Soğuk algınlığı ya da yaygın adıyla nezle, genelde kış aylarında sık görülen ancak yılın her zamanı karşılaşılabilen virüs kaynaklı bir hastalık olarak biliniyor. Grip ve koronavirüse göre daha hafif seyirli olabilen soğuk algınlığı, genellikle evde atlatılabildiğinden iyileşmeye yardımcı bazı metotlarla hafifletilebiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aslan Çelebi, soğuk algınlığı, nezle durumlarında neler yapılması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.
Grip, koronavirüs ve nezle sık sık karıştırılıyor
Kış aylarında yaygın olarak görülen soğuk algınlığı; koronavirüsler, rinovirüsler, adenovirüsler ve RSV yani respiratuar sinsisyal virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolu hastalığıdır. Pandemi sürecinin son dönemlerinde koronavirüs belirtileriyle de karıştırılmakta olan soğuk algınlığı sorunu, çok daha hafif atlatılabilmektedir. Ek olarak nezle sıklıkla griple de karıştırılmaktadır. Nezle ile grip arasındaki en büyük fark gripte burun akıntısı ve hapşırma olmamasıdır. Ayrıca gripte yüksek ateş olağan bir bulgu ilken nezlede nadir olur. Baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları gripte olabilir nezlede pek beklenmez. Nezle gribe göre daha hafif atlatılan bir hastalıktır.
Küçük çocuklarda biraz daha ağır seyredip uzun sürebiliyor
Genellikle evde birkaç gün dinlenmeyle geçebilen nezle sorunu, küçük çocuklarda biraz daha uzun sürebilmektedir. Vücut virüse maruz kaldıktan 1-3 gün sonra belirtiler gözlenmeye başlamaktadır. Kişiden kişiye değişiklik gösteren bu semptomlar arasında yaygın olarak burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, hafif ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, öksürük sayılabilmektedir. Çoğunlukla hafif görülen bu belirtiler, kişiden kişiye değişmekle birlikte bazen ağır da seyredebilir. Örneğin geçmeyen yüksek ateş olduğu durumlarda evde kendi kendine geçmesi beklenmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir. Ancak genelde soğuk algınlığı nedeniyle ortaya çıkan ateş belirtisine yetişkinlerden çok, küçük çocuklarda daha sık rastlanmaktadır. Burun akıntısı ve hapşırmanın nedeniyse vücudun buruna yerleşen virüsleri atmaya çalışmasıdır. Nezle, soğuk algınlığı genellikle birkaç gün en fazla 1 hafta ila 10 günde geçebilen hafif seyreden bir hastalıktır.
Nezle, hafif seyrediyorsa genellikle hastanın ağrılarını azaltacak basit ağrıkesiciler, burun tıkanıklığı varsa burun açıcılar ve vitamin takviyeleriyle tedavisi yapılır. Ancak daha ağır seyrediyorsa ve hastada bronşit, sinüzit ya da orta kulak enfeksiyonu gelişimi mevcutsa antibiyotik tedavisine başlanır. Gerekli durumlarda serum takılabilir.
Nezle varlığında bu önerilere dikkat edin
Soğuk algınlığı semptomlarını hafifletmek için bazı metotlar bulunmaktadır. Öncelikle evde bolca dinlenmek, bol su içmek ve C vitamini içeren meyve- sebzeleri bolca tüketmek ilk kuraldır.
Boğazı ısıtacak sıcacık bitki çaylarının tüketimi, soğuk algınlığı tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır.
Aile bireylerine bulaşmasını önlemek için biraz daha izole kalmak, ortak tuvalet ve lavabolarda hijyen kurallarına uymak, mümkünse havluları ayırmak ya da tek kullanımlık peçeteler kullanmak, kalınan odayı sık sık havalandırmak, mümkünse nemlendirmek diğer önemli konular arasındadır.
Bunların yanı sıra soğuk algınlığı varlığında tüketilebilecek bazı besin grupları bulunmaktadır. Portakal, mandalina, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve daha birçok taze meyve; limon, kırmızı ve yeşilbiber, domates, roka, maydanoz, marul gibi yeşillikler; taze kuşburnu, brokoli, lahana ve ıspanak gibi sebzeler mümkün olduğunca çiğ tüketilebilir ya da hafif haşlanarak tüketilebilir.
Terlemek geçici bir rahatlama sağlasa da, terlemenin nezleye iyi geldiği söylenemez. Nezlenin hızlı bir şekilde geçmesi için bağışıklık sistemini güçlü tutmak amacıyla dinlenmek, bol bol vitamin alarak bağışıklık sisteminin antikor üretip hastalığı yenmesini beklemek önemlidir.
Nezleye iyi gelecek karışımlar
Nane limon: 2 çorba kaşığı kuru nane ile 1,5 bardak su bir cezveye konulur. İçerisine kabuğuyla beraber küçük parçalara ayrılmış yarım limon eklenerek kaynatılır. Kaynayınca süzülerek bardağa boşaltılır sıcak olarak tüketilebilir.
Zencefilli bal: Bir tatlı kaşığı bal ve bir çay kaşığı kadar toz zencefil karıştırılarak bekletmeden tüketilebilir.
Boğaz pastilleri: Eczanelerden bulunabilecek boğaz pastilleri enfeksiyonları temizlemede etkilidir. Şeker gibi, ağızda emilerek tüketilir.
Tarçınlı ballı ılık süt: 1 bardak ılık süte 1 tatlı kaşığı ya da 1 yemek kaşığı bal eklenir ve iyice karıştırılır, üzerine toz tarçın serpilerek tüketilir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise sütün ılık olması gerekmektedir. Kaynar süt ile bal karışımı sağlık açısından istenmeyen durumlara yol açabilir.
Limonlu ıhlamur: Demlik içine ıhlamur yaprakları, üzerine limon dilimleri eklenir. Sonra üzerine sıcak su dökülür ve 5 dakika demlendikten sonra sıcak olarak tüketilebilir.
Tavuk ve paça çorbası: Sıcak olarak pişirilen bir tavuk suyu çorbası veya paça çorbası boğaza iyi gelerek soğuk algınlığı semptomlarından hızlıca kurtulmaya yardımcı olur.
Bitki çayları: Ihlamur, ekinezya, zencefil, adaçayı, zerdeçal, limon ve limon çayı, nane çayı, yeşil çay gibi bitki çayları da soğuk algınlığı dönemlerinde rahatsızlık veren semptomların azalmasına yardımcı olacaktır.
Hibya Haber Ajansı