Ankara ’da bir mobilya atölyesinde asgari ücretle çalışan Seval Ertepe, 28 yaşındaki oğlunu uyuşturucu bataklığından kurtarmak için tüm yolları denedi. Oğlunu kriz anlarında sakinleştirebilmek uğruna bir dönem eroin almak zorunda kaldığını belirten Ertepe, daha sonra Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM) ile tanışarak, oğlunu rehabilitasyon için merkeze yatırdı. İki buçuk aylık sürecin ardından ailesiyle tekrar kavuşan Onur Ertepe’nin o anlarını Ankara Hürriyet fotoğrafladı. Gözyaşları içinde çocuğuna sarılan Anne Ertepe, “Oğlumu ölü bırakıp, diri aldım” derken, baba Tekin Ertepe ise, “Bıraktığımızda 39 kiloydu. Yaşını göstermiyordu. Şimdi yeniden doğmuş gibi” diyerek evladını kucakladı.
KİŞİLİĞİ DEĞİŞTİ, HIRÇINLAŞTI
Yıllar süren çabalarının karşılığını aldığı için çok mutlu olduğunu dile getiren anne Ertepe, “Son ana kadar iyileştiğine inanmamıştım. Ancak görüyorum ki bir mucize gerçekleşmiş” dedi ve yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çocuğum uyuşturucu illetine bulaştığı günden itibaren kişilik değiştirdi. Onu tanıyanlar ne kadar sakin olduğunu bilirdi ancak her geçen hırçınlaşmaya başlamıştı. Elimde avucumdakini harcamama rağmen, isteklerini karşılayamaz hale gelmiştim.
KENDİM EROİN ALDIM
Uyuşturucu almadığında birisine zarar verir korkusuyla kendim gidip eroin satın aldım. Bunu şu an bilmeyenler yadırgayabilir ama ana yüreği bu. Sonra kurtarabilmek uğruna çabalamaya başladım. Tüm kurumlar kapılarını yüzüme kapattı. SGK borcu olduğu için AMATEM’e yatırmak için binlerce lira para yatırdım, 3-5 gün sonra çıkardılar. Son çare olan çip taktırmaya paramız yetmeyince elimiz kolumuz bağlandı.
YILLAR SONRA GÜLDÜ
Tam umudumu kaybederken çıkan haberlerden UBAM’ı gördüm, başvurdum. Merkezlerine yatırıp kendi ilaçsız programlarını uyguladılar. Bugün buraya aslında biraz inançsız gelmiştim. Ancak bırakırken dış görünüşü itibariyle 15 yaşında gösteren oğlum, şu an kendi yaşını gösteriyor. Kilo almış ve çok sağlıklı. Onu hayata döndürmek için yaptıklarımızın karşılığını almak çok güzel. Yıllar sonra ise güldüğünü görmenin bende bir tarifi yok.”