı. 2003 yılında başlayan hukuki süreç 2015 yılında biterken ailenin vekaletini alan avukat için ise yeni bir hukuki süreç başladı. Uzayan yargılama, ölüm olayları ve yeni mirasçıların ortaya çıkmasıyla belediyenin ödediği tazminat 2 yıl hesabında tutan avukat hakkında zimmetten dava açıldı. Avukat hakkında, Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2016/202 esas numarayla açılan dava devam ediyor.