11 Nisan Cumartesi akşamı dünya prömiyerini yapan Hamlet Balesi, Shakespeare’in ünlü tiyatro oyunundan ilham alınarak hazırlandı. Eserin kostüm tasarımı Sevtaç Demirer’e, dekor tasarımı ise Savaş Camgöz’e ait. Hamlet’in müzikleri, Gürcistan’ın en önemli bestecilerinden Revaz Gabichvadze imzası taşıyor. Hamlet’in sahneye koyması en zor eserlerden biri olduğunu söyleyen Nugzar Magalashvili, klasik bir eseri çağdaş hale getirmeye çalıştıklarını söyledi. Eserde anlatılan durumların ve olayların bugün de benzer biçimde yaşandığına dikkat çeken Magalashvili, Hamlet balesinde vurgulanmak isteneni şu şekilde anlattı: “Herkes farklı anlamlar çıkarabilir. Ama bana göre Shakespeare, burada dünyada yapılan herşeyin bu dünyada bir karşılığı ve cevabı olduğunu anlatmış. Kötülük yapıyorsan, kötülükle karşılaşırsın.”
HER SATIR ARASINDA BİR MESAJ VAR
Hamlet’in çok derin bir eser olduğunu anlatan Magalashvili, “Ben şahsen çok zorlandım. Beni zorlayan Shakespeare’in kendisi oldu. Çok derin bir şey. Temsil yapmaya kalkmadan önce birkaç defa okumuştum. Ama oyun koymaya karar verdikten sonra tekrar tekrar okudum ve farklı detaylar çıktı. Shakespeare, hep satır arasında sana bir mesaj veriyormuş gibi. Biz de bunları aktarmaya çalıştık. Bu sadece dans işi olmadı. Dansın yanında plastik bir iş ve aktörlük gerektiren bir eser” diye konuştu.
İKTİDAR VE TAHT SAVAŞI
Ankara Devlet Opera ve Balesi Başkoreografı Yener Turan da, eserin yaklaşık 2.5 ay gibi bir sürede çıktığını belirtti. Dünyada Hamlet balesinin farklı yorumlarla daha önce sahnelendiğini belirten Turan, Ankara’daki eserle ilgili olarak “Hamlet’in filmleri özellikle çok ilgi görmüştür. En çok da Mel Gibson’ın oynadığı Hamlet çok ilgi gördü. Burada o filmin yorumuna daha yakın bir yorum var” dedi. Eserin iktidar ve taht savaşını anlattığını belirten Turan, Türk seyircisinin bu tür dramatik eserleri benimsediğini ve sahiplendiğini ifade etti. Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seyirci kendinden birşeyler buluyor. Seyircinin ilgisinin çok yoğun olacağını düşünüyorum. Biz iddialı olmazsak seyirciye zaten ulaşamayız. Seyirciyi yaptığımız işin içine almamız gerekiyor.”
DUYGU ÇATIŞMASINI GÖSTERMEK ZOR OLDU
Eserde Hamlet’i oynayan Burak Kayıhan, canlandırdığı karakterle ilgili olarak “Öyle bir kişilik ki yaşadığı herşeyi içine atıyor. Hiçbir duyguyu dışarı vuramıyor. Bu duygu çatışmasını seyirciye göstermek biraz zor oldu. Benim en sevdiğim tiplerden biri. Duygusal ama aynı zamanda asabi ve sinirli. Koreograf Nugzar Magalashvili, provalar esnasında kendimden de birşeyler katabileceğimi söyledi. Eserde en çok sevdiğim bölüm ise Hamlet’in meşhur ‘Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu’ tiradının yer aldığı bölüm oldu” diye konuştu.