Türkiye, İtalya ve Libya arasında gerçekleşen zirveye dair değerlendirmelerde bulunan Aydemir, “Akdeniz’i kutuplaşmanın değil, dayanışmanın havzası hâline getirecek olan şey, ülkeler arası irade birliği ve ortak gelecek vizyonudur” vurgusu yaptı.
Türkiye, yeni bir bölgesel denge aklı inşa ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen zirvede, düzensiz göç hareketleri, enerji güvenliği, ekonomik işbirliği ve Libya’nın istikrara kavuşması gibi temel konular ele alındı. Aydemir bu buluşmayı, Türkiye’nin son dönemde izlediği çok katmanlı diplomasi yaklaşımının bir yansıması olarak niteledi. “Türkiye artık sorun çözen değil, çözüm üreten bir aktördür. Bizim diplomasi anlayışımız; harita değil, hakikat temellidir. Bu da bizi bölge halklarının vicdanı kılıyor” dedi.
Gazze için vicdan diplomasisi
Toplantının perde arkasında yer alan en insani başlığın Gazze olduğunu belirten Aydemir, Erdoğan’ın her fırsatta dile getirdiği insanlık çağrısının, Türk dış politikasının vicdan temelli karakterini ortaya koyduğunu söyledi. “Gazze sadece bir coğrafya değil, dünyanın ahlak terazisidir. Orada atılan her bomba insanlığın kalbini hedef alıyor. Türkiye’nin şükürle, dua ile, mücadele ile bu mazlumların sesi olması tarihsel bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
Gençlik, bir medeniyet iddiasının taşıyıcısıdır
Aydemir, TÜGVA Yaz Okulları Finali’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı da gündemine aldı. “Gazze’de şükür namazı kılacağız” sözlerinin, hem bir inanç beyanı hem de gençliğe yüklenen büyük medeniyet misyonunun ilanı olduğunu belirtti. “Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlerle kurduğu dil, sadece pedagojik değil, tarihsel bir dil. Bu gençler ekran kuşağının değil, irfan çağının evlatları olarak yetiştiriliyor” dedi.
Küresel hesaplaşmaların merkezinde Türkiye var
İbrahim Aydemir, Türkiye’nin bugün küresel düzlemde yaşadığı konum değişiminin rastlantı değil, planlı bir medeniyet yürüyüşünün neticesi olduğunu belirtti. “Zirveler, uluslararası platformlardır; ama aynı zamanda kimliğinizi, iddianızı, vizyonunuzu ifade ettiğiniz kürsülerdir. Türkiye, Akdeniz’de sadece stratejik bir konum değil, ahlaki bir duruş sergiliyor. Bu fark, dünyada Türkiye’yi izleyen her göz için apaçıktır” dedi.